"Mamafih neşe insanın içinde bulunduktan sonra, hayat onu ne kadar meydana çıkmaktan men etse, ne kadar boğmaya çalışsa yine ilk fırsatta kendini gösterir."
Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku... Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz.
"Seninki, Zeze, hüzünlü bir güneş. Yağmur yerine gözyaşlarıyla çevrili bir güneş. Olanca yeteneğini ve gücünü keşfetmemiş bir güneş. Senin tüm anlarını henüz güzel-leştirmemiş bir güneş. Küçük, bir parça da mızmız bir güneş."
“Bu artık bir şeye yaramaz, baba; hiçbir şeye yaramaz…”
Benimkiler gibi yaşlarla dolan gözlerine bakarak bir ölü gibi mırıldandım:
“Onu kestiler bile, baba; benim küçük şekerportakalı fidanım kesileli bir haftadan çok oluyor.”
Ama yakında, çok yakında iyileşecektim. Çocukların yaraları çabuk kabuk bağlar. Bana sık sık yineledikleri; ‘evlendiğinde geçecek’ cümlesinde olduğu gibi. Hatta çok daha çabuk.