Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Şair konusunda haklısın, hem de ne haklı. Şairler yalancılar, tahıla takmışlar. Atomu Fruit Loops'a, yaşamı cennete ve aşkı var olmayan bir basitliğe çivilemeye çalışıyorlar. Sen haklısın - bunu yapmamalılar. Bu mümkün değil ve öyleymiş gibi yapmamalılar.
lvan'ın özgürlüğünü aniden fark etmek beni altüst etti. İlk kez anladım ki eğer erkekseniz, hem de Ivan gibi uzun bir erkekseniz her yerde durup canınız istediği zaman herhangi bir şeye bakabilirsiniz.
Reklam
Kelimelerin nokta koymak için bir araç olduğunu düşünmeye çok alışkınım sanırım. Kelimeler bir ruh hali yaratırlar, ama o halin kendisi değillerdir. Bazı ruh hallerinin açık ve mantıklı dille ya da makalelerle aktarılamayacağını düşünüyorum ben de.
"Ne zaman bir şeyler için endişelensem," dedi Ben denen adam, "Çin'i düşünmeyi seviyorum. Çin'in nüfusu iki milyar civarı ve onca insandan hiçbiri senin şu an çok önemli olduğunu düşündüğün şeyi önemsemiyor." Bunun büyük rahatlama olduğunu kabul ettim.
İki çeşit aşk olabileceğini düşünüyorum bazen. Belirli insanlar arasında doğal bir şekilde var olan nadir bir tür olabilir. Bir de daha alelade diğer tür, inşa edilmiş olan.
Reklam
Bazı insanlar diğerlerinden daha karmaşıktır işte. Sence de öyle değil mi?
Yalnızca bir düşünce beni rahatlatabildi: İnsan ne ki. İnsan ne ki onu önemseyesin, boğazımdaki yumru yok olana kadar, tekrar tekrar, bunu düşündüm.
Telefon çaldı. Arayan o değilse ölürdüm. Bu düşüncenin kendisinin ne kadar ölümcül olduğunun farkındaydım. Telefonu açıp alo diyene kadar geçen süre boyunca tekrar tekrar şunu geçirdim aklımdan: İnsan ne ki onu önemseyesin. İnsan ne ki onu önemseyesin.
Sanki dünyanın ortaya çıkmış olabileceği tek bir yol yoktu. Çileklerin çalılarda yetişmesi gerekmiyordu sanki. Her şey pek çok şekilde olabilirdi ve özel olarak hangi yolun gerçek olduğunu hatırlamanız gerekiyordu. Ya da... Gerekmiyor muydu? Dünya tek bir şekilde mi var olabilirdi? Eğer yeterince zekiyseniz bu yolu çıkarsayabilir miydiniz? Minik bir parçam yapılabileceği umuduna tutunuyordu.
Reklam
"Eserler," diye yumurtladı Gary, nöbet geçiren biri gibi. "Çerçeveler. Ne gördüğümüzü kim seçiyor?"
Kendimle ne yapacağımı bilmiyordum. Bu bilmeme hali fiziksel olarak acı vericiydi, uykusuzluk gibiydi.
·
Puan vermedi
Connell ve Marianne, İrlanda’nın küçük bir şehrinde yaşayan, aynı okula giden iki genç. Connell okulun en popüler ve başarılı öğrencilerindenken Marianne içedönük, sevilmeyen, hatta dışlanan bir tip. İkili bir gün sohbet etmeye başlar ve bu sohbet giderek uzar, ikisinin de hayatını değiştirecek bir ilişkiye dönüşür. Normal İnsanlar arkadaşlık, karşılıklı çekim ve aşk üzerine bir roman. Sally Rooney lise yıllarından üniversiteye uzanan bir ilişkinin kaydını tutuyor; toplumda yer edinme ve özgürleşme mücadelesi veren, birbirlerinden asla ayrı kalamayan, ancak sevmek için de çetin sınavlar vermek zorunda kalan iki gencin hikâyesiyle bir kuşağı temsil ediyor.   YILIN KİTABI VE YILIN ROMANI ÖDÜLÜ AN POST IRISH YILIN ROMANI ÖDÜLÜ   “Normal İnsanlar’ı elimden bırakamadım, Sally Rooney bir cevher.” Elif Batuman, Ecinniler’in yazarı
Normal İnsanlar
Normal İnsanlarSally Rooney · Can Yayınları · 20196,1bin okunma
Pireleri incelemek için ödenek almış bir bilim adamına dair bir fıkra anlattı lvan. "Zıpla," diye bağırıp pirenin ne kadar uzağa zıpladığını ölçüyormuş. Bir süre sonra sıkıcı olmuş bu, çünkü pire hep aynı mesafeye zıplıyormuş. Pirenin bacaklarını teker teker koparmaya başlamış adam. Mesafe giderek azalmış, ta ki altı bacağını da koparana dek. Artık hiç zıplamıyormuş pire. "Eğer altı bacağı da keserseniz," diye sonuca varmış bilim adamı, "pire duyamaz."
"Geri dönmen mi gerekiyor?" diye sordum. "Hemen değil. Güneşin batışını izleyecek vaktimiz var." Tekrar tırmandık ve güneşi bulamadan, komik olacak kadar uzun bir süre yürüdük. "Merak etme, bulacağız onu," dedi lvan. "En geç yarın sabah." Onunla yarın sabaha kadar yürümek ne muhteşem olurdu diye düşündüm.
183 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.