Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Elif Aydın
Elif Aydın
@eliff2898
" Kıymet bilen insanlara zaafım var. Onlar incili kaftan, gerisi yamalı fistan.."
Öğrenci
Saü
Kadıköy
118 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
·
Puan vermedi
Düşerken - Tarık Tufan
Profil Kitap / 299 syf
Puanım :8
Zaman zaman her birimiz hayatlarımızda düşüşler yaşar, hakikati sorgular belki biraz daha zayıf, belki biraz daha güçlü, ama yine hep yeniden başlarız kaldığımız yerden. İnsan düşerken ne düşünür ? Neye sarılır? Neyden umut bekler? Bazı düşüşler yeni tecrübelere, yeni hayatlara, yeni insanlara gebedir. Tıpkı Jülide ve İshak 'ın düşüşleri gibi. Gelecekteki bilinmezliğe koşarken, geçmişin karanlıkta kalmış, köhne ve unutulmaya yüz tutan bilinmezlikleri ile aydınlandılar.
Jülideee! Sevdim seni, deli ama dolu, muzip ama bir o kadar sevecen ve kendinden emin bir kadın! Etraf ne söyler, ne düşünür u-mu-run-da değill. Jülideyi bilmek, aklından geçenleri okumak, hak vermek, hissettiklerini hissetmek keyif vericiydi. Zaten öyle değil midir? Birini bilmek, tanımak, öğrenmek.. Bildiğim, gördüğüm, hissettiğim ile amel ettikten sonra etrafın yerli yersiz sözleri, ithamları hatta iftiraları bir ehemmiyet arz eder mi?
Hikaye beklenmedik şekilde yol aldı, bazen duygusal rüzgarlar estirdi satır aralarında, bazen masumluğu saflığı ile güldürdü sayfalarında. Nihayete eren bir eser daha işledi ruhumuza. Çok şairane oldu biraz belki amma, haydi kalın bakalım sağlıcakla :))
Genç Werther'in Acıları - Von Goethe
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 126 syf
Puanım : 4
Tamamen hayal kırıklığı diyebileceğim bir kitap. Yine çok satılan, okunan kitaplar listesinde bulunuyor ancak işlenen konu bana o kadar saçma ve gereksiz geldi ki "ben bu kitabı neden okudum acaba " diye düşündüm. Kitabı ha gayret ha gayret diye diye bitirdim. Birazdan bambaşka bir şey olacak ve beklediğini bulacaksın dedim hep ama sonuç benim nazarımda bir hiç. Zorla sonuna ulaştığımı söylemeliyim. 4 puanı da yazarın psikoloji analizleri için veriyorum, karakterin psikolojik buhranlarını yansıtması başarılı ama konu itibariyle beni etkilemedi. Grupta da pek çok kişinin okuduğunu biliyorum. Benim kadar eleştiren bir kişi hatırlayamıyorum genel manada ama eserin bende bıraktığı iz bu yazdıklarımdan ibaret. Okumayanlar için eserin içeriğinden bahsetmek gerekirse Genç Werther'in nişanlı bir kıza aşık olması ve akabinde yaşadığı bir kaç hadise yer alıyor.
Bence okumadan hayatını sürdürenler bir şey kaybetmiş sayılmazlar. :))
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,5bin okunma
Çalıkuşu - Reşat Nuri Gültekin
541 syf / İnkılap Yayınları
Puanım :9
Ah çalıkuşum. Sarıp sarmaladım, yüreğimde ayrı bir yere koydum seni. Sen anlattıkça ben dinledim, hiç susma istedim ancak hikayen avuçlarımın arasından kayıp gitti. Nasılda güzel seven bir kadın dedim kendime, nasılda korunmaya muhtaç ama o denlide güçlü bir KADIN! Anne baba özlemi desen yüreğini dağlamış, aşk acısı desen acıyan yerleri kabuk bağlamış. Yeri gelmiş çocukluğuna sığınmış içindeki küçücük Feridesine , yeri gelmiş yetişkin bir kadın edası ile yüklenmiş hayatın zorluklarını. Çocukça sevmiş Kamran'ı. Kalbinin derinliklerinde saklamış aşkını. Onu bastırayım, gün yüzüne çıkmasın derken sığmamış sevgisi yüreğine. Yüreği ayrı söylemiş aşkını, gözleri ayrı, fiiliyatı ayrı..
Tek başına bir kadın hayat sürer mi? Ne gözle bakılır evinden yurdundan ayrılana? Devlet dairelerinde itibar görüp kâle alınır mı tek bir kadın?
Eser dönemin toplumsal yapısını da bizlere sunuyor. Şartlar itibariyle kadının toplumdaki yeri, insanların bakış açıları, toplumsal değerler ve daha bir çok sosyolojik platformda incelenecek unsurlar..
Çok beğendim, çok sevdim, ayrı sevdim..
Mücadele ruhu olaylarla beni hemhal etti. Yaşadım kızdım sevdim üzüldüm! Tüm samimiyeti ile beraber paylaştık hikayeyi. Geç okudum ama mutluyum Şiddetle tavsiye edilir!!
Okur Takip Önerileri
Posta Kutusundaki Mızıka - A. Ali Ural
Şule Yayınları / 206 syf
Puanım : 8
"Posta Kutusundaki Mızıka" unutulan mektubun kefaretidir.
Sevgili Dost,
Unutulan bir mektubun kefareti ne ile ödenir?
Bir dost ile yanında değilken nasıl konuşulur?
Merhametin terk ettiği bir çağda ne diye yaşanır?
Sevgili Dost, unuttuğum mektubun kefareti 60+1 mektup ile ödendi. Son mektup unutulanın kefaretini öderken, yazılan 60 mektup özrün mahiyeti, hatanın farkına varılışı, kıymetinin bedeliydi belki de.
Sevgili Dost, yanımızda olmayanlara, yanlarında olamadıklarımıza kelimelerimiz dokunur. Sesimizin ulaşamadığına cümlelerimiz ulaşır. Nasıl ki kalem kağıda dökülmeyi arzular ve kavuşursa, gönüllerimiz de öyle dökülmeyi ve kavuşmayı arzular.
Sevgili Dost, merhamet dostlarımızın yüreklerinde saklanan gizli bir hazinedir. Gördün mü diye soruyor, ölüp ölmediğini merak ediyorsun. Yürekler haber verir hazinelerini, gizli de olsa derin de.. Sen ne kadar yok desen de dostlar bilir dostlarının yüreğini, sevgi de olsa nefret de..
Ah Sevgili Ural, dostuna sevgini, hayatını, kışını, baharını özlemini ve daha pek çok 'an' ını anlattın. Sanki daha bir anlam kazandı yaşanılanlar. Sanki yazmak bir fiilden yaşama dönüştü. Yazmalıyız o halde! Postacıların heyecanını düşleyerek, zarfın mahremiyetini kavrayarak, dostun saadetini umarak.
Tartışmaların Odağındaki Halife Yezid - Ünal Kılıç
Kayıhan Yayınları / 390 syf
Puanım :9
Tarihi olaylar yalnızca yaşandığı döneme ait değildir. Sebepleriyle sonuçlarıyla bir silsile halinde seyreden vakıaların etkileri yüzyıllar boyu sürerek gündemde kalmayı devam ettirir. Nitekim İslam Tarihinde de yaşanan bu nevi hadiseler gerek tartışma
Ya Tahammül Ya Sefer - Mustafa Kutlu
Dergah Yayınları / 124 syf
Puanım : 6,5
Mustafa Kutluyu aslında severim. Ama bazı kitaplarındaki çabası yani bu kadar anlaşılmamak için zorlanmaz ki. Dil olarak asla yoğun değil sade bir anlatım da yazılmış lakin nasıl oluyor da okuyucuya konunun neresinde kaldım gibi şeyler düşündürüyor ben şaşırıyorum. Birinden sayfalarca bahsediyor, bahsediyor, bahsediyor ama özne yok! Ya da var olan öznenin anlatılan kişiyle alakası yok. Eser genel anlamda bir davanın yükünü sırtlanmış bir arkadaş grubunu konu edinmiş. Hayat şartlarının değişmesiyle bu grup dört bir yana savrulmuş ve birbirleri ile alakayı kesmişler. Sadece tek bir kişi kurulan hayallerin peşinden koşmuş. Sadece tek bir kişi bu davayı özünde yaşamış ve hayatını adamış. Mazisinden kaçıp yepyeni bir sayfa açanlar da her an içsel bir hesaplaşma içerisinde eski günlerini düşünür olmuşlar. Çektikleri vicdan azabı ise yanlarında kar kalmış...
Ben kitap okurken kendimden birşeyler bulmayı isterim ve bunu satırlarda ararım. Kendi özümden bir şeyler, yahutta ailemden ya da yaşantımdan bir şeyler. Kitaplar değerlidir ama bende var olanı dillendiren kitaplar daha değerlidir. Mustafa Kutlu hayatın içinden yazıyor hikayelerini, bambaşka değiller ya da toz pembe.. Yaşadığımız, yaşadığınız yaşadıkları dünyayı yansıtıyor kalemiyle. Ah bir de eksik bırakmasa..
On İlkemiz - Hasan el-Benna
Beyan Yayınları / 95 syf
Puanım : 7
Hasan el Benna, Mısırlı siyasetçi ve dinsel önderdir. Kendisi Müslüman Kardeşler örgütünün kurucusudur. 1930 yılları itibariyle Süveyş Kanalı yakınlarında bir okulda müderrislik görevi yaparken, ülkedeki İngiliz faaliyetlerine yakından şahit olmuş ve gördüğü olaylar neticesinde "Müslüman Kardeşler" grubunu kurarak İslam bayrağının dalgalanmasını, dinin özüne dönmesini hedeflemiştir. İlerleyen zamanlarda örgüt Mısır'ın hemen her kesimi tarafından desteklenmiş ve ülkeyi temsil eden bir siyasi güç haline gelmiştir. Böyle büyük bir güç yönetim tarafından tehlikeli görülmüş ve çeşitli propagandalar ile galeyana getirilerek Hasan el-Benna hükümetin göz yumduğu bir suikast sonucu öldürülmüştür.
Esere gelecek olursak ; bu risale davanın yüceliğini kabul eden, samimiyetle bu yolu güden ve fikirlerin yüceliğine inanan Müslüman Kardeşler'e ithafen kaleme alınmıştır. Risalenin başlığını temsil eden on ilke Müslüman Kardeşler'in bağlılık ilkeleridir. Bunlar "amel, cihad, kardeşlik, güven..." gibi değerlerdir. el- Benna ilkelere sahip çıkmayı ve asla terk etmemeyi öğütler. Bu ilkelere uyulması durumunda İslam Asrı Saadet dönemindeki haline dönecek ve problemlere çözüm bulunacaktır. Kitabın dili çok yorucu değildi fakat akıcıda sayılmaz. İlkelerinden ziyade önce bu teşkilatın özünü ve davanın sürecini okumayı isterdim. Şayet konuyla ilgiliyseniz bu eserden önce farklı bir kaynak okuyarak bilgi edinip daha sonrasında ilkeleri okuyabilirsiniz.
El Fıkhu'l Ekber - İmam Azam
Beyan Yayınları / 125 syf
Puanım : 9
İmam-ı Azam Ebu Hanife, takva sahibi, fakih ve gıpta edilen bir adamdı. Kendisi Hanefi mezhebinin kurucusudur. Yaşamı boyunca pek çok ilimle meşgul olmuş ancak en çok fıkıh alanında öne çıkmıştır. Emevilerin son Irak genel valisi İbn Hübeyre kendisinden kadılık yapmasını talep
Sünnetin Değeri Ve Bağlayıcılığı - Muhammed Taki Osmani
İFAV Yayınları / 121 syf
Puanım : 8
Muhammed Taki Osmani, Hindistan da dünyaya gelmiş, çeşitli ilmi faaliyetler de yer almış ve "Dünyanın En Etkili 500 Müslümanı" listesinde 7. Sırada yer alan bir alimimizdir. Kendisi İslami Finans konusunda küresel bir otoriteye sahiptir.
Sünnetin Değeri ve BağlayıcılığıMuhammed Taki Osmani · Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları · 2015329 okunma
Seçme Hikayeler - Sait Faik Abasıyanık
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 123 syf
Puanım :6
İsminden de anlaşılacağı üzere içerisinde 20 tane seçme hikayenin yer aldığı bir kitap. İlk kez Sait Faik'in bir kitabını okuyorum. Abartılıp göklere çıkaracak pek birşey göremedim. Evet, hal(durum) öyküleri kaleme alıyor, evet toplumsal sorunlardan ziyade bireyin iç dünyasındaki sorunları işliyor ancak sade bir dil. Betimleme sanatı fazlaca kullanılmış ama duyguların aktarımı konusunda bu başarının gösterilemediği kanısındayım. Zaten hikayelerinde sanat kaygısı gütmediği de aşikardır. Yazmak için, deli olmamak için yazmıştır. Kafamın dolu olduğu bir dönemde okuduğum için aslında güzel oldu çünkü hikayeler arasında konu bütünlüğünün yer almaması ruh halim açısından beni yormadı. En beğendiğim beni güldüren hikaye "Zemberek" oldu. Eleştirmem gereken bir nokta daha var. Kitapta uygunsuz olan bir kaç kelime geçiyor ve bu kitap MEB in belirlemiş olduğu 100 temel eserin içerisinde yer alıyor. Bunları ilkokul talebeleri okuyor mesela. Söyleyeceklerim bu kadar.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu - Peyami Safa
Ötüken Yayınları / 114 syf
Puanım :6
Peyami Safa (Server Bedi) cumhuriyet dönemi Türk Edebiyatı yazarlarımızdandır. Eserde bir gencin "Kemik Veremi" hastalığına karşı verdiği mücadele ve bununla birlikte gönlüne düşen sevda ateşi okuyucuya aktarılıyor. Başlarda ne olacak düşüncesiyle merak ettim ve üzerine gittim ama ne yazıkki beni fazla etkilediğini söyleyemeyeceğim. Kitabın şöyle bir ayrıcalığı var Peyami Safa 9 yaşında bir kemik hastalığına yakalanmış ve yılmadan bu hastalıkla mücadele etmiş. Yani eser hakkında kendi otobiyografisinin romanlaştırılmış hali demek yanlış olmaz sanırım. Postmodern döneme geçiş niteliğinde, ne kadar sadeleştirilmeye çalışılsada Osmanlıca kelimeler yer yer mevcut. Okunabilecek bir kitap ama beni etkilemeyişinin bir diğer nedeni de daha önce okumuş olduğum hastalık mücadele eden çocukların kitaplarındaki duygu geçişini bu kitapta bulamayışım olabilir.
Var Olmak - Nurettin Topçu
Dergah Yayınları / 145 syf
Puanım :10
Varlığım hareketlerimle birlikte var olan ve sonsuza kadar onunla bir olmaya mahkum olan bir unsurdur. Ve ben hareketlerimle özgürlük dehlizinde yol alırım. Şayet hareketlerim ile istediğim değilsem o halde ben var olamam. Aslında varlığım, hareketlerim ve özgürlüğüm ile varlık
Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır - Ahmet Şerif İzgören
Elma Yayınları / 222 syf
Puanım : 8.5
Sanıyorum ben kişisel gelişim kitaplarının beni güldürmesini seviyorum. Ahmet Şerif bunu çok iyi başarıyor. Okuyucuyla sohbet havasında yazılmış bir kitap. Ayrıca bu sohbet havadan sudan bahsederken sizlere ilim irfan da sunuyor. Hayatta neler ile karşılaşırız ve nasıl tepkiler veririz yahut karşılaştıklarımızla nasıl başa çıkabiliriz gibi çeşitli soruların cevabını Sayın İzgören kulağınıza fısıldıyor. Benim sevdiğim ve tavsiye ettiğim bir yazar. Kitapta verdiği bir iki örnek hikaye daha önce duyduğum şeyler olmasından özgünlük noktasında bir sıkıntı gördüm. Bu yüzden puan kırdım. Ama genel itibariyle nefes aldıran, güldüren, öğreten bir kitap.
Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir HayvandırAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 202223,7bin okunma
Simyacı - Paulo Coelho
Can Yayınları / 187 syf
Puanım :7.5
Çoğu kişi kitaptan olağanüstü düzeyde etkilendiğini çok beğenip başucu ettiğini söyler, ben bu kesimle aynı fikri paylaşmadığımı söylemeliyim. Yüksek bir puan verdim evet çünkü başları beni içine çekti hikaye hoşuma gitti ama sonlara doğru bitsin diye dua ettim. Bence çok daha güzel bir sonu hak eden bir kitap. Ama bu kadar abartılmamalı. Kitaplar değerlidir, kıymetlidir lakin şu da bir gerçek ki herşey gereği kadar kıymetlendirilmelidir. Kendi adıma bana çok bir şey kattığını söyleyemeyeceğim.
Hayat kendini yenileyen ve ne olursa olsun devam eden bir düzen içerisindedir. Bu yolculukta kişi elbette kendini tanımalı, kitabi tabir ile "kişisel menkıbesini" tamamlamalıdır. Öykü ile harmanlanmaya çalışılan kişisel gelişim teması bana çok etki etmedi. Daha ziyade bunalttı. Belki yaş itibariyle daha küçüklere hitap edebilir. Pişman değilim okuduğum için, her kitap mutlaka bilgi dağarcığımıza istesekte istemesekte birşeyler katıyor. Sadece daha fazla katkı sağlayanlar daha değerli oluyor. Herkese keyifli okumalar dilerim :)
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Stefan Zweıg
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 62 syf
Puanım : 7
"Sana, beni asla tanımamış olan sana. " diye başlıyor kadın mektubuna. Nasıl diyorsun, insan tanışmadığı kimseye mektup yazar mı? Gülüyorsun bir yanlışlık vardır deyip okumaya başlıyorsun, başlaman ile bitirmen arasında çok uzun bir zaman geçmiyor. Etkilenmemek elde değil, içine girmemek elde değil. Bitiş ile kitabı kapatırken "yaptın yine yapacağını Zweıg diyorsun" :)
Harika bir konu mu kesinlikle değil. Ama öyle bir yazıyor ki, bırakayım sonra devam edeyim diyemiyorsun. Ben diyemedim. Şunu hep söylüyorum söylemekten de geri durmayacağım Stefan Zweıgin hikayelerinde derinlik aramayın, konu da bir anlam aramayın. Abartıyor, konu ne ara bu kadar dallandı diyorsunuz ama adam çok iyi yazıyor. Hikayeden bahsetmeyecek misin diyenlere:
Bir kadın hayal edin, aşkından vazgeçmeyen, direnen savaşan hatta belkide hastalık boyutuna gelen bir bağlılık ile bir adama bağlanan.
Bir adam hayal edin, bu kadının varlığından bile bihaber olan zevk sefa içerisinde nerde sabah orda akşam cümlesinin karşılık bulmuş hali olan bir adam.
Şimdi böyle bir adama ömür tüketilir mi?
Böyle bir adam için neden kendinden, hayatından veresin? Realist olmak lazım :) ama bunu yazan Zweıg adında bir yazar ise o ömür tüketilir, akıl mantık aramayın. Kaleminin güçlü olması ve insan psikolojisini bu kadar etkili bilip işlemesiyle okutuyor kendini.
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224bin okunma