Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Elif Aydın
Elif Aydın
@eliff2898
" Kıymet bilen insanlara zaafım var. Onlar incili kaftan, gerisi yamalı fistan.."
Öğrenci
Saü
Kadıköy
118 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Rubailer - Ömer Hayyam
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 196 syf
Puanım : 4
Büyük bir heves ile başlamıştım okumaya ve bu yıl hiç şiir kitabı okumamıştım amaa okudukça sinirlendim, şiirler ilerledikçe benim sinir katsayımda da müthiş derecede bir artış yaşandı. Ömer Hayyam İranlı matematikçi, şair ve filozof. Astronomi ilmi ile de ilgilenmiş. Şiirlerinde aşk, Tanrıya isyan, dünya ve şarap sonra şarap sonra tekrar şarap ve hep ŞARAP konularına değinmiş. Başlarda şarap ve aşk söylemlerinin acaba bir tasavvufi boyutu var mıdır diye düşündüm ancak ilerledikçe isyankar tavrı ve başına buyruk dini söylemleri beni çileden çıkarttı.
Kendince haramı helal sayması, Tanrı cenneti verse dahi elinin tersi ile iteceğini söylemesi ve açık açık şaraba taptığını belirten dizeleri mevcuttur. Yaklaşık 1000 yıl önce yaşamış bir kimsenin bu kadar cesurca ve fazlasıyla hadsiz söylemleri nasıl tepki uyandırmamış beni düşündürüyor. 108 yerde şarap 46 yerde kadeh kelimeleri geçiyor. Hemen hemen her şiirinde sarhoşluk söylemleri mevcut. Sadık Yalnızuçanlar'a göre Hayyam sıradan müzmin bir şarapçı olarak ünlendi. Yalnızuçanlar Hayyam'ın ömründe hiç şarap içmediğini ve melamet hırkası giyen biri olduğunu söylemektedir. Buna inanmayı çok isterdim!
Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 165 syf
Puanım :9
"İnsan serzenişleriyle duyuramaz ise kendisini çareyi susuşlarda arar ve bunu her insan muhakkak yaşar." Böyleydi işte Raif. Küçücük dünyasın da hapis bir hayatı kendisine hak görmüştü. Halbuki ne güzeldi Maria ile geçirdiği yıllar. Bu
Şair Evlenmesi - Şinasi
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 50 syf
Puanım : 5
Şair Evlenmesi edebiyatımız da batılı anlamda ilk Türkçe tiyatro özelliği taşımaktadır. Aslında oldukça basit ve sade bir dil ile yazılan oyun, küçük bir güldürüden ibarettir. Oyunda işlenen konu okuyucuya görücü usulü evliliğin sakıncalı bir tarz olduğu bilgisini vermektedir. Tanzimat Dönemi özelliklerini içermesinden mütevellit eserde batı hayranlığı ve Aydın insan tiplemeleri yer almaktadır ancak bununla birlikte bu dönem eserlerinde göze çarpan en önemli husus dini sembollere karşı iğrelti uyandıran ifadeler yahut karalamalar yapılmasıdır. Üçkağıtçı, namussuz, hilekar imam tiplemeleri bizlere basit gibi görünen fakat altında büyük oyunların ve mesajların yattığını göstermektedir. Kitap, oyun ve yazarın hayat hikayesi olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Yazarımız, kafatası kemiğinde büyüyen bir tümör sebebiyle vefat etmiştir.
Okur Takip Önerileri
Fatih Harbiye - Peyami Safa
Ötüken Neşriyat / 127 syf
Puanım : 7
Fatih- Harbiye eseri 1930'lu yıllarda kaleme alınmasına mukabil, değinmiş olduğu ana husus cumhuriyetten bu yana toplumsal bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir. İçerik olarak batılılaşma döneminde doğu kültürüne sahip bir milletin nasıl çalkantılı ve zor zamanlar geçirildiği izah edilmeye çalışılmıştır. Zira bugün de toplumumuzda kültürleşme ve medeniyetleşme başlığı altında kendi geleneklerini hiçe sayan, özünü geçmişini ecdadını nefretle anan şekilci emperyalist ve köhne bir zihniyet vardır.
Kitaptaki Neriman karakteri bana tam da şu an ki genç nesli anımsattı. Onun memnuniyetsiz ve şımarık tavırları, her şeyi elde etme isteği, tatminsizliği, kıymet bilmemezliği ve tüketim açlığı gibi davranışları 2000 sonrası Z kuşağında da rastlanan özelliklerdendir. Aslında bakarsanız ben bu şekilciliğin hesabını genç kardeşlerimizden sormuyorum çünkü bu millet fesini çıkarıp fötür şapkasını takınca güya medenileşti! Osmanlı harflerinden Latin harflerini geçince ileri ve aydın bir kimliğe sahip oldu! Öyle bir medenilik portresi çizildi ki gönüller fethedildi! İşte o gün bugündür batıya doğru bakmaktan boynumuz tutuldu..
Acımak - Reşat Nuri Güntekin
İnkılap Kitabevi / 159 syf
Puanım :9
ACIDIM.
Okudukça darlandı yüreğim, yandı, yoruldu kahroldu. Muallim hanım ben sana hak verdim! Nereden bilecektin böyle olacağını? Nasıl anlayacaktın küçücük halinle? Üstü çizilmiş bir adamdı senin baban, her gün lanetler okunan bir adam!...
Sevebilir miydin bu halde onu? " BABAM" deyip korkusuzca kucaklayabilir miydin?
Meğer gerçek ile sandıklarımız arasında sonsuz bir uçurum varmış da bilememişiz. Gözümüzün gördüğüne "hakikat" deyip öyle emin yürümüşüz ki bu hayatta "ASLOLANA" karşı kör olmuşuz.
Ah bu yanılgılarımız.. Keşke bu kadar inanmasak, kat'i surette kabul etmesek, acaba desek! Acaba başka bir yolu var mı? Olmaz ama değil mi, önyargılarımızın önüne geçemeyiz, zaten geçmekte istemeyiz. Çünkü daima haklı olmalıyız, daima ne gördüğümüze inanmalıyız! Niçinler bizi alakadar etmez, olan hadisler günbe gün ortadadır! Daha fazla açıklık getirmeye ne hacet!...
"Sebeplerimi bilmiyorsan, seçimlerimi yargılama! "
Charles Bukowski
Sadako Ve Kağıttan Bin Turna Kuşu - E. Coerr
Beyaz Balina Yayınları / 100 syf
Puanım : 5
II. Dünya Savaşı sırasında Japonyanın Hiroşima kentine atılan atom bombaları yüz binlerce insanın hastalanmasına, sakat kalmasına hatta ölümüne yol açmıştır. Savaşın üzerinden yıllar geçsede bombalardan yayılan radyoaktif enerji genç yaşlı demeden her bünyeye zarar vermiş ve bu sebeple birer birer hayatlar solup gitmiştir. Ana kahramanımız Sadako da radyosyon sebebiyle lösemiye yakalanmış ve bu uğurda savaşmıştır. Yazar gerçek bir yaşam öyküsünü kaleme almıştır. Sadako'nun vermiş olduğu mücadele elbette takdire şayandır ancak beklediğimi bulamadığım için düşük bir puanlama yaptım. Kitap, çocuk edebiyatı alanından bir eser olup 10 yaş ve üstü için uygun görülmüştür.
Levayih-i Hayat - Fatma Aliye
Türkiye İş Bankası Yayınları / 51 syf
Puanım : 8
"Levayih-i Hayat" Osmanlı da 1895 yılında yayınlanmaya başlayan ve yaklaşık 10 yıl yayımı devam eden "Hanımlara Mahsus Gazete" isimli ilk kadın dergisinin önemli kalemlerinden olan Fatma Aliye nin eseridir. Levayih-i Hayat yani günümüz türkçesiyle "Hayattan Sahneler" olarak çevrilen eser Osmanlı Dönemi kadınlarının gözünden aşk ve evlilik temalarını işleyen mektuplardan oluşmaktadır. Mektuplar bu dergide tefrika edilmiş ve sonrasında iki kapak arasında toplanmıştır. Romanda 5 kadın karakter üzerinden aşk ile yapılan mutlu bir evlilik, görücü usulü gerçekleşen mutsuz evlilik, aşk ile yapılan ancak ihanete uğramış bir evlilik ve iki bekar kadın gözünden de evliliğin gerekli olup olmaması meseleleri tartışılmıştır. Oldukça küçük hacme sahip olan kitap beni fazlasıyla etkiledi. Mektuplarda yaşanan evlilik sorunlarının aynı zaman da felsefi bir boyutta da tartışılıyor olması esere farklı bir yorum katmıştır. Ayrıca romanda evlilik içi gerçekleşen sorunların günümüzde ki aile hayatlarında da sürüyor olması bizlere bir kurgudan ziyade hakikatlerin anlatıldığı ve yaşandığı izlenimi vermektedir. Fatma Aliye döneminde göstermiş olduğu cesaret, özveri, inat ve dik duruşu ile kendisinden sonra gelen kadın edebiyatçılara rehber olmuştur.
Dedemin Bakkalı - Şermin Yaşar
Taze Kitap Yayınları / 200 syf
Puanım : 9
90 lı yıllara gitmeye hazır mısınız? Kemerlerinizi sıkı sıkıya bağlayın çünkü kitaba başlar başlamaz uçuşa geçiyor ve kendinizi dünyanın en süper marketi olan "Dedemin Bakkalı" nda buluyorsunuz. Okudukça sizde o bakkalın bir müşterisi ve bakkalcı dedenin ahbabı oluyorsunuz. Gözünüzün önünde yaşanan hadiseleri kahkahalar eşliğinde yaşıyor samimiyeti dibine kadar tadıyorsunuz. Şermin Yaşar çocukluk yıllarında tecrübe edindiği çıraklığını yıllar sonra tüm sıcaklığıyla kaleme almış. İyiki de yazmış. Kahramanımız, yetişkinlerin "büyüyünce ne olacaksın " sorusuna karşılık meslek gruplarında kendince bir eleme yaparak BAKKALCI olmaya karar veriyor ve işte bu karardan sonra oluyor her şey :))
Mükemmel bir ticaret kafasına sahip olan cin fikirli küçük Şermin, köşeyi dönme arzusuyla her gün farklı faaliyetler peşinde koşturup dururken ansızın yakalayıveriyor bakkal dedesi. Sonrası mı? " yavrum sen kime çektin böyle, sen ne zaman adam olacaksın? Cin olmadan adam mı çarpmaya kalkıyorsun?" gibi tatlı söylenmeler eşlik ediyor her olayı :) Ama küçük Şermin yılmadan her defasında eski köye yeni adetler getirme çabasını devam ettiriyor. Aslında karşılaştığı her zorluk büyükleriyle iletişiminde kulağına küpe oluyor. Tecrübe edip ders aldığı bu olaylardan sonra kendisine "Çocukların Yetişkinlerle İletişimde Dikkat Etmesi Gereken Hassas Konular" başlıklı bir defter hazırlıyor. Kitapta maddeler halinde bu hassas konulara değiniyor.
Essiyasetül Medeniyye Ve Mebadi'ül-Mevcudat- Farabi
Büyüyen Ay Yayınları / 128 syf.
Puanım :7
Muallim’us-Sani lakabına sahip kıymetli filozofumuz Farabi’nin fazıl şehir nazariyesi kendine has bir doktrindir. Yazar eserinde toplumun mutluluğu, başkanın fiilleri gibi konulara değinerek tüm bunların ortak paydası olan siyasette birleştirmiştir. İnsanın ulaşacağı saadeti konu edinmesi bakımından eser, okuyucuya mevcut düzeni sorgulatarak ne olması gerektiğini açıklamaktadır.
Filozof siyaset felsefesini ortaya koyarken Aristo’nun bakış açısı ve ideolojisinden yararlanmış bu ideolojiyi İslami boyuta uygun hale getirip yorumlamıştır. İslam dünyasında Farabi’ den önce de birçok isim siyaset felsefesi alanında eser ortaya koymuştur fakat en sistemli ve kapsamlı çalışmaları kendisi kaleme almıştır. Faziletli şehir ve faziletli toplum tasarımı ile Platon’un ideal devlet anlayışındaki benzerlikler bizlere Farabi’nin Platon ve Aristo’nun felsefi anlayışlarından yararlandığını göstermektedir. Fakat ideal devleti yöneten filozof- kral görüşünden farklı olarak Farabi dünya ve ahiret mutluluğunu vaad eden Kur’an-ı Kerim’i merkeze alarak faziletli bir başkanın filozof-imam olması gerektiğine vurgu yapmaktadır.
Eserin hacmi küçük olmasına rağmen ilmi sahada okuyucuya oldukça kıymetli bilgeler sunmaktadır. Filozofun mutluluğu yaşam amacı olarak görmesi bize şunu göstermektedir; Dünya hayatı ve içerisinde var olan madde kıymetsiz ve sahtedir. Bunca sahtelik içerisinde bir şey vardır ki ona ulaşmak adeta vahye mazhar olmak gibidir. Bu şey “essaadet'ül kusva” dır.
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat - Şemsettin Sami
Türkiye İş Bankası Yayınları - 106 syf
Puanım : 7
Tazminat dönemi eserlerinden ilk yerli romanımız Şemsettin Sami'nin kaleme almış olduğu Talat ve Fitnat'ın aşkıdır. 1872 yılından 73 e kadar Hadika gazetesinde bölüm bölüm basılmış olan Taaşşuk'u Talat ve Fitnat'ın kitap halinde basımı 1875 yılını bulmuştur. Şemsettin Sami kitapta birbirlerine kavuşmayı arzulan iki gencin acıklı hikayesini anlatır. Açıkçası böyle bir aşk ancak kitaplar da ve filmlerde olur demekten kendimi alıkoyamıyorum :) eskilerin dediği "aşk insana neler yaptırmaz" söylemini şimdilerde her gün kadına şiddet ve cinayetlerle okuyoruz, görüyoruz, duyuyoruz. Artık okumak ve duymaktan da köşe bucak kaçıyoruz. "Amann ha bana dokunmayan yılan bin yaşasın!" En kötüsü de alışıyoruz. İnsanlık vasıflarımızı yitiriyoruz ama fark etmiyoruz. Öyle olmasaymış, böyle de yapmasaymış deyip kendimizce kılıflar uyduruyoruz bunca iğrençliği görmemeye çalışırken. Ama Talat, bakışından sakınıyor Fitnat'ı. Diyorum ya ancak bir hayal dünyasında kalacak kadar saf ve temiz bir aşk. Yazar sade ve yalın bir dille anlatmış olduğu hikayeyi fazlaca dallandırmadan tadında bırakmıştır. Aynı zamanda eser bizlere, dönemin kadın erkek ilişkilerini, kız çocuklarının eğitim şartlarını ve toplumun yapısını göstermektedir. Betimleme sanatı ölçülü bir şekilde kullanılmış ve esere canlılık katmıştır. Puan kırma sebebim hikayenin klasik bir sonla bitmiş olmasıdır. Zira birebir olmasada biz aynı sona bir çok Türk filminde ve aşk hikayelerinde şahit olduk.
Herhangi Birinin Notları - Kenan Mermer
İz Yayıncılık / 238 syf
Puanım : 7
Herhangi Birinin Notları 14 öyküden müteşekkil bir eserdir. Eser de geniş betimleme ve tasvirlere bunu yanında insan psikolojisine yer verilmiştir. Öykü, yerine göre her zaman bir şahsın penceresinden değil, öykü içerisinde yer alan başka şahıslar penceresinden de ele
Kiraz Ağacı İle Aramızdaki Mesafe - Paola Perettı
207 syf /Genç Timaş Yayınları
Puanım :7
Bu hikaye henüz 9 yaşında olan ve on binde bir görülen Stargardt hastalığına yakalanmış amazonlar kraliçesi Mafalda'ya ait. Kraliçemizin gün geçtikçe gözünde bulunan sis artıyor ve dünya onun için puslu bir vaziyet alıyordu. Gözündeki ışığın tamamen söneceğinin farkın da olan Mafalda ne kadar cesur davranmaya çalışırsa çalışsın karanlıkta kalmaktan çok korkuyordu.. Bu süreci bir yetişkinden daha metanetli ve 9 yaşındaki bir çocuk için daha normal atlatıyor diyebilirim. Peki biz görme yetimizin zamanla yok olacağını bilsek ne yapardık? Sayılı ışıklı günlerimizi nasıl geçirirdik? Mafalda kadar başarılı olabilir miydik? Onun kadar dik durabilir miydik?
Şunu biliyorum ki onun sisli gözleri bizden çok daha iyi görüyordu. Onun küçücük bedeni bizden çok daha dik duruyordu. Korkuyordu evet, ama asla pes etmiyordu.. Bunu saçma görmeyin ne olur.. Bir çocuğun dünyasında olmak, hayata onun baktığı yerden bakmak, karanlıkta kalan ruhumuzun kapısını aralayacaktır...
Naturalizm Çıkmazı - Kemal BATAK
180 syf/ İz Yayıncılık
Puanım :
Din felsefesi , metafizik ve epistemoloji gibi alanlara ilgi duyan Batak , bu eser ile amaçladığı hedeflere ulaşmış, natüralizmin neredeyse her yönünü okura açıklıkla sunmuştur. Bu eseri meydana getirebilmek adına çeşitli kaynaklara başvurmuş ve bu kaynakları da okura yer yer
Abartma Tozu - Şermin YAŞAR
160 syf / Taze Kitap Yayınları
Puanım :6
Şermin Yaşar’ın kaleme aldığı eser günümüz insanının halini ,tavır ve davranışlarını bir miktar abartarak durumu okura sunmaktadır. Hikayede bazı dil sorunlarına da değinen yazar kabartma tozundan abartma tozuna bir yuvarlama yapmıştır. İnsanların birbirleriyle ilişkilerinde kopmalar ve zayıflıklar gün geçtikçe artmakta ve toplum yapımız , aile kurumumuz bu olumsuzluklardan fazlasıyla etkilenmektedir. Bunların sebeplerini izah etmeye çalışan Yaşar, hikayeleri sonucunda okura iyi bir ders vermektedir. Kahramanımız bir sabah uyanır ve Buğdaylı kasabasında artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. İnsanlar amaçsız ve anlamsız alışveriş yapmakta, sağlıklı beslenme başlığı altında salonlarını seralara çevirmekte, çok kazanacağım diye hırslanıp insanlıklarından merhametten ve yardımseverlikten uzakta bencil bir hayat yaşamakta, okul başarısının her şeyden üstün olduğunu düşünerek yemeden-içmeden bu başarıyı kovalamakta ve daha bir çok şeyi abartarak elinde olanın kıymetini bilmeksizin , ahlak ve erdem dışı davranışlar sergilemektedirler. Müptelası olduğumuz bu dünyada neleri fazlasıyla abartıyor ve önemsiyoruz , dünya malı için ne gibi çabalar sarf edip nelerden vazgeçiyoruz bunu durup düşündürüyor. Okurken yok artık bu kadar da abartılmaz dediğimiz her şeyi gerçekten de o kadar abartabiliyoruz. Sonra mı ? Yaptıklarımız ve geriye alınamaz hatalarımız için pişmanlık duyuyoruz.
Vermiş olduğu dersleri düşündüğümde hoş ve eğitici bir kitap. Biraz çocuksu bulmam sebebiyle sıkıldığım yerler oldu . Ama eminim çocuklar için yararlı olacaktır :)
El Munkız Mined Dalal - İmam Gazali
231 syf / Beyan Yayınları
Puanım : 9
Kitap İmam Gazali'nin derin şüphelerinden ve fikri bunalımlarından sonra hakikat arayışına dair kaleme aldığı otobiyografik bir eserdir. İnançlarından ve doğru bildiği herşeyden şüphe duyan Gazali kendini bir sorgu aleminde buluyor. Bu alemde artık herşeye farklı bir göz ile
