Anneciğim, sen gittin gideli ne kadar yalnızım bir bilebilsen. Sen gittin gideli, kimselere derdimi anlatamıyorum, ne yapacağımı şaşırdım. Başımı birinin omuzuna koyup, ağlamak istiyorum, hiçbir omuz yok. Anneciğim çok yalnızım, tek başınayım, acılar içindeyim, kimse anlamıyor, kimse sormuyor... Her gece, yatağımda ağlıyorum, kimse fark etmiyor bile... Bana bir omuz ver...
Sensizliğin, sensiz kalmanın salt yalnızlık olduğunu, sen gidince mi anlayacaktım ben? Sana ne çok anlatacak şeyim varmış, sana ne çok ağlayacak şeyim varmış. Keşke yarısını anlatsaydım, keşke yarısını ağlasaydım... Ne bilirdim, nasıl bilebilirdim, bu kadar erken, bu kadar çabuk bize küsüp gideceğini... Küsmedin değil mi, balıkları pişirirken suratımı astığımda, seni evde yapayalnız bırakıp gittiğimde, her gece sana gelemediğimde, küsmedin değil mi? Onun için gitmedin değil mi?
Küsmedin... Çünkü her gece geliyorsun, bir rüzgâr gibi elini saçlarımın üzerinden geçirip yüzümü okşuyorsun... Hiç kıpırdamadan bekliyorum seni, sen gelmeden uyuyamıyorum... Ağladığım geceler hep geliyorsun, saçımı yüzümü yavaşça okşayıp ben uyuduktan sonra gidiyorsun...