Kitap Yiyici
'Havanın kuş için ne ise, zamanın da düşünce için öyle olduğunu, nasıl ki kuş ilerlemek için iki kanat vuruşu arasında havadan destek alırsa, insanın da iki düşünce arasında düşmemek için zamana dayandığını biliyorum...'
Sayfa 1 - İş Bankası Kültür Yayınları
Kitap Yiyici
'Biliniz ki kitabı okuyamayınca yedim; beni öyle büyüledi ki ben kitap oldum, kitap da ben. Kendimi yazdıktan sonra kendimi yutacağım, çünkü tastamam olmak için kendi kendimi yemek zorundayım.'
Sayfa 91 - İş Bankası Kültür Yayınları
Okur Takip Önerileri
Odessa
' Kuru kafa amblemi eski Alman mitolojisinden gelir. Teuton Savaşçılarının başkalarına ve birbirlerine karşı mezara, hatta daha öte Valhallaya* kadar uzanan sadakat yeminin amblemidir. Kafatası ve çapraz kemiklerde mezarın ötesindeki alemi belirtir.'
* İskandinav efsanelerine göre, savaşta ölen yiğitlerin gidecekleri yer.
Sayfa 256 - e yayınevi
Odessa
'Eski Alman Mitolojisinde Kurt Adam; Teuton Şövalyeleri topraklarını ele geçiren yabancılar tarafından yurt dışına kaçmaya zorlandıkları zaman, anayurtta kalıp istilâcıya karşı büyük ormanların kuytuluklarında direnme hareketlerini yöneten ve geceleri düşmana saldırıp çekilirken, karda sadece kurt izi bırakan yurtsever bir kişidir.'
Sayfa 158 - e yayınevi
Dünyanın Sakin Kayıtsızlığı
"Hareketsizce orada yatıyoruz. Ama altımızdaki her şey hareket ediyordu ve bizi sakince Bir aşağı bir yukarı, bir sağa bir sola hareket ettiriyordu."
- Samuel Beckett, Krapp'ın Son Bandı -
Sayfa 5 - Nebula
Dünyanın Sakin Kayıtsızlığı
Gece vakti. Kıyısız bir denizdeyim. Ansızın suyun üzerinde süzüldüğünü farkediyorum. Kar yağıyor, kar taneleri suya düşüp eriyor. Çıplak olmalıyım ama üşümüyorum. Yalnızlıkların en büyüğü bu. Ansızın altımda, bir gölge gibi yüzü bana dönük kocaman bir balık görüyorum.
Sayfa 41 - Nebula
Dünyanın Sakin Kayıtsızlığı
İkimiz de nerede olduğumuzu bilmediğimizden yolun bizi nereye götüreceği üzerine kafa yormadan dümdüz yürümeye karar verdik.
Sayfa 28 - Nebula
Dünyanın Sakin Kayıtsızlığı
Çocukluğumda oynadığımız, bir arkadaşımın her dediğimi tekrarladığı, her hareketimi taklit ettiği, beni öfkeden kudurtan oyunun içindeyim sanki.
Sayfa 26 - Nebula
Açlık
Sana söylüyorum, ey gökyüzündeki kutsal Baal, canlı değilsin, ama yaşasaydın eğer sana öyle bir lânet ederdim ki, güvendiğin o gökyüzü cehennemin alevleriyle kaplanırdı. Sana söylüyorum, sana kulluğumu sundum ve sen hizmetlerimi geri çevirdin, beni ittin. Şimdi ben sana sırtımı çeviriyorum, hem de sonsuza dek, çünkü sen inayet saatini kaçırdın artık. Sana söylüyorum, öleceğimi biliyorum, ama ölümün soğuğu yüzümde gezinirken bile alay ediyorum seninle, ey gökteki Apis! Bana karşı zor kullandığın, ama felaketler karşısında hiçbir zaman boyun eğmeyeceğimi bilemedin. Bilmemen şart mıydı bunu? Yüreğimi uyurken mi yarattın? Sana söylüyorum, tüm yaşamımla, damarlarımda kalan son damla kanla bile seni küçük görüyor, inayetine tükürüyorum. Bu saatten başlayarak bütün eserlerine ve sana sırtımı çevireceğim, düşüncelerim dönüp dolaşıp yine sana takılırsa onları lanetleyeceğim ve adını yine söylerlerse dudaklarımı kendi ellerimle koparacağım. Sana, hayat ve ölüm üzerinde en son söze sahip olan sana elveda diyorum. Sonra da susup sana sırtımı dönüyor ve kendi yoluma gidiyorum.
Sayfa 160 - Altın Kitaplar
Kiki Elma Taşıyor
'Zaman dediğin şey, kollarını iki yana açıp istediğin kadar durdurmaya çalış, seni dinlemiyor, geçip gidiyor işte.'
Sayfa 164 - İthaki
Üçüncü Hatırat/ -I-
'Başkaları tarafından çok sevildim ama görünüşe göre onları sevme yeteneği bende yoktu (ya da, insanlar âleminde 'sevgi' denen şeyin olup olmadığından bile şüphe ettiğimi söyleyebilirim). İnsanları ziyarete gitmek bile imkansızdı benim için. Başkalarının evinin kapısı benim için İlahi Komedya'daki Cehennem kapısından farksızdı. Biliyordum, o kapının ardındaki derinliklerde korkunç bir canavar geziyordu, bir ejderha kıvranıyordu, çürüyen etin kokusu dolduruyordu havayı.'
Sayfa 69 - İthaki Yayınları
Duygulu Otoportre
'Rembrandt neredeyse tek başına otoportreyi, ressamların esas odak noktasına alıp, Batı resminin başlıca türü haline getirdi.'
- Svetlana Alpers -
Sayfa 19 - Hep Kitap
Belki de gerçek büyü, doğada gizliydi.
Nesin Yayınevi
İnci Küpeli Kız
'Bir hizmetçi ile daha önce hiç bu kadar uğraşmamıştık.'
Sayfa 234 - Bilge Kültür Sanat
