Aşkı anlatan kitaplardan oldum olası çekinmişimdir. Çünkü çoğu bir süre sonra Yeşilçam filmlerine bağlıyor, diye düşünüyorum. Jio'nun kitaplarına da bu ön yargı ile yaklaştığım için uzak durdum sanırım. Sonra annemin hediyesi; Böğürtlen Kışı çıkageldi. Ve sonra da tahmin edersiniz ki diğer kitapları.. Yazarın akıcı, yalın bir dili var. Kitaplarında sadece aşk ile boğulmuyor; tarihe dokunuyor, karakterlerle birlikte oradan oraya savrulup hayata tutunmaya çalışıyorsunuz. İş yorgunluğundan bunaldığınızda, sınavlardan sıkıldığınızda, ard arda okuduğunuz kalın kalın kitapların ardından okuyabileceğiniz atıştırmalık kitaplar. Elveda Hazirana gelince, Agapi'den sonra biraz korkmuştum aslına bakarsanız ama sanırım yazar yine önceki kitaplarında ki tadı yakalamayı başarmış. Siz de June gibi hala içinizdeki masala kulak verenlerdenseniz bu kitabı kaçırmayın derim..
Bazen bazı vedalarda gizlidir en kuvvetli vuslat isteği. Ve bazen en büyük haykırıştır sessizlik. Söyleyemezsin kalbindeki asıl şeyi. Korkarsın gerçekliğinden. Sadece görmesini istersin, içindeki karanlıkta gizlediğin umut ışığını. Beklersin. Bir gün elveda dediğinin yarın sana "Merhaba" demesini."Döndüm" demesini...
/ E. B. /
Tiryaki gönlümde olmasın kuşkun...
Tek sana müptele...tek sana düşkün...
Ardından bir ağıt yakalım aşkın...
Adını elveda koyalım gitsin...
[Cemal Safi]