-cu, -ci, -cı, -ist, değilim... İdeoloji tüccarı değilim... Belki "Mağara Putları"nı kıran çekiçleri imâl eden bir yerde çırağım...
Ve şunu cok iyi biliyorum ki;
" Kitap okumayan meydan okuyamaz.."
Michel Foucault, "Doğruyu Söylemek" kitabında şöyle der:
"Söylediklerinin sadece doğru olmasına değil,
konuştuğun kimsenin bu doğruya katlanabilecek olmasına da
dikkat et."
Doğrusu, kandırılmış hissettim kendimi! Sen bir ömür boyu Aristo'nun peşinden koş, bir de arkanı dön bak, adamlar, Hoca Nasreddin mantığıyla akıllı makineler, yapay zekâlar üretiyor olsunlar!
Batıya Yön Veren Metinler, Alev Alatlı
"Ticaretlerini, endüstrilerini ve insanlarını kaybederlerse altınlarını ve gümüşlerini elde tutmayı da bekleyemezler. Çünkü bu değerli metaller bu avantajlarla orantılı olarak elde tutulur."
Alev Alatlı, Batıya Yön Veren Metinler
Edward Said 'Oryantalizm' isimli kitabında şöyle der: "Eğer Doğu kendi kendisini takdim edebilseydi herhalde sonuç başka türlü olurdu. Ama yapamamaktadır. Bu çalışma Batılılar tarafından yürütülür. Ve sonuçta takdim Batılıların hesabına çalışır. Doğu böylece daima zarardadır."
“İnsan, kaderini de beraberinde taşır. Ülkenizde savaş varsa onu da yanınızda götürürsünüz. Canınız kurtulur belki ama insanlar yeryüzünün her yerinde o savaşı hatırlatır size. Eğlenmenizi, diğerleri gibi davranmanızı yadırgar.”
*Sınır Kapısındaki Deniz Kızı (41. sayfa)
"Herkes gibi biriydim önceden -normaldim, aksiydim, şendim, bir sürü planım vardı -ve birden bir şeyler oldu! Bir şeyler oldu ve yabancı oldum. Başka herhangi birine yabancı olmaktan çok daha fazla kendime yabancı oldum."
Damga, Erving Goffman
Hepimiz insanları, önemsediğimiz veya genel bir öneme sahip olması gerektiğini düşündüğümüz nitelikler üzerinden tanımlamaya meyilli gibiyiz.
Damga, Erving Goffman
"Damga idaresi temel bir toplumsal olgunun, yani 'ötekinin' davranış ve karakterine ilişkin normatif beklentilerin streotipleştirilmesinin ya da 'profilleştirilmesinin' bir filizidir, uzantısıdır." Erving Goffman
"Kişinin aklındaki amaç ya da bu amaca sahip olma sebebi ne olursa olsun, diğer insanların kendisine tepkilerini, özellikle de kendisine nasıl davranacaklarının denetimini elinde tutmak kendi çıkarına olacaktır."
Örtülü iletişimin belki de en yaygın biçimi her iki takımın, genellikle karşı tarafa yönelik sözel nezaket ve iltifat görüntüsü altında usulca kendini daha olumlu bir konuma, karşı takımı ise daha olumsuz bir konuma sokmasıdır.