Sanatın Empatiyi İnşa Edişi
Sanat bir paylaşma hareketidir. Paylaşılan deneyimler merak duygusunu harekete geçirerek daha az ben odaklı daha çok açık fikirli olmamızı sağlar. Beynin yaratıcılık ve hayal gücünün doğduğu sağ yarımküresini harekete geçirir ve sanatçının anlatmak istediğini anlamamızı sağlar.
Hayal gücü empatinin inşasındaki ilk adımdır: senin ne hissettiğini hayal edemezsem anlayamam da. Sanat hem düşünsel hem hissi empatiyi uyarır. Bir sanat eserini incelediğimizde tüm yaşanmışlıklarımız, anılarımız, bakış açılarımız ve deneyimlerimiz bir araya gelir ve gördüğümüz – duyduğumuz şeyi etkiler. O an beynimizdeki tüm duygusal alanlar uyarılır. Ne kadar sanat eserinin içine girebilirsek o kadar çok etkileniriz. Bu da bizi kendi bedenimizden dışarıya alır ve farklı bakış açılarını görmemizi sağlar. Başka bir insanın acısını, üzüntüsünü, mutluluğunu veya öfkesini anlatır. Ünlü oyuncu Alan Alda, sanatın paylaşılan insanlık olduğunu söyler.
Uzm. Psikolog Lamia Kalender Ergül
Leb Demeden Leblebiyi Bilme
Leb Demeden Leblebiyi bilir akıllı kişi
Ahlaka, vicdana ve empatiye dayalı her işi
Bırakin yanında davul zurnayı calmayı
Atom bombası da atsan tinlamaz cahil kişi
KK
Mahvoldum son satırda...
Mesafeler kısalmaz ama saçların uzar,
Bencilliğe yakınız biz empatiye uzak.
Umut bazen, kaderin altında eğilir,
Son kez sarılmışız farkında değiliz....
Empati
📰 Yeni Çağrı Gazetesi'nde bu haftaki yazımda Harvard Business Review serisinin "Empati" kitabını inceleyerek, iş ortamındaki ilişkilerimizde empatiye, önemine ve kritik noktalarına yer verdim.
📍Kendimizi başkalarının yerine koymak, onların duygularını anlamak ve olaylara karşı tarafın perdesinden bakabilmek hiç de kolay değildir.
Edebiyat sanatının edebiyatını yapmak, en büyük avuntum.. Eğer taklitten, sempatiden ve papağanlıktan kurtulup, özgün edebî binamı dikemezsem, söz konusu tesellimin enkâzı altında kalma riskiyle muhatap olacağım...😊
İlişkiler!
Bağlanma
İlişkilerin ABC'si
Beş Sevgi Dili
Erkek Beyni
Kadın Beyni
☘️İkili ilişkilerinizde daha stressiz ve huzurlu bir birliktelik yaşamanın yolu partnerinizi çok iyi tanımaktan geçer. Gerçekten tanımak buz dağının altını da bilmektir. Sorunlarınızı krize çeviren bu eksikliktir.
Öfkelendiğiniz, kırıldığınız, hatta uzaklaştığınız proplemlerin alt nedenlerini düşünürseniz, hangi psikolojik savunmanın ya da blokajın eseri olduğunu çözebilirsiniz. Bu farkındalıkla anlaşmazlıklar çatışmalara dönüşmez ve negatif etkisi ilişkiyi sarsamaz. Eğer taraflardan birinin ruh sağlığında ciddi bir kişilik ya da patolojik bozukluk yoksa doğru iletişim tekniği ve empatiyle ilişkileriniz hem sizin hem partneriniz için pozitif alan olacaktır. Tabii renklendirmek size kalmış. :)) Ama dikkat edin kişi sağlıklı bir birey değilse kendinizi empatiye zorlamayın ve anlayışınızın altında ezilmeyin.
Ve genel geçer taktiksel yaklaşımlardan uzak durmanızı tavsiye ederim. Her ilişki iki tarafın meydana getirdiği ayrı bir olgudur ve kendine özeldir. Bu yüzden her kural her ilişkide aynı sonucu doğurmaz. Başkasına iyi gelen sizin ilşkinizi mahvedebilir.
İlişkiniz, partneriniz ve kendinizle ilgili çoklu bir bakış açısı, etkili bir tutum geliştirmek , kendi sınırlarınızı koruyuyarak anlaşmanın ve anlamanın yolunu bulabilmek , doğru savunma makanizmaları oluşturabilmek, en çok da kendi iç dünyanızla yüzleşebilmek istiyorsanız yukarıdaki kitapları okumanızı tavsiye ederim. Keyifli ve verimli okumalar dilerim.☘️
“İki ruh arasında, eşler arasındaki sevgi ve sempatiden daha büyük bir sevgi ve sempati yoktur.