Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emre Özdemir

Emre Özdemir
@emrenp
26 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
Kendimi uzun uzun anlatmak ve susmak arasında gidip geliyorum çoğu zaman. Hiçbir zaman tam anlamıyla hissettiklerimi anlatamayacağımı, anlatsam bile anlaşılmayacağımı bildiğimden susmayı tercih ediyorum.
Reklam
Edebiyat dersinde, zihinlere biyoğrafi ve yalnız edebiyat tarihleri aktarmak, edebi zevki olduğu gibi durmadan matematik formülleri ezberletmek zekanın mücerred düşünüşünden ibaret olan matematik kabiliyetini körleştiricidir. İlkokul çocuğuna, kendileriyle henüz hissi temasa geçmediği eşyanın bilgisini vermek isteyiş, ondaki hissi yapıyı bozar ve kendini arama işinden onu alıkoyar. Kainat önce muammasını bize sunmalı, meselesini karşımıza çıkarmalı ; sonra biz, o muammayı halle çalışmalıyız. Kendi ruh yapısını tahrik etmeyen, nice nice kainat meselelerini belleyen çocuklar, muhakemesi zayıf, zihinleri avare çocuklardır. Ama her telden çalarlar. Hiç bir sahanın muhterisi değildirler.
Bir milletin bağrında yabancı mektep, mektebi yıkıcıdır ; millet kültürüne sokulmuş hançerdir. Yabancı kültür dilenmekle, zannedilen garblılaşmak da mümkün değildir. Deve hamuru yemekle deve olunmaz, deve olarak doğmak lazımdır. Yabancı kültür, sadece milli kültür ağacının köklerini kurutur, onu soysuzlaştırır. Çocuklarına yabancı dil öğretmek için yabancı mektebe koşanlar, pire uğruna yorganlarını yakıyorlar. Bu adamlar, bir avuç su içmek için suda boğulanlardır. Mektep ancak milli mekteptir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bugünkü mektep, bir sürü bilgileri gayesiz, hedefsiz bir şaşkınlıkla genç dimağların rast gele bir köşesine tıkmak isteyen bir hafıza cihazından ibarettir. Evvelki sene, evvelki kadar bile yaratıcı ve şahsiyet sahibi değildir. Bugünkü mektep, hayata dikkat etmesini bilen iyi bir müşahid, bir münekkid, bir muztarip bile yetiştiremiyor.
Bu tasfiye işi, düşüncenin hareketidir. Neyi bilip, neyi bilmemesi lazım olduğunu düşünmek, düşüncenin ilk işidir. Ancak bu sansürden geçtikten sonradır ki, düşünce değer kazanır; faal ve gayeli hale gelir.
Reklam
Devletin ruh ve zihniyeti bütünüyle bizim kendi mazimizden alınacaktır. Ancak böylelikle büyük devlet olacağız. Garbı taklitte ne kadar ilerlersek o kadar batağa saplanır ve daima da küçülürüz. Bütün kımıldanışlar boşuna; bunsuz inkılaplar bizi budamaktan başka şeye yaramıyacaktır.
ilimsiz ve idealsiz muhterislerin hepsini çatısı altında toplamaya azimli bir üniversite, hem de millet ruhunun kaynaklarından bir küçük pınar bile almayınca elbette millet gençliğinin kalbine harabe olacaktı. Üniversite gençliğinin ayaklanmaları, onları yetiştirenlerin dile gelen günahlarıdır. Biz bite, tahta kurusuna kızmasını biliyoruz, onları getiren pis vücuttan iğrenmesini bilmiyoruz.
<<Milletimin istiklalini kazandım, mektebimin istiklalinden vaz geçtim» diye övünmek sade bir vatan katiline yakışırdı. Ruhların yapıcısı olan mektebin istiklali feda edilirken kapitülasyonların zehirli yadigarı olan yabancı okullar bu vatanda tüneyen baykuş yuvaları halinde zehirlerini saçtılar. İstiklal savaşından sonra işledikleri cinayetin farkında olmayacak kadar kör ve sağır beyinler, iktisadi kapitülasyonların kaldırılmasını kurtuluş sayarak maarifte kapitülasyonlann devamına göz yumdular
Bazen bozgunla biten bir harbin yıkamadığı ruhları, zafer uyuşturuyor ve bir nesli kendinden geçirtebiliyor
mesele esir düşmekte değil, teslim olmamakta bütün mesele ...
Reklam
Her kim izzet (şeref ve şan) istiyorsa (bilsin ki) bütün izzet (kuvvet ve hakimiyet) Allah'ındır (Fâtır,10)
Sevgi, sevdiğimiz şeyin yaşaması, gelişmesi için duyduğumuz etkin ilgidir.
270 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.