Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
en sevdiğim şiirin ilk dizesi gibiydi. beyoğlu24🤍
Reklam
Sevdiğim bir şiirin en güzel dizesi gibi sesi..
En sevdiğim ismet özel dizesi paylaşana direk İsmet Özel Erbain kitabını hediye edicem
sana ihtiyacım olan kaçıncı gün bugün, kaçıncı bir başınalığım? ve sen kaçıncı kez yoksun, ve ben ne zamandır bu halde? her şeye rağmen beklemek daha acı. seni sevmek istemiyorum ya da en azından alışmalı. oysa hala senin gözlerine bakamıyorum, sesini dahi bilmiyorum. ben oysa hala bir yabancı gibi yanımdan geçip gittiğin yerdeyim. ölürüm sanmıştım o an, daha yaşatmaz bu acı beni. ama ölemiyorum, lanetin kara bir gölge gibi peşimde. kendime küfürler savuruyorum aldığım her nefeste. seni sevdiğim, sevmeye devam ettiğim için. tek sığındığım didem madak'ın iki dizesi "Olanlar oldu tanrım, tüm bu olanların ağırlığından beni kolla!"
Yazmaya Küstürülmüş Bir Yazar: Selçuk Baran
Momos Kitap Okuma Grubu'nda bu ay Selçuk Baran'dan Bozkır Çiçekleri'ni okuduk. Edebiyatımız için bir dönüm noktası olabilecekken edebiyat tekelimiz yüzünden küstürülmüş bir yazar var bence karşımızda. Bu değerli yazarın hayatı, eğitimi, edebiyat anlayışını kısaca derledik Momos'ca. Diğer ayın kitabına ve toplantı bilgilerine
Reklam
A. Galip -en sevdiğim şiirinin en sevdiğim dizesi-
Sıyrıldım bütün kozmik düşlerden Tabiatıma döndüm Hiç bir korkum kalmadı Tabii afetlerden Yalnızca kendim için Şiire sakladım intihar lüksünü Asıl burjuva dayatmalar Ve cinayet fikri çıldırtıyor beni
Çok sevdiğim bir yazar bugünlerde linç ediliyor. Peki bu tepkimiz sadece Hasan Ali Toptaş'a mı olmalı? Hasan Ali Toptaş'ın kitaplarını almayalım, yazdıklarını okumayalım ve hatta görürsek gidip suratına tükürelim. Haklısınız tacizin ve buna benzer bir çok şeyin affı olmamalı. Hasan Ali Toptaş'ın mı affı olmamalı yoksa Kuşlar Yasına Gider'in mi ? Heba'nın mı affı olmamalı? Yoksa Bin Hüzünlü Haz'ın mı? Öncelikle eseri ve eseri ortaya koyanın ayrımını yapmamız gerekiyor! Şayet ayıramıyorsak Martin Heidegger'in fikirlerini savunmamamız, Pisagor'un bilime katkılarından yararlanmamamız, bir çok yerli ve yabancı şair, yazar, akademisyeni linçlememiz gerekiyor. Eğer biraz araştırma hevesiniz varsa ne demek istediğimi anlarsınız zaten. Saydığım isimleri günümüzde kullanıyoruz bir Cemal Süreya dizesi gördüğümüzde "ahh ah!" diyoruz değil mi? Peki Cemal Süreya'nın karısını dövdüğünü biliyor muyuz? Taciz dayaktan daha mı ağır yada hafif bu ayrımı neye göre belirliyoruz? Eğer diyorsanız ki ben matematik, felsefe, edebiyat, resim hiç biriyle ilgilenmiyorum o zaman karar sizin... Çünkü sırf daha yeni linçlendi diye Hasan Ali Toptaş okumayıp gidip Cemal Süreya, Edip Cansever, Necip Fazıl, Nazım Hikmet,Tanpınar okumaya devam ederseniz ikiyüzlüsünüz demektir! İyi bir okur iseniz, şahsa değil, esere saygı duyarsınız. Tacizi affetmeyelim evet! Ama eserlere saygı duyalım. Ha diyorsanız ben niteliksiz boş bir sosyal medya okuyucusuyum, o halde kitaplığınızda bulunan kitapların bir çoğunu yırtıp atmak, okumayalım ve okutturmayalım demek en tabii hakkınız! Tepe tepe kullanın!
Üşüyorum kapama gözlerini.
Sevdiğim.. Nasıl gidersin o yollarda bensiz? Bilmem. Deyip başladım yazmaya. Yalnız değilsin. Tabii ki, hiç yalnız bırakır mıyım seni oralarda? Bak bir sağına soluna. Yeşillenmiş yapraklarda görürsün beni. Kucak açtım sana, orman gibi. Yüreğimden düşen damlaları emanet ettim, ahmet arif' aldım Sana eşlik etsin diye, bu güzel kitabın içindeki
SON DANS -1 O eve hiç gitmek istemiyordum. Yine de ayaklarım sürüklüyordu beni. Yol boyunca öylesine değişik duygularla yürüdüm ki. Sanki bir şey olsun, bir şey olsun da beni yolumdan alıkoysun istedim. Zaten bir süredir kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Yorgunum. Hiçbir yere sığamıyorum. Bir boşluktayım sanki. Boğulduğumu, nefes alamadığımı
Reklam
En sevdiğim dizesi sanırım
Pencereyi kapama Gök dolabilir içeri. -Arkadaş Zekai Özger
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.