Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendini yeniden sevmek veya sevmeyi öğrenmek- Alice in the Cities 1974- Şans ver!
Bugün uzun zamandır yapmadığım "şans ver" başlıklı yazılarıma bir yenisini daha ekleyeceğim. 1974 Yapımı siyah beyaz ve Alman sineması eseri olan Alice in the Cities (Alice in den Städten) filmini izledim ve film beni gerçekten çok etkiledi. Filmin içeriğini çok kaba hatlar ile anlatacağım ve daha sonra neden etkilendiğimi aktarmaya
Yıldızlar. Aslında sadece uzaktan görünen ateş topları. Ama insan o yıldızlara binlerce anlam yüklüyor. İnsanların da sevdiğim özelliklerinden biri de bu. Saçma sapan olduğunu bile bile, mutlu olmak için kendini bir şeylere inandırıyorlar. Garip tarafı ise buna bir süre sonra gerçekten inanıyorlar. İnsanlar, en çokta kendilerini kandırıyorlar.
Reklam
Diziler
Oldum olası dizi mefhumundan nefret etmişimdir. yok böyle dersem yalan olur çünkü çocukken büyük bir sabırsızlıkla beklediğimiz diziler vardı. benim zamanımda (ki 37 yaşında biri olarak bu kelimeyi de kullanmakta bir beis görmüyorum artık) ki bu tek kanallı döneme tekabül eden zamandır karaşimşekti; mcgyverdi; görevimiz tehlikeydi; a takımı gibi
Mecânin-i Kütüp / Muhibbân-ı Kütüp
"Eskiden deli gibi hastalık derecesinde kitapkolik insanlara “Mecânin-i Kütüp” denilirmiş, Kitapsever insanlara da “Muhibban-ı Kütüp” diye tanımlıyor Osmanlı insanı. Yabancılar ise bibliyoman (kitapkolik) ve bibliyofil (kitapsever) demekte.. Modern tıp, bibliyomanları hasta sınıfına koyarak, kişinin kitaba olan bağlılığına göre isimler
Mecânin-i Kütüp / Muhibbân-ı Kütüp . "Eskiden deli gibi hastalık derecesinde kitapkolik insanlara “Mecânin-i Kütüp” denilirmiş, Kitapsever insanlara da “Muhibban-ı Kütüp” diye tanımlıyor Osmanlı insanı. Yabancılar ise bibliyoman (kitapkolik) ve bibliyofil (kitapsever) demekte.. Modern tıp, bibliyomanları hasta sınıfına koyarak, kişinin