Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanın neye üzüldüğü hayatta hiç önemli değildir;önemli olan, yalnızca insanın ne kadar üzüldüğüdür.
Gerçi yalnız yaşamak istiyordu ve arkasında hiçbir iz bırakmadan kendi çevresini terk etmişti, ama geçmişinden tümüyle kaçması mümkün olmadı.
Reklam
Bu bey, kitabını okuyan çocuklara, sanki çocuklar hep şen şakraklarmış da mutluluktan ne yapacaklarını bilemezlermiş gibi olduklarını yutturma niyetindeydi! İkiyüzlü beyimiz çocukluk denen şey sanki pasta hamurundan yapılmış enfes bir şeymiş gibi davranıyordu. Yetişkin bir insan nasıl olur da günün birinde, çocukların bazen ne kadar üzüntülü ve mutsuz olabileceklerini hiç hatırlamayacak kadar kendi gençliğini unutabilir?
Sayfa 14
Sıranın iç kapağına bütün dünya boks şampiyonlarının fotoğraflarını yapıştırmıştı.
"İnsan , Anne ve Babasını seçemiyor"
O zamanlar jonathan Trotz başına gelen şeyin ne olduğunu anlayacak yaşta değildi. Ama büyüyünce, yatağında gözünü kırpmadan yatıp ağladığı pek çok gece oldu.
Sayfa 16 - CANKitabı okudu
302 syf.
9/10 puan verdi
Çok ilginç bir roman, kendine has bir havası var. Aynı anda bütün karakterlerin ne düşündüğünü anlayabiliyorsunuz. Sonu çok acayip bitti. "NE" diye kaldım. Çok beğendim ama kitabı tam anlayamamış gibi hissediyorum ya da şu an tam sindiremedim, bilmiyorum. Başyapıt mı? Hem evet hem hayır. Kesin olan tek bir şey var, Stefan Zweig
Bok Yoluna Gitmek
Bok Yoluna GitmekErich Kästner · Sel Yayınları · 201650 okunma
Reklam
Bir öğretmen kesinlikle değişime açık olmalıdır. Yoksa öğrenciler erkenden yataklarına yatar, derslerini de kasetten dinlerdi. Yo, hayır, insan olan öğretmenlere ihtiyacımız var, iki bacaklı konserve kutularına değil! Bizi geliştirmek istiyorlarsa, önce kendileri gelişmek zorunda olan öğretmenlere ihtiyacımız var.
Cesaret olmadan zekâ, hiçbir işe yaramaz; zekâ olmadan cesaret ise aptallıktır! Dünya tarihi, aptal insanların cesur ya da zeki insanların korkak olduğu dönemlerle doludur. Doğru olan, bu değildir. Ne zaman ki cesurlar zeki, zekiler de cesur olur, işte o zaman sık sık hataya düşerek öyle olduğunu sandığımız bir şey de gerçek olur, insanlık gerçekten ilerler.
"Eğer yürünmesi gereken yolda engeller çıkıyorsa," dedi, "küçük adımlar atarak ilerlemek olanaksızdır. Hayır, o zaman sıçramak gerekir! Bunu biz hayvanlar biliyoruz; oysa çok akıllı olduklarını sanan insanlar da bunu bilmeliler. (..) Bu engel, ülkeler arasındaki sınırlardır. Sınırların kaldırılması gerekir
Bu söylenmeler sadece Türklere özgü değilmiş:)))(Almanya)
"Bizim zamanımızda herkes daha saygılıydı," diye devam etti kadın. Bu sözleri Emil her zaman duyardı, onun için kadının söylediklerinin üstünde durmadı bile. Bazı insanların huyu böyleydi herhalde. Sanki suç içinde yaşadıkları zamandaymış gibi, nedense hep eski günlerin daha güzel, daha iyi olduğunu söylerlerdi. Onlara göre hava bile daha temizdi eski günlerde. Onlara tümüyle inanmanız beklenemez tabi ki! Dedikleri tümüyle yalan değildir, ama gerçek payıda çok azdır. Böyle insanlar ellerinde bulunanlarla yetinmeyi, mutlu olmayı öğrenememiş kimselerdir genellikle.
Sayfa 23
Reklam
Martin " İşlenen her suçta, suç sadece o suçu işleyende değildir,suçun işlenmesini engellemeyen de suçludur," dedi.
Sayfa 112 - Canyayınları-188 sayfaKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.