"Çünkü siz ne kadar iyi, olumlu bir eylem yaparsanız yapın, kişiler hemen kendileriyle kıyaslayarak yaptıklarınızı değersizleştirecek, küçümseyeceklerdir. Bunu sosyal medyada da görebiliriz. Örneğin herhangi bir şeyi yapmayı başarmış bir insan ile ilgili haberin altındaki yorumlara bakarsanız, en azından yorum yapanların yarısının o başarıyı küçülttüklerini, değersizleştirdiklerini ve onu gerçekleştirene, küfür dâhil nasıl hakaretler ettiklerini görebilirsiniz. Bir gün bir haber görmüştüm sosyal medyada. Amerikalı zengin bir adam otizm hastası kızı için büyük bir lunapark kurmuş milyonlarca dolar harcayarak. Ve lunaparkı engellilere bedava olarak açmış. Böylece kızının da mutlu olacağını düşünmüş. Haberin altındaki yorumlara şöyle bir bakınca, hemen hemen kimsenin adamın yaptığı davranışı takdir etmediğini, aksine küçümsediğini, hatta adama hakaret bile ettiklerini gördüm. Bu yorumlardan birisini hatırlıyorum, bir kişi şöyle yazmıştı haberin altına: “Ulan eşek herif, niye o parayı Suriyeli mültecilere vermedin?” Şimdi bunu yazan kişinin hayatına baksanız, belki de başka insanlar için büyük olasılıkla ne tek bir iyilik yapmış, ne de cebinden tek bir lirasını harcamış değildir. Çünkü bunu yapsa, böyle konuşmaz. Yani ağzınızla kuş tutsanız başkaları tarafından yaptıklarınızın değersizleştirilmesinden, küçültülmesinden kurtulamazsınız. O nedenle insan kendi yoluna başkalarının ne dediğine önem vermeden gitmelidir. Çünkü herkes kendi yolunu yürür. Tabii ki bir yolu varsa ve kendi yolunu bulmak için çaba harcarsa…“ Erol Anar
Sonsuz evrenlerden birinde, toz bile sayılmayacak bir gezegende kendi kendimizi önemli olduğumuz düşüncesiyle kandırıyoruz. Oysa bir toz kadar bile önemimiz yok ve evrenin de umurunda değiliz... Erol Anar
Reklam
Türk Romanları: 1. İntibah - Namık Kemal☑️ 2. Felatun Bey ile Rakım Efendi - Ahmet Mithat ☑️ 3. Araba Sevdası - Recaizade Mahmut Ekrem☑️ 4. Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat - Şemsettin Sami☑️ 5. Turfanda mı Yoksa Turfa mı ? - Mizancı Murad☑ 6. Sergüzeşt - Samipaşazade Sezai☑️ 7. Karabibik- Nabizade Nazım☑ 8. Udî - Fatma Aliye 9. Âmâk-ı Hayal -
CHE’NİN İNTİKAMINI ALAN KADIN: MONİKA ERTL
CHE’NİN İNTİKAMINI ALAN KADIN: MONİKA ERTL İntikam için, hiçbir yol uzun değildir… Hamburg, Almanya, 1 Nisan 1971, sabah 09.40. Derin gök mavisi gözleriyle güzel ve zarif bir kadın, Bolivya konsolosluğuna girer ve hizmet için sabırla beklemeye başlar. Kabul edilmeyi beklerken ofisi süsleyen tablolara kayıtsızca bakar. Koyu renk, yünlü şık
Yalnızlık bir iç denizdir. Başka kıyılara açılmaz. Erol Anar
SJ
EROS: Hem fiziksel hem duygusal aşk. Aşkın bu türü tutkuyla doludur. LUDUS: Bir oyun gibi oynanan aşk. Aşkın bu türünün en önemli parçası eğlencedir. Çiftler, bir araya gelmekten, karşısındakini etkileyip cezbetmekten hoşlanır. Ancak uzun süreli bağlılık sözü yoktur. STORGE: Arkadaşlıktan doğan ve desteğe dayanan aşk. Güven dolu ve bağlılık gerektiren bir aşktır. MANIA: Saplantılı aşktır. Duygusal iniş çıkışlar, kıskançlıklar hâkimdir. PRAGMA: Kalbin değil aklın kontrol ettiği aşktır. Çiftler seveceği kişiyi mantığıyla seçer, kendisiyle benzer ilgi alanları, ortak değerleri olan birini arar. AGAPI: Özverili, fedakâr, koşulsuz, bencil olmayan aşktır. Kişi kendini sevdiğine adar, karşılığında hiçbir şey beklemeden verir. Onu ‘o’ olduğu için sever.
Reklam
109 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.