ZİNDANDA ÜLKEM
Gün doğar tavandan, gecede taban görünür, Yatağımda gül, hücrem gülistan görünür. Görünür şehre-i zerdinde numayan-ı şevki, Hele Eshat Beyimiz bugün daha şişman görünür. İaşem ve ibatem, ödenir devlet tarafından, Böyle otel bana 'Divan' veya 'Kervan' görünür. Unuttum ben yemeklerin lezzetiyle adım, Bulgur ile fasulye bana büryan' görünür. On beşte bir verilir cigara-yi askeri, Her içtikçe 'Kokulu' veya 'Harman' görünür. Dalış Eshab-ı Kehf uykusuna bütün şübban, Her biri bir hücrede, nadide küheylan görünür. Memleketi eyledikçe, taassürle taxattür, Iğdır, Tekman, Bingöl, Tatvan, Cilo, Süphan görünür. Bu dağlann, yaylalann, membaların başında, Munzur, Murat, Dicle, Fırat, Zap ve Batman görünür.
Birçok acı hatıralar, manzaralarla dolu, Sason, Şirvan, Ağn, Piran, Dersim, Zilan görünür. Hiç üzülme, atılan tohum fidanhkta büyüyor, Kontrolde hem de usta bir bahçıvan görünür. Bu davaya vakt-i vücud eyleyenler beyninde, Ekrem, Kamuran, Yado, Seyithan, başta Barzan görünür. Eğer bunlar bu davayı halletmeye yetmezse, Arkasında çok kararı Şêrê Kurdan görünür. Çok şükür ki şaki, katil, asi, cani değilim, Şekl-i ceza soyuma şan, bana ihsan görünür."
Esat cemiloglu ( ji malbata Cemîl paşazade yên Amedî)
Göktürk elinde en bunlu (bunalımlı) çağlarda bile Gök Tengriʼden kut almış bir yiğit çıkar, Türk budununun (milletinin) yüzünü ak eder, başını yerden kaldırırdı.
Sayfa 37Kitabı okudu
Er atasından bir adım önde, evladından bir adım geride olandır.
Sayfa 71 - Ateş yayınları 2022Kitabı okudu
-Teslim olun! Yoksa hepiniz kılıçtan geçireleceksiniz. Ben Tuan ta. Tümen başınız çıksın karşıma!
Bu sesi duyan alpler gülüyordu. Binbaşı Alabörü çifte kılıç savurup kelle alırken bu sese cevap verdi:
-Türk, uçmağa varmadan teslim olur mu? Hem nerede görülmüş çakalın kurdu, yılanın kartalı teslim aldığı?
Türk yağıları(düşman) Kür-Şad’ın yazdığı emsalsiz kahramanlık destanından tam 1280 yıl sonra yine Türk’ü esir etmek isteme gafletine düştüler. Türk milletinin asil evlatları, atadı Kür-Şad’ın kahramanlığından cesaret alarak, yine içlerinden sarışın, mavi gözlü bir Başbuğ çıkardılar. Bu Başbuğun sancağı altında toplanıp yedi düvele diz çöktürerek bir kahramanlık destanı daha yazdılar. O destan Türk için “Ya İstiklal ya Ölüm” diyordu.
Sayfa 254 - Kamer YayınlarıKitabı okudu