Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Olur mu öyle?
Kalp Allah'a Özlem duyarken, Sen kalbini nefsin istekleriyle dolduruyorsun olur mu öyle?
19. yüzyılda Avusturya­ Macaristan İmparatorluğu'nun eşkiya sorununu yıkılınaya yüz tutan ve merkezi otoritesi zayıflayan Osmanlı İmparatorluğu'ndan daha başarılı bir şekilde halletmesi bir rastlantı değildir. Aynı şe­kilde Orta Almanya'nın ve İngilizlerle çeşitli prenslikler arasında paylaşılmış Hindistan'ın bazı bölgeleri sonu gelmez eşkiya prob­lemleriyle yüz yüzeydi.
Sayfa 15
Reklam
Tarihsel gelişmenin zorunlu bir sonucu olarak ortaya çıkan mo­dem tarım sistemlerinin hakim olduğu kapitalist ve sosyalist top­lumlarda sosyal eşkiyalık görülmez. Dünyaya sosyal eşkiyalığın evrensel örneği olan Robin Hood'u kazandıran ülkede halk adi eş­kiyalar gibi başka türden suçluları sosyal eşkiyalarla öz­deşleştirmeye çalışmışsa da 17. yüzyılın başlarından sonra bu ülkede sosyal eşkiya görülmemiştir.
Sayfa 13
Sosyal bir eş­kiyanın kendi bölgesindeki ve hatta başka bölgelerdeki köylülerin -ama toprak ağalarının değil- ürünlerini yağma etmesi dü­şünülemez. Bu farklılaşma pratikte pek belirgin değildir. Bir sos­ yal eşkiya kendi yetiştiği bölgenin sınırlarından çıktığında adi bir hırsız gibi de davranabilir. Gene de aradaki farkı iyi analiz etmek gerekir.
Sayfa 12
Devlet otoritesi ve feodal beylere göre suçlu sayılan sosyal eş­kiya gerçekte yasa dışına düşmüş köylüdür. Oysa köylülerin gö­zünde o, bir kahraman, sınıfının yandaşı, öcalıcı, adaletsizliği dü­zeltmek için dövüşen biri, belki de onları özgürlüğe kavuşturacak olan liderdir. Ona hayran olunur, yardım edilir ve desteklenir.
Sayfa 12
Ayrılıklar uyandırmalı kör yüreğimi. cehennem yangınlarından ölmeden çıktıysa bedenim artık benim olmalıyım, benim. Yeter yüreğimi bir çift gözün ateşine rehin verdiğim... Ateş artığı değildir karşılığımız... Pusatını dağ sisinden alan, firarini mermisine emanet eden bir namludur bu eşkıya sevda ki zulasında asılı durur kefenlediği ölümü... Ellerinin çeliğine su verilmiştir ta Ademden beri. Bilir ve intihar cüretiyle yoklar yüreğinin tetiğini...
Reklam
Bu dünyanın vefası bile vefasızdır.
Sayfa 44 - Destek YayınlarıKitabı okuyor
İnsan kılığındaki şeytanlar her dönem vardı ve kimsenin aklına gelmeyecek şeyler yapıyorlardı...
Sayfa 40 - Destek YayınlarıKitabı okuyor
Komitacılık, kadim coğrafyanın değişmez kaderiydi. Bir süre sonra dağda eşkıya peşinde koşanlar eşkıyalaşıyordu. Mahmut Yıldırım, nam-ı diğer Yeşil de bu süreçte ortaya çıktı. Kimine göre, Teşkilat-ı Mahsusa'nın gözü kara fedaisi Yakup Cemil, kimine göre Kara Kemal'di. Kimine göre ise "kıyıcı", "cahş", "çeteci!" Ne denirse densin derin devlet için de pkk için de Yeşil üveydi. Derin devlet hiçbir zaman Yeşil'i öz evlatları ile bir tutmadı. Derin devlete göre sırtında üniforması olmayan öz olamazdı. Üvey olan, ne kadar öz olan gibi davransa da vatanı koruyup kollamak adına gözünü budaktan sakınmasa da şüpheliydi! 80 yıl önce Yakup Cemil de Kara Kemal de öyleydi! Yakup Cemil. Kurşuna dizildi. Kara Kemal, yakalanacağını anlayınca bir tavuk kümesinde intihar etti. Mahmut Yıldırım ise bir ikindi vakti ortadan kayboldu!
İnce Memed I gücünü gerçekçilikten almaz, tersine, gerçeğin yerini alan eski bir düşü, büyülü bir dille ustaca anlattığı için, sevilen bir roman olmuştur. Onun için Kemal Tahir'in romana gösterdiği tepki yersizdi. Kemal Tahir eşkiyanın gerçekte korkak, acımasız, kalleş ve rezil insanlar olduğunu ve beylerin, ağaların köpekliğini yaptıklarını söyleyerek Yaşar Kemal'in onları yanlış tanıttığını ileri sürmüştü. Oysa İnce Memed karakteri genel eşkiya kavramını temsil eden bir tip olarak işlev görmez romanda. O, geleneksel ve yazınsal bir figürdür; ezilen, haksızlıklara uğrayan halk tarafından yaratılan kurtarıcı figürünü yansıtır; bir teselli kaynağıdır.
Sayfa 121 - İletişim Yayınları, 7. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.