Ölen insan, hayatı boyunca üstünde kapalı duran kapağı yukarı kaldırır, nihayet kabuğundan çıkar, kainata gören gözlerle ilk defa bakarak hakiki hürriyete çok yaklaşırdı.
Çok gülündü mü başa bir iş gelecek diye endişe etmek ne serin, ne leziz bir korkudur. Çünkü insan, neşeli bir pikniğin dönüşünde mahallede yangın görmeyi sever; bir yandan evsiz kalan komşuları paylaşmaya uğraşırken içten içe başına gelmediğine sevinir öbür yandan.
Ölenlerin bir gün dönecekleri bir yere gittiklerini, ama geride bıraktıklarına kırgınlıkları geçmediği için bir türlü dönmeye yanaşmadıklarını sanırdım.