“Tanrı bugüne kadar kimin sözünü dinledi ki seninkini dinlesin bre kâfir! Her şey istediğimiz gibi olsaydı Tanrı’ya ne gerek kalırdı. Yalvarmalarla kendini var hisseden Tanrınız sizi yalvartmayacaksa, eteklerine kapatmayacaksa neden yaratmış olsun. Tapının diye yarattı sizi, isteyin ve elde edemeyin ama yine de öfkelenmeden boyun eğin diye yarattı sizi!”
Size bir sır vereyim.
Hep aynı kadın ölecek.
Hep aynı kadın doğuracak.
Hep aynı kadın kaçacak.
Her şey birdir.
Her şey birdir.
O kadın… o aynı kadın… külliyen delidir.
İkimiz de geçmiş konusunda saplantılıydık. Fakat aramızda küçük ama önemli bir fark vardı. Ben her yerde yabancı kalıyordum, o ise tüm zamanlarda kendini aynı derecede iyi hissediyordu. Ben birtakım yılların kapılarını çalıyordum, o ise çoktan ordaydı, bana kapıyı açıyordu, beni içeri alıp yok oluyordu.