3 ekim 2017’de yayınlanan kitap yine bilim ve din çatışması konusunu roman örgüsüyle sunmuş bize. Robert Langdon karakteri burada da var ve yine şifre çözmeye çalışıyor. Edmond Kirch isimli ünlü bir fütüristin gelecekte dinler yok olacak söylemiyle başlayan kurgu,enerjisi artarak kitap boyunca devam ediyor ve sonunda ‘dağ fare doğurdu’ tarzı bir sonla bitiyor. Ama okurken adrenalin hiç düşmüyor,bu da başarılı kurgu sayesinde oluyor tabi ki. Entropi ve teknolojinin birleşiminin bizi yıllar sonra insan ile yapay zeka uzuvsal birleşimi ile sona erecek öngörüsüyle ,bol miktarda sanat tarihi ögesiyle,üç büyük din alimiyle,polisler,kraliyet ailesiyle,güzel bir kadınla derken sonunda çat! Edmond Kirch’in duasıyla kitap biter. Benim için en güzel kısmı Barcelona’yı ve oradki müzeleri,kiliseleri ve diğer yapıları anlatmasıydı. Hepsine tek tek internet üzerinden baktım ve oraları gezmek isteğim doruğa çıktı. Bir de Hıristiyanlıktaki Palmarian mezhebini ilk kez bu kitapla öğrendim. O da ayrı bir artıydı benim için. Ben genel anlamda çok sevdim, biraz piyasa kitabı olsa da bana kattıkları için yine de yazara minettarım bu kitabımızı ,henüz ismini koyamadığımız kitap kulübümüzle okumuştuk,iyi ki de okumuşuz
