Ayşe Püren, annesinin, evinin bahçesindeki gül ağacının altına, Hızır ve İlyas peygamberler gerçekleştirsin diye gömdüğü yapılacaklar listesini bulunca, kendine yeni bir amaç edinir ve annesinin yarım kalan hıdrellez listesini onun yerine tamamlamaya karar verir. Ve macera bu minvalde gelişir.
Yazarın mizahi bir dili var. Anne kaybı gibi travmatik bir olayı ajitasyon yapmadan, hatta yer yer komik bir şekilde anlatmış. Kitapta erkek ve kadın kahramanlar birbirinden net bir çizgiyle ayrılıyor. Şöyle ki, erkekse kötüdür, kadınlar yanıma doğru toplaşsın.
Yazar aslında güzel bir konu yakalamış ama hakkını verememiş, hikayeyi ıskalamış gibi geldi bana. Behice çıktığı bu yolculukta annesini tanımalı, onunla farklı bir bağ kurmalıydı ama günün sonunda ne o ne de biz Behice hakkında ilave bir bilgi edinemedik. Miras hukuku etrafında anlatılan kısımın çala kalem, gerçeklikten uzak yorumu da beni benden aldı. Keşke bir avukatla konuşup öyle yazsaymış o bölümü..
Hikayede boşluklar, atlamalar, tutarsızlıklar olsa da, çok fazla beklentiye girmeden, kafa dağıtmak için okunabilecek bir kitap Behice'nin Yarım Kalan İşleri