Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

rumeysa

rumeysa
@euphorainy
hukuk fakültesi
34 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
İnsandan kesilen umut, tanrıya yaklaştırı­yordu.
Sayfa 19
Reklam
Bir şeyin aslını aramanın yüzde doksanı bulama­maktır. Bulmak da bu yüzde onu kimseye anlatamamaktır.
Ağlamaktan, yalnız, avazı çıktığı kadar ağlamaktan müthiş bir tat duyuyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
eğer sorumluluk, sevginin üçüncü unsuru saygıyı içermezse, kolayca kendine bağlamaya ve zorbalığa dönüşebilir. saygı, korkmak ve çekinmek değildir. sözcüğün kökenine göre (respicere: “bir şeye” bakmak) bir insanı olduğu gibi görebilme yetisini, onu özgün bireyselliği içinde fark edebilmeyi belirtmektedir. saygı, diğer kişinin olduğu gibi büyüyüp gelişmesine duyulan ilgi anlamına gelir. böylece saygı, sömürünün yokluğunun kanıtıdır.
kişi, uğrunda emek harcadığı şeyleri sever ve kişi sevdiği şeyler için emek harcar.
Reklam
sevgi, sevdiğimiz şeyin büyümesi ve yaşaması için gösterdiğimiz etken ilgidir.
sevmek bir eylemdir edilgen bir duygu değil. bir şeyin içinde olmaktır, bir şeye kapılmak değil. en genel biçimiyle sevmenin etken yapısı, sevmenin almak değil öncelikle vermek olduğu biçiminde tanımlanabilir.
Sayfa 30
ortak yaşam birliğinin tersine, olgun sevgi kişinin kendi bütünlüğünü, bireyselliğini koruyarak gerçekleştirdiği birliktir. sevgi, kişiyi diğer insanlardan ayıran duvarı yıkan, onu diğerleriyle birleştiren, insanın içindeki etken bir güçtür. sevgi kişinin soyutlanma ve ayrı olma duygularını yenmesini sağlar, kendisi olmasına, bütünlüğünü yitirmemesine yol açar. sevgide bir olan iki varlığın, iki ayrı varlık olarak da kalmalarının ikilemi yaşanır.
doğumdan ölüme, pazartesiden pazartesiye, sabahtan akşama tüm faaliyetler düzenlenmiş bir örnek hale getirilmiştir. böylesi bir düzenin ağına düşen kişi, insan olduğunu, tek bir birey olduğunu nasıl hatırlar? düş kırıklığıyla, üzüntüyle, sevgi özlemi, hiçlik ve ayrı olma korkusuyla doluyken yaşama şansına bir kez sahip olduğunu nasıl aklına getirebilir?
Sayfa 25
dinsel açıdan eşitlik, tanrının evlatları olduğumuz, aynı ilahî insan özünü taşıdığımız, hepimizin bir olduğu anlamına gelmektedir. bu aynı zamanda insanlar arasındaki büyük farklılıkların saygıyla karşılanması gerektiği, çünkü her birimizin başlı başına bir evren, bir varlık olduğu anlamını da taşır.
Reklam
Doğada her zaman olduğu gibi, zayıflamış unsurların üzerine saldırılır; kanları emilir, öldürülür ve yok edilirler. İnsan toplumu da bu açıdan en alçak, zira en sinsi ola­nıdır. Yüzyıllar bunu hiç değiştirmemiştir, tersine, yöntemler daha da inceltilmiş ve dolayısıyla daha da korkunçlaşmış, daha da alçaklaşmıştır, ahlak bir yalandır.
Topluluk ola­rak toplum, çok ya da az sayıda insan arasından birisi kurban olarak seçilinceye kadar rahat durmaz ve o andan sonra o kişi herkes tarafından ve her fırsatta tüm işaret parmaklarının hede­fi olur. Toplum olarak topluluk daima en zayıf olanı bularak insafsız alaylarına ve her defasında daha da korkunçlaşan alay ve aşağılama işkencelerine tabi tutar ve her defasında daha da yaralayıcı alay ve aşağılama işkenceleri keşfetmekte en yaratıcı olan, topluluktur. Ailelere bakmamız yeter, onlarda hep alay edilen ve dalga geçilen bir kurban buluruz, üç insanın olduğu yerde mutlaka alay edilen ve aşağılanan birisi vardır ve daha büyük topluluk bu gibi bir ya da daha çok kurban olmadan top­lum olarak varlığını asla sürdüremez. Topluluk olarak toplum eğlencesini daima göbeğindeki bu gibi bir ya da birkaç kişinin kusurlarında bulur, yaşam boyu gözlemlenebilir bu ve kurban­lardan bütünüyle mahvoluncaya kadar faydalanılır.
Montaigne'in dediği gibi, kendimi diğer her şeyden daha fazla irdeliyorum, benim metafiziğim bu, be­nim fiziğim bu, kendi işlediğim konunun hükümdarıyım ve kimseye hesap borcum yok.
Yeniden, tüm saçmalığına rağmen, alçak insanların alçakça görüşlerini duyuyorum, tüm saçmalığına rağmen, konuşmamam gereken yerde konuşan, susmamam gere­ken yerde susan oluyorum.
Bu şehre ne zaman gelecek olsam, bugün, aradan yirmi yıl geçtikten sonra bile içimdeki her şeyi yaralayan bir barometrik düşüş hızıyla derhal moralimi bozan ya da en azından beni rahatsız eden ruh hali veya duygu durumu ya da ruh hali ve duy­gu durumu çöküyor üzerime, bu ruh hali ya da duygu durumu­nun, daha doğrusu ruh hali ve duygu durumunun nedenini so­ruyorum kendime.
194 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.