Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

rumeysa

rumeysa
@euphorainy
hukuk fakültesi
34 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
rumeysa
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Ölüm Kalım Meselesi
Ölüm Kalım MeselesiIrvin D. Yalom
8.7/10 · 182 okunma
Reklam
İnsandan kesilen umut, tanrıya yaklaştırı­yordu.
Sayfa 19
Bir şeyin aslını aramanın yüzde doksanı bulama­maktır. Bulmak da bu yüzde onu kimseye anlatamamaktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ağlamaktan, yalnız, avazı çıktığı kadar ağlamaktan müthiş bir tat duyuyordu.
eğer sorumluluk, sevginin üçüncü unsuru saygıyı içermezse, kolayca kendine bağlamaya ve zorbalığa dönüşebilir. saygı, korkmak ve çekinmek değildir. sözcüğün kökenine göre (respicere: “bir şeye” bakmak) bir insanı olduğu gibi görebilme yetisini, onu özgün bireyselliği içinde fark edebilmeyi belirtmektedir. saygı, diğer kişinin olduğu gibi büyüyüp gelişmesine duyulan ilgi anlamına gelir. böylece saygı, sömürünün yokluğunun kanıtıdır.
Reklam
kişi, uğrunda emek harcadığı şeyleri sever ve kişi sevdiği şeyler için emek harcar.
sevgi, sevdiğimiz şeyin büyümesi ve yaşaması için gösterdiğimiz etken ilgidir.
sevmek bir eylemdir edilgen bir duygu değil. bir şeyin içinde olmaktır, bir şeye kapılmak değil. en genel biçimiyle sevmenin etken yapısı, sevmenin almak değil öncelikle vermek olduğu biçiminde tanımlanabilir.
Sayfa 30
ortak yaşam birliğinin tersine, olgun sevgi kişinin kendi bütünlüğünü, bireyselliğini koruyarak gerçekleştirdiği birliktir. sevgi, kişiyi diğer insanlardan ayıran duvarı yıkan, onu diğerleriyle birleştiren, insanın içindeki etken bir güçtür. sevgi kişinin soyutlanma ve ayrı olma duygularını yenmesini sağlar, kendisi olmasına, bütünlüğünü yitirmemesine yol açar. sevgide bir olan iki varlığın, iki ayrı varlık olarak da kalmalarının ikilemi yaşanır.
doğumdan ölüme, pazartesiden pazartesiye, sabahtan akşama tüm faaliyetler düzenlenmiş bir örnek hale getirilmiştir. böylesi bir düzenin ağına düşen kişi, insan olduğunu, tek bir birey olduğunu nasıl hatırlar? düş kırıklığıyla, üzüntüyle, sevgi özlemi, hiçlik ve ayrı olma korkusuyla doluyken yaşama şansına bir kez sahip olduğunu nasıl aklına getirebilir?
Sayfa 25
Reklam
dinsel açıdan eşitlik, tanrının evlatları olduğumuz, aynı ilahî insan özünü taşıdığımız, hepimizin bir olduğu anlamına gelmektedir. bu aynı zamanda insanlar arasındaki büyük farklılıkların saygıyla karşılanması gerektiği, çünkü her birimizin başlı başına bir evren, bir varlık olduğu anlamını da taşır.
rumeysa tekrar paylaştı.
insandan kesilen umut, tanrıya yaklaştırıyordu.
93 syf.
10/10 puan verdi
Neden
NedenThomas Bernhard
8.8/10 · 691 okunma
Doğada her zaman olduğu gibi, zayıflamış unsurların üzerine saldırılır; kanları emilir, öldürülür ve yok edilirler. İnsan toplumu da bu açıdan en alçak, zira en sinsi ola­nıdır. Yüzyıllar bunu hiç değiştirmemiştir, tersine, yöntemler daha da inceltilmiş ve dolayısıyla daha da korkunçlaşmış, daha da alçaklaşmıştır, ahlak bir yalandır.
Topluluk ola­rak toplum, çok ya da az sayıda insan arasından birisi kurban olarak seçilinceye kadar rahat durmaz ve o andan sonra o kişi herkes tarafından ve her fırsatta tüm işaret parmaklarının hede­fi olur. Toplum olarak topluluk daima en zayıf olanı bularak insafsız alaylarına ve her defasında daha da korkunçlaşan alay ve aşağılama işkencelerine tabi tutar ve her defasında daha da yaralayıcı alay ve aşağılama işkenceleri keşfetmekte en yaratıcı olan, topluluktur. Ailelere bakmamız yeter, onlarda hep alay edilen ve dalga geçilen bir kurban buluruz, üç insanın olduğu yerde mutlaka alay edilen ve aşağılanan birisi vardır ve daha büyük topluluk bu gibi bir ya da daha çok kurban olmadan top­lum olarak varlığını asla sürdüremez. Topluluk olarak toplum eğlencesini daima göbeğindeki bu gibi bir ya da birkaç kişinin kusurlarında bulur, yaşam boyu gözlemlenebilir bu ve kurban­lardan bütünüyle mahvoluncaya kadar faydalanılır.
258 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.