Sana bir öğüdüm olsun ki, kulağına küpe yap da bu öğüdümü ölünceye kadar taşı kulağında. Ömrün oldukça hiçbir adama böyle tepeden, böyle karıncaya bağırır gibi bağırmayacaksın. Bilmediğin insanlara böyle davranman senin çiğliğini gösterir. İnsanlara böcek gibi, karınca gibi bakamazsın. Şu evren içinde ne kadar yaratık varsa en kutsalı insandır. Hiçbir insanı küçük göremezsin, aşağılatamazsın. İnsanı aşağılatan önce kendisini alağılatmış demektir. Kendine saygısı olan, olumlu, sağlıklı bir adam başkalarına da en büyük saygıyı duyar.
2019. Kötü bir insandım. Kötü şeyler yaşattım. Sonrasında hep vicdan azabını çektim. Yaklaştığım insanlara, tekrar öyle acılar yaşatmamak için kendimden bile verdim. Bu gece affedildim ben. Bu gün kendimi affediyorum. Henüz hak ediyor muyum bilmem. Ancak, güzellik, doğruluk ve yaşamın getirdiği o tatlı dengede, affedildiğimi hissettim. Benimle yeniden konuştuğun, olgunluğun, nezaketin, arkadaşlığın ve bilgeliğin için çok teşekkür ederim. İyi ki varsın eski dostum. Ben çok şanslı bir insanım. Samimi, gerçek ve sadık dostlarımın yanında sen de varsın.
Kader, matematik hesabıyla ölçülebilir mi? Bin yıllık bir gelecek, öngörülebilir mi? Asimov, yazdığı bu felsefik bilim kurgu romanında, vakıfın ortaya çıkışı ve büyümeye başlaması sürecinde geçen olaylardan kesitler anlatıyor ve bu soruların cevabını okuyucuya sorgulatabiliyor.
Öyle bir yerdeyim ki, insanlarla sohbet etmek istiyorum ancak, sonrasında ne "ne konuşacağım ki" diyor ve susuyorum. Öyle bir yerdeyim ki, nefes alırken dahi anlamsızlaşıyor yavaş yavaş. Herkes bu kadar çok şey biliyormuş gibi görünürken, gerçekten bir şeyler bilen insanların nadirliği beni yoruyor. Yalnız hissettiriyor.
Nezaketti hep iletişimde eksik olan. Güven sessizce oluşmazdı. Kültür susarak paylaşılmazdı.
Bir gün kendim için, "Eskiden iyi bir insandım" diyecek gibiyim.
Çünkü insanların ve özellikle kadınların bencillik ve kitlelerce sevilme sevdası gerçeklik ve samimiyet, onur ve erdem, nezaket gibi hiçbir olumlu duygunun var olmasına izin vermedi.