Adaleti yalnızca güçlüler yaratır, ezilmişler böyle bir girişimde bulunsalar dahi vicdan buna izin vermez.
''İşi tıkırında olanların, ezilmişler karşısında kendilerini bağışlatmak için ağırlığını üzerlerinde hissettiklerini ileri sürdüğü dert ve tasalar, işi tıkırında olma durumlarını korumak için uydurulmuştur.''
Reklam
Dostoyevski Külliyatı
Bazı insanlar, Dostoyevski külliyatına hangi eserinden başlaması gerektiğini bilmiyorlar. Önemsemeyip herhangi bir eserinden başlamayı tercih edenler de var elbet. Söz gelimi dosdoğru Karamazov Kardeşler ile başlayanlar var. Bence en son okunması gereken eseri. Bazıları da Belinski adlı dönemin en büyük eleştirmeni tarafından "bir Gogol doğuyor!" diye müjdelediği ilk eseri "İnsancıklar" ile başlamayı uygun buluyor. Dostoyevski'nin eserleri iki döneme ayrılır. Cezaevine girmeden önceki yazdıkları ve sonrası. Bugün onu büyük yazarlar arasına koymamızı sağlayan ikinci dönemdir. Bütün büyük romanlarını cezaevi deneyimini atlattıktan sonra yazar. Dostoyevski diğer yazarlar gibi değildir; onun kafa yapısını anlamadan, en azından biraz bilgi edinmeden eserlerini okumaya başlamak büyük bir hata olacaktır. Çünkü diğer yazarlarda ortak olan her şey, Dostoyevski'de yoktur. Diğer yazarlar gibi bakamazsınız ona, yabancılık çeker, sıkılır; hatta yazdıkları gözünüze korkunç derecede saçmalık görünebilir. Eğer doğru okumalar yaparsanız da, onu kendi benliğinize tehlikeli görecek kadar samimi bulursunuz. Uzun lafın kısası, benim tavsiyem onun neyi neden yazdığını, yaşamını, sara nöbetlerini yüzeysel olarak bilecek kadar biraz araştırma yapmanız ilk olarak. Sonrasında ilk okuyacağınız eserleri kesinlikle "Yeraltından Notlar" ve "Ölüler Evinden Anılar" olmalı. Bu sırayı, Kumarbaz, Suç ve Ceza, Ezilmişler, Cinler, Budala; karışık olarak ilk dönem eserleri ( İnsancıklar, Öteki, Netockha Nezvanova, Ev Sahibesi v.b.) en son olarak da elbette Karamazov Kardeşler
İnanıyorum ki en samimi, en hakiki, en nadide yürekler, o ezilmişler katında
Kim Yutar Sizin Amerikan Düşmanlığınızı?...
Hayret, hiç biri de orta yerlerde görünmüyor. Halbuki caddeler sokaklar, meydanlar Amerikan düşmanlarından geçilmezdi. Rakiplerini “Amerikan Uşaklığıyla itham ederler, hatta birbirilerine söverken “Amerikan Beslemesi, Amerika’nın Köpeği...” derlerdi. Amerikan Düşmanlığı medyada öylesine prim yapardı ki, sanki olmazsa olmazıydı, Amerika’ya sövmeyen
Çocuklarınızı ezmeyin, onlara eziyet etmeyin. Lütfen çocuklarınızı ezdirmeyin. Onlara hızlı değişimler yaşatmayın. Fırsatlar dünyasının fırsatlarını sonuna kadar kullanmak, sonuçları itibariyle yıkıcı olabilir. Eğer çocuğun kazandığı okul onun varlığını yok edecekse göndermeyin. İmam hatipte rahat edecek çocuğu fen lisesinde, fen lisesinde rahat
Reklam
47 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.