Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Su

Su
@failatunfailat
416 syf.
·
Puan vermedi
Üç Cisim Problemi
Üç Cisim ProblemiCixin Liu
8.4/10 · 944 okunma
Reklam
Bir oğlanın okuluna beslediği aidiyet hissi farklı olma hissinden güçlüyse, utancın, yetersizliğin ve öfkenin yarattığı yük de ortadan kalkar; çocuk artık öğrenme özgürlüğüne sahiptir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Oğlanlardaki hareketlilik yanlış yorumlanıp saldırganlık veya inatçılık olarak nitelendiğinde oğlan iki kere cezalandırılmış olur: İlki "inatçı" tavrı yüzünden, ikincisi ise yaşanan ânın duygusal boyutunu irdeleme fırsatı kaçırıldığı için.
"Bir taraftan onlardan gelişimsel olarak henüz hazır olmadıkları şeyleri yapmalarını ve sıkı küçük adamlar' olmalarını bekliyoruz-hâlbuki sadece hoşça kal kucaklaşmaları ve şefkat bekleyen küçük çocuklar bunlar. Diğer taraftan da, acımasızca ve düşüncesizce davrandıklarında, 'Oğlan değil mi işte?' diye geçiştiriyoruz. Onları saygı ve başkalarını gözetme gibi konulardan muaf tutuyoruz."
Reklam
Oğlanlar kendilerine bağırılmasından duydukları acıyı genelde dışa vurmuyorlar, çünkü oğlan olmak bunu gerektiriyor. Ancak, acıtıyor işte.
Oğlanlar öfke ve saldırganlık gibi duyguları ortalama ölçüde ifade ettiğinde veya somurtkan ve sessiz olduğunda bu davranışları normal kabul edilir. Ancak ortalama ölçüde bile olsa korku, kaygı veya üzüntü ifade ettiklerinde (çoğunlukla dişil kabul edilen duygular) yetişkinler onlara, bu duyguların bir oğlan için normal olmadığını hissettirerek muamele ederler.
Kendi duygusal tepkilerini okul öncesindeki çocuklarına açıklayan ve çocukların üzüntü, korku ya da öfke dışavurumlarına olumsuz tepki vermeyen annelerin daha derin bir duygu anlayışına sahip evlatlar yetiştireceğini biliyoruz.
Saldırganlık kader değildir, sonradan kader hâline getirilirözellikle de bizimki gibi saldırgan dürtülerin serbestçe hüküm sürdüğü toplumlarda. Dolayısıyla, oğullarımızı şiddete başvurmayan bireyler olarak yetiştirebiliriz. Yeter ki bunu tercih edelim.
Tüm oğlanların duyguları vardır. Genellikle yokmuş gibi muamele görürler. Böylece kendileri de yokmuş gibi davranırlar. Gerçekte ise tüm oğlanlar her türlü duygusal deneyimi yaşayabilecek potansiyelle doğar.
Reklam
Duygu dünyasına bütünüyle girmelerini engelleyecek ne oldu bu çocuklara?
Yaşamları boyunca, özellikle de ergenlik çağında, kendilerini çalkantılı ve reddedilmiş duyguların kurbanı olmaktan koruyacak yakın ve destekleyici ilişkilere gereksinim duyarlar. Daha önemlisi, bir oğlanın, zengin bir duygusal yaşamın örneklerini verecek erkek rol modeller görmeye ihtiyacı vardır.
Duygusal eğitimden yoksun oğlan çocuğu, ergenliğin baskılarına ve eşi benzeri görülmemiş şekilde acımasız olabilen akran kültürüne yalnızca öfke, saldırganlık ve duygusal olarak içe kapanmak gibi "erkekçe" yollarla karşılık verebiliyor. Çünkü öğrendiği ve uyguladığı (sosyal açıdan da kabul edildiğini bildiği) tepkiler bunlardan ibaret kalıyor.
220 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.