Uzun zamandır bu kadar ağır bir eser okumamıştım. Bazı yerlerde çok bunalsam da bırakmadığım için çok mutluyum. Her sayfada gerçekten "bir şeyler" okuyormuş gibi hissettiğim bir kitap oldu.
Kitap boncuk oyunu ustamız Knecht’in gelişimini anlatıyor aslında bize. Yine de kitabı sadece birisni anlatan bir roman olarak düşünmeyin. Yazar mükemmel bir şekilde müzik, tarih, toplumsal ahlak, kendini bulma, hatta Uzak Doğu kültürüne kadar ince göndermeler yapmış bunu yaparken de kurguya çok başarılı bir şekilde entegre etmiş.
Kitapta; Ying Yang, tariktalar ve meditasyonun önemi üzerine birçok kez değiniyor Hesse. Söylemeden geçebileceğim türden bir ayrıntı değildi.
Daha önceki incelemelerin birkaçını okudum. Genel olarak herkes kitabın hikayeler kısmını daha çok sevmiş. Ben hikayelerin pek hayranı olduğunu söyleyemem. Kesinlikle kitabı tamamlıyorlardı ama benim için Knecht'in hayatını okumak daha zevkliydi.
Şiirlere gelirsek de YKY'nin editör notunda on üç şiirden sadece altısı kitaba dahil edilmiştir gibisinden bir şey yazıyordu şiir okumayı sevmiyorum ama bir okur olarak ben on üç şiirin hepsini görmek isterdim neden çıkartma gereksinimi duyduklarını anlamadım. Ayrıca puntoları da büyüteçle okunacak cinstendi. Kitabı geç bitirmenin en büyük sebebi de bu oldu okuyorsun okuyorsun sayfa bitmiyor.
Knecht’in sonu beni oldukça tatmin etti. Bence en başından beri olmak istediği kişi oldu. Yine de hayat hikayesinin bittikten sonra öğrencisinin düşünceleri bana biraz tuhaf geldi. Alman kültürü deyip geçmek gerek.
Uzun lafın kısası bu kitabı okuyun. Ertelemeye gelecek türden bir eser değil.
İyi okumalar.