Oruç, insanın katıldığı, her yıl bir ay katıldığı bir ruh şölenidir.
Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiatüstü ziyafet, bir gök sofrasıdır.
Yani, Samanyolunda Ziyafet.
Bir kitabı okurken geçen iki saatin ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz ?
İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
Fakr, bütün yoklukların kendisinden varlık kazandığı bir beyazlık ve bütün varlıkların kendisinde yok olduğu bir siyahlıktır. Mutasavvıfların "fakrü'l-imkân" dedikleri durum budur.
Hafif hafif deliriyorum değil mi amacından sapmış beynim? Biliyorsun ki bunlar hep senin başının altından çıkıyor. Bir ağırlığını koyup "Benim mantıklı olmam gerekiyor arkadaş, benim işlevim bu!" diyemiyorsun.
Ve ben o duyguya, "Bu benim bedenim ve buradan derhal defoluyorsun!" ya da "Şey pardon ama o kontrol ettiğin benim bedenim. Şimdi buradan kaybol!" bile diyemiyordum.