Bu açıdan bakınca, yağmurda hüzün gibi birşey galiba: İlk başta aman bana ilişmesin diye didinir sakınırsın, emniyetli ve kuru kalmak için elinden geleni yaparsın, ama baktın ki olmuyor, baktın ki yağıyor üzerine dört bir koldan, gark olursun ta dibine kadar ve bir kez bu kadar battın mı içine, ha bir damla eksik ha bir damla fazla ne farkeder. Yağmur da hüzün gibi bir şey, yakalandın mı bir kez, azı çoğu yok artık. Olsa olsa "kuru kalabilenler" ve "sağanaktan nasibini alanlar" var.  
Yaşlıca köylü öfkeliydi: - Ama arabacıya çatmaları neden? Fazla rakıdan ölmüş; ne farkeder! Ölmüş bir kere. Görmüş adam, kaldırımda yatıyor... bırakamazdı ya! Evinin yanından geçeceğini de biliyor. Eh... kaldırıp atmış arabasına, sürmüş atı. Kabahat mi yani? Ben de olsam öyle yapardım, sen de. Kabahat mi?.. - Değil. Ama içkiden öldü diye mezarlığa görnülürse... - Haydi canım! Bize bu dünyada şefaat edecek kimse çıktı mı ki öbür dünyada çıksın? Herkes gibi o da mezarlığa gömülmeli. Ama benim en çok zıddıma giden arabacıya cesedi getirdin diye çatmaları! Aklım ermiyor doğrusu. Hem Kazanski'nin içkici olduğunu bilmiyorlardı sanki! Geçen yıl evlerine su getirmek için kanallarda çalıştığı zaman içkiciliğine kimsenin aldırdığı yoktu. Musluklardan sular akınca hoşlanan ev sahipleri avucuna üç beş kuruş tutuşturup "eline sağlık usta" dememişler miydi? Şimdiyse... Haydi, canım! Adamın cibilliyeti böyle anlarda belli olur işte!..
Sayfa 94 - Ötüken Yayıncılık
Reklam
Bu açıdan bakınca, yağmurda hüzün gibi birşey galiba: İlk başta aman bana ilişmesin diye didinir sakınırsın, emniyetli ve kuru kalmak için elinden geleni yaparsın, ama baktın ki olmuyor, baktın ki yağıyor üzerine dört bir koldan, gark olursun ta dibine kadar ve bir kez bu kadar battın mı içine, ha bir damla eksik ha bir damla fazla ne farkeder. Yağmur da hüzün gibi bir şey, yakalandın mı bir kez, azı çoğu yok artık. Olsa olsa "kuru kalabilenler" ve "sağanaktan nasibini alanlar" var
Bu açıdan bakınca, yağmurda hüzün gibi birşey galiba: İlk başta aman bana ilişmesin diye didinir sakınırsın, emniyetli ve kuru kalmak için elinden geleni yaparsın, ama baktın ki olmuyor, baktın ki yağıyor üzerine dört bir koldan, gark olursun ta dibine kadar ve bir kez bu kadar battın mı içine, ha bir damla eksik ha bir damla fazla ne farkeder. Yağmur da hüzün gibi bir şey, yakalandın mı bir kez, azı çoğu yok artık. Olsa olsa "kuru kalabilenler" ve "sağanaktan nasibini alanlar" var.
Bu açıdan bakınca, yağmurda hüzün gibi birşey galiba: İlk başta aman bana ilişmesin diye didinir sakınırsın, emniyetli ve kuru kalmak için elinden geleni yaparsın, ama baktın ki olmuyor, baktın ki yağıyor üzerine dört bir koldan, gark olursun ta dibine kadar ve bir kez bu kadar battın mı içine, ha bir damla eksik ha bir damla fazla ne farkeder. Yağmur da hüzün gibi bir şey, yakalandın mı bir kez, azı çoğu yok artık. Olsa olsa "kuru kalabilenler" ve "sağanaktan nasibini alanlar" var.
Bu açıdan bakınca, yağmurda hüzün gibi birşey galiba: İlk başta aman bana ilişmesin diye didinir sakınırsın, emniyetli ve kuru kalmak için elinden geleni yaparsın, ama baktın ki olmuyor, baktın ki yağıyor üzerine dört bir koldan, gark olursun ta dibine kadar ve bir kez bu kadar battın mı içine, ha bir damla eksik ha bir damla fazla ne farkeder. Yağmur da hüzün gibi bir şey, yakalandın mı bir kez, azı çoğu yok artık. Olsa olsa "kuru kalabilenler" ve "sağanaktan nasibini alanlar" var.
Reklam
805 öğeden 721 ile 730 arasındakiler gösteriliyor.