Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ömer

Abdullah el-Ğumâri bir gün el-Kevserî ile karşılaştığını ve onun "İhkâku'l-Hak" isimli risalesini kendisine hediye ettiğini belirtir. Sonra şöyle der: "Bu risaleyi okudum ve onda el-Kevserî'nin İmam eş-Şafii'nin nesebine dil uzattığını gördüm. Kendisine "nesebe tan etmek ilmî bir ret değildir." dedim. Bunun üzerine bana: "Bu bir mutaassıbın, bir mutaassıba reddidir." dedi. Böylece o, taassubunu itiraf etti... Onun Hanefî mezhebine olan şiddetli taassubunu hoş görmüyorduk."
Sayfa 118 - Nuhbe YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Evet, el-Kevserî eserlerinde Süfyan es-Sevrî, el-Evzâî, İmam Ahmed'in oğlu Abdullah, İbn Huzeyme ve İbn Mende gibi birçok Selef imamına karşı ağır ifadeler zikretmiş ve kimisini Mücessime olmakla, kimisini şirk ve küfür kitabı yazmakla itham etmiştir. Hızını alamayıp üç mezhep imamına da dil uzatmıştır o. Hatta Enes ve İbn Abbas (radıyallahu anhumâ) gibi sahabilere de haddi aşan ifadelerde bulunmuştur. Onun bu tavrı karşısında Hindistan'dan Abdurrahman el-Muallimi, Mağrip'ten Ahmed el-Gumâri, Şam'dan Muhammed Behçet el-Baytar, Mısır'dan Abdurrahman el-Vekil, Mekke'den Muhammed el-Arabi b. et-Tebbânî, yine Mekke'den Abdurrezzak Hamza gibi farklı mezheplerden devrin önde gelen âlimleri ona reddiyeler yazmışlardır. Bu vb. birçok ilim ehli el-Kevserî'nin nasları tahrif ettiğini kaydedip, yaptığı tahkiklere güvenilmeyeceğini belirtmişlerdir.
Sayfa 114 - Nuhbe YayınlarıKitabı okuyor
Acaba el-Kevserî'nin en büyük talebesi olan Abdulfettah Ebu Ğudde'nin "İmam İbn Teymiyye rahimehullah dedi ki, Şeyhülislam İbn Teymiyye der ki" diyerek ondan nakil yapmadığı bir kitabı var mıdır?!
Sayfa 110 - Nuhbe YayınlarıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Muhyiddin'in kitaplarında, bahusus "Fusûsu'l Hikem"inde bu gibi birçok sözlere tesadüf olunuyor, Firavun'un imanına, cehennem azabının adem-i devamına kail bulunuyor, âbide mabudiyet, mahlûka halıkiyet sıfatını izafe ediyor. Bütün ecza-i kâinata birer hıssa-i ulûhiyet ayırarak onlara karşı yapılacak ibadetlerin Allah'a ibadet olacağını iddia ediyor. Daha birçok sözler var ki, hiçbir vechile tevcih ve tevili kabil bulunmamakta. Eğer bu sözlerde bütün dinî esaslara, lisan kanunlarına, kadim Sofiyye hazeratının nezih, perhizkârane sözlerine muhalif olmalarına rağmen, tevil edilirse artık cihanda batıl hiçbir söz kalmamak ve hiçbir bâtıl akîde bulunmamak icap eder. Bunun neticesinde sözler; maksatlara, hakikatlere delâlet hassasından mahrum kalır."
Sayfa 104 - Nuhbe Yayınları - Ömer Nasuhi BilmenKitabı okuyor
Sifil, İbn Teymiyye hususunda o kadar zalim, o kadar itikadı karışık birisidir ki, "İbn Arabî vahdeti vücutçudur." dediği hâlde, onu İbn Teymiyye'den üstün tutar. Evet o, "İbn Arabî vahdeti vücutçudur. O, Firavun'un imanını, âlemin kıdemini ve cehennemin ebedi olmadığını dile getirmiştir." dediği hâlde, İbn Arabî'yi İbn Teymiyye'den üstün tutar. "O, böyle de olsa sistem kurmuş, kendi kavramlarını üretmiş bir adamdır. O, anlaşılamayan bir adamdır... Bu nedenle İbn Arabî şarihi vardır ama, İbn Teymiyye şarihi yoktur." der. Sonra Sifil "İbn Arabî Allah'ı kadına benzetir mi?" deyip, devamla "aslında İbn Teymiyye ile İbn Arabî düşman kardeşler, o kadar birbirlerine benzer yönleri var ki" diyerek cevabı İbn Teymiyye ile yumuşatmaya çalışır. Çünkü İbn Teymiyye de Allah'ı kullara benzettiği için İbn Arabî gibidir der. İbn Arabî her şeye Allah dediği için, İbn Teymiyye de Allah'ı kullara benzettiği için asılda kardeşlerdir!
Sayfa 101 - Nuhbe YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Mesele sûfilik vs. olduğunda Mutezîle'nin düşmanı kesilen Sifil, iş sıfatlar konusuna gelince Mutezîli oluverir. Allah'u Teâla'nın zatından bahseden nasları, aklına ters düştüğü için aklî önermelerle tevil eder. Böylece bu konuda Selef'in ve İmam Ebu Hanife'nin "Allah'ın sıfatları hakkındaki naslar tevil etmeyin." emrine muhalefet eder.
Sayfa 88 - Nuhbe YayınlarıKitabı okuyor
el-Gazzâli sahabenin kelâmdan aciz oldukları için değil, aksine onun doğuracağı şerri ve fitneyi bildikleri için ondan imtina ettiklerini söylemiştir. O, "sahabe vaktinde kelâm ilmine ihtiyaç yoktu, çunkü bidatlar onlardan sonra yayıldı. Sonradan gelenler bu nedenle ona ihtiyaç duydular." diyen kimseyi reddetme sadedinde bu sözleri serdetmiştir.
Sayfa 81 - Nuhbe Yayınları - İlcâmu'l-Avâm/İmam GazaliKitabı okuyor
Hanbelîlik, başta Ömer Nasuhi Bilmen'in sözleriyle işaret ettiğimiz üzere Selefiyye akâidini genel hatlarıyla temsil eden yegâne mezheptir. Bu nedenle Hanbelîlik hakkında kanaat belirtilirken, mezhepte ittifakla kabul gören İbn Kudâme, İbn Teymiyye ve İbn Recep gibi muhakkik âlimlerin beyanları göz önünde tutulmalıdır.
Sayfa 72 - Nuhbe YayınlarıKitabı okuyor
Çünkü İbn Teymiyye bu topraklarda yetimdir ve ona karşı celallenmek tribünleri memnun etmektedir.
Sayfa 68 - Nuhbe YayınlarıKitabı okuyor
21,5bin öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.