herkesin kulak kesildiği bir salâ oldu sonunda.
unuturum diye düşünürken
mürekkep oldum ona:
artık buruşuk bir çarşaf gibi dağılan
yüzüne bakınca duydum ancak:
anneler erken,
ölümlerine yakın sevilir babalar.
Dünyalar getiriyorlar bana, birini seç diyorlar, pazardan üç beş kavun alıp getirircesine.
Herkesin dünyasından silah sesleri geliyor;
Bütün dünyaları dolaşsam, mezarlıktan başka bir şey göremeyeceğimi biliyorum.
Yazıtlarındaki sözler değişikse de ne çıkar,
ölüm her yerde aynı ölüm..
Gözlerini çocuklara vereceğim senin,
Sevsinler diye birazcık kendilerini…
Senin gözlerini,
Çocuklara vereceğim kentlerdeki;
Onurlu ve uzak,
Hilesiz ve çıplak,
Bir su damlasından korunaksız.
Her yere yetişilir,
Hiçbir şeye geç kalınmaz ama
Çocuğum beni bağışla,
Ahmet Abi sen de bağışla.
Boynu bükük duruyorsam eğer
İçimden öyle geldiği için değil,
Ama hiç değil.