fatih çatal
fatih çatal
@fcatal
öğrenci
lisans
kastamonu
15 Ekim 2001
64 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
400 syf.
10/10 puan verdi
Öncelikle kitabı okumaya başlayacaklara kitabı okurken bir şey yiyip içme ellerini öneririm. Cinlerin yediği şeyleri okurken mideniz bulanabilir. Uyarımızi yaptığımiza göre incelememizie başlayabiliriz.
Atlas ateş liseye yeni başlamış kendi halinde annanesiyle yaşayan bir çocuktur. Okulun ilk günü okulda yaşadığı birtakım olaylardan sonra bazı güçleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Aradan biraz zamana geçtikten sonra bir boyut kapısı açılır ve cin diyarından bir komutan gelir. Bu cin komutanı ile birlikte bir maceraya çıkarlar bu macera sırasında annesinin neden öldüğünü, babasının aslında kim olduğunu ve daha bircok şeyi öğreniyor. Bu macera sırasında atabey adı verilen tuhaf yaratıklarla karşılaşıyolar. Bu garabetlerden en hoşuma gideni hunkur munkur Du üstüne isenmesinden çok korkuyomus bu yaratık. Bu yaratıkla karsilastiklari bölüm çok komik ve eğlenceliydi kitap aşırı komik ve eğlenceli ve üstüne üstük Türk mitolojisinden esinlenerek yazılmış. Ana teması cinler olması ve Türk mitolojisinden esinlenmesi bu kitabi eşsiz yapıyor herkesin okuması gereken bir kitap çok aşırı beğendim. Herkese tavsiye ederim.
78 syf.
1/10 puan verdi
Yazar kendi kafasında komünizm benzeri bir devlet yapısı hayal etmiş ve bunu güneş ülkesi olarak isimlendiris. Kitap çok sıkıcıydı yazdığı şeyleri altını hiç doldurmamis neden sorusunu sorduğun zaman çünkü adetleri öyle tarzı bir cevapla karşılaşıyorsun. Yöneticilerin uuzn süreler boyunca idare ettiği bir devlet yapısı var özellikle de devlet başkanı olan metafizikus ölmeden kendi isteğiyle bırakmadığı sürece metafizikus olarak devam ediyor. Aslında bütün yöneticiler için geçerli kendileri istedikleri için görevi bırakmadıklari sürece devam ediyorlar. Kitapta kendi sistemini desteklemek için sürekli hıristiyan ilahiyatcilardan örnekler vererek kendi ütopyasini yüceltmeye çalışmış. Aşırı sıkıcı bir kitaptı 2 haftada zor bitirdim sayfa sayısı az 1 günde biter diye başladım ama başladığımda pişman oldum. Şunu da söylemek isterim ki kitapta birçok eleştiri vardı yazıldığı dönemi aşırı derecede eleştirmeye çalışmış ama eleştirirken yerine sunduğu şeyler de başka yerlerden aralama gibi geldi. Kimseye tavsiye etmem bu kitabı. Komünizm vibe aldığım kısımdan da bahsederek incelememi bitiriyim. Hersey devlete ait para yok yerine takasla ticaret yapiyolar. Girdikleri çoğu savaşı kazanıyorlar gibi bir şey yazmış bunu desteklemek için de kimsede olmayan ateşli silahlara sahipler vs teknolojileri var şeklinde bir argüman sunuyo. Bulundukları bölgede bu devletten başka 4 tane devlet daha var aralarında savaş çıktığı zaman haklı gördükleri tarafı desteklemek ten cekinmiyolar yani kısacası o ülkelere demokrasi götürüyorlar.
52 syf.
3/10 puan verdi
Kitabın yorumlarını okuduğum zaman oldukça etkilendim ve kitabı okumaya karar verdim. Hatta şu anda okumakta olduğum birkaç kitabın arasına sıkıştırarak okuma listemdeki kitaplardan birini çıkartıyım diye düşündüm. Ben normal şartlarda 4-5 tane kitabı caprazlayarak okurum. Bu kitap kısa olduğu için aradan çıksın diye tek seferde okudum ve okumam baya uzun sürdü kitabın yazıları küçük puntoyla yazılmış olması biraz beni yordu açıkçası ama yine de kitabın safa bir dili olması kitabı yarım bırakmamı engelledi. Kitabın incelemesine gelecek olursak yaptığım araştırmalarla başlamak istiyorum kitabın yazarı bir İngiliz ve babası ülkeyi yöneten bakanlardan biri bu sayede güzel bir eğitim almış belli. Kitapta yazarın yaşadığı dönemin bilimsel gelişmelerini baz alarak daha iyi neler olur diye bilimin geleceğini hayal etmesi üzerine kurgulanmış. Ama sürekli Hristiyanlık güzellemesi yapması toplumun yönetiminde dinin önemini göstermek için olduğunu düşünüyorum hatta sırf Hristiyanlığı övmek için mucizeler felan eklemiş yazar. Bilimin önemini anlatmaya çalışan bu ütopya temalı kitaptan ben daha çok dinin toplum üstündeki etkisini gördüm özellikle adaya gelen yabancılara yemin etmeleri karşılığında güvenmeleri gibi şeyler çok aşırı geldi. Ve kitabın benim beklentimin oldukça altında kalmasına sebep oldu.
344 syf.
7/10 puan verdi
Hikaye vhalla yarl ın kuzeyi tek başına yastıktan sonra prens aldrik c. Solarisin iyileşmesi için gerekli tıbbi malzemelerin gönderilmesi için albay jax a haber götürmesiyle başlıyor. Biraz fazla aşk teması işlenmiş sürekli baş karakterlerin umutlanarak savaş bittikten sonra yapacakları şeyler hakkında hayal kurmasını her bölümde sürekli okuyucunun gözüne sokarak okuyucularin empati yapacaklari bir betimleme yapılmış yazarın gayet başarılı bir anlatım tarzı var çok akıcı bir kitaptı fakat savaş kısmını 50 sayfa civarı bir kısımda işlemesi biraz hoşuna gitmedi açıkçası. Kitabın ana teması Kuzey ve guney arasındaki savaş ama savaş kısmı çok kısa bir bölümde işlenmiş ama sonu baya beklenmedik bir şekilde bitti bir sonraki kitabi merak etmemi saglayan bir son yazmış ve kitabın sonunda insan psikolojisinden güzel bir örnek koyarak kitabı noktalamiş. Ama kitabın sonları biraz daha fazla uzatmadan bir sonraki kitaba geçelim vibe i verdi bana biraz açıkçası ama baya etkilendim kitaptan.
200 syf.
8/10 puan verdi
Atatürk ün okullarda okutulmasini istediği kitap olması dolayısıyla merak edip okumaya başladığım bir kitaptı. Normalde yeraltından notlar kitabından sonra dünya klasiklerine biraz ön yargıyla bakıyordum yeraltından notları bitirmek işkence gibi gelmişti kitap okumaktan sogutmustu beni o kadar sıkılmıştım ki beyaz zambaklar ulkesinde kitabını alalı 2 yıl olmasına rağmen okumamıştım ya sıkıcı çıkarsa ve klasiklerden iyice soğursam felan diye okumaya başladıktan sonra da dünya klasiklerine karşı bütün ön yargılarımı kırmayı başardı bu kitap daha kitabın ilk bölümlerinde Atatürk ün neden bu kitabi okullarda okunmasını istediğini anladım kitap Finlandiya nin isvecin sömürgesi olduğu zamanlardan anlatmaya başlıyo ve Rus hakimiyetine girdikten sonra fakir bir ülke olduğu için ruslarin sadece batıya açılan kapı olarak gördüğü bir bölge olmasını sağlıyor bu durum da Finlandiya haklının içinden Atatürk gibi ülkeyi kalındırmak isteyen bireylerin çıkmasına ve rahat bir şekilde fikirlerini halka anlatmasına olanak sağlıyor. Her akşam içen aç ve sefil bir halkın elindeki tek fırsati yani eğitimi kullanarak nereden nereye geldiğini toplumun nasıl bir bütün haline geldiğini anlatıyor bu kitap beğenmediğim sadece 13. Bölüm var yazar fazla felsefeye girmiş biraz konuyu dağıtmış gibi oldu ama sonra iyilik vs şeyleri anlatarak konuyu güzel noktalamiş böyle bir son beklemiyordum açıkçası son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan biriydi
17 öğeden 1 ile 6 arasındakiler gösteriliyor.
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2025 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.43.2