Viladimir Bartol'un "Fedailerin Kalesi Alamut" romanını az önce bitirdim. Bir yanım bitmesin diye okumamam gerektiğini söylüyordu ama bırakamadım elimden. Hüzünlüyüm şimdi. Ne çok alışmıştım Seyduna'ya Apama'ya, Meryem' e İbni Tahir'e... Birden yanlız kaldım sanki.
Michael Biggins'in roman hakkındaki bir sözü ile bitireyim. "Bartol'un 'Alamut' taki en büyük başarısı, hikaye anlatıcısı olarak ortadan kaybolmayı başarıp, hikayeyi karakterlerinin sürdürmesine olanak vermesinde gizlidir."