Bazen öyle anlar olur ki benim burada bu insanlarla ne işim var diye kendinize sorarsınız. Kitap tümüyle benim burada bu insanlarla ne işim var anlarının toplamı üzerine kurulmuş. Sıradan insanların başına gelen sıradan olayların saçmalık dozajını artırıp azaltarak bunu ne kadar kaldırabileceğimizi denemiş gibi Feyyaz Yiğit. İlk eseri olduğu için kurgu ve anlatım biraz zayıf geldi bana, özellikle ilk sayfalarda hikaye çok yavandı. Zaten yüksek edebi zevk alma beklentisiyle okunacak bir kitap değil, yazarın da böyle bir derdi yok. Daha çok bir durum komedisi gibi. "Gibi" dizisiniz izliyorsanız, direkt diziyi okuyormuş gibi hissediyorsunuz, orta halli eğlendirir. Okuduğum her şeyden -her daim- edebi doyum alacağım inadını bir kenara bıraktığım için benim adıma yeterliydi ancak kesinlikle okunmalı dediklerim arasında değil. Eğlenmek, hafif kafa dağıtmak için okuyabilirsiniz.
Ek olarak basım kötü, birçok kelime hatası bulunuyor, düzenlenmesi gerek..
(asgari düzeyde spoiler)
Büyülü bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Bu büyülü dünyada yolculuk yalnızca birine kavuşmak değil, aynı zamanda anılara da tekrar sahip olmak anlamına gelmektedir. Öyle ki adeta bir sis perdesi ardında kaybolup giden anıları elde tutmak ve bunun farkına varmak da herkes için oldukça zordur. Unuttuğumuzu hatırlamak mümkün müdür? Edebi seyir keyfi oldukça yüksek, ne olacak şimdi duygusunu uyandıran enfes bir eser. Kitaptaki temsil, soyut ve fantastik bir kurgu ile bizlere sunulurken, okuyucunun gerçek dünya ile ilgili çıkarımlar yapmasını da mümkün kılıyor. Çok önceden okuduğum Amin Maalouf kitaplarında yaşadığım hislere benzer şeyler hissettim, elbette anılarım beni yanıltmıyorsa. Kitabın sonuna dair daha net bir bitiş olması beni daha çok mutlu ederdi, bir puanı buradan kırdım ancak bu büyülü dünya içinde benim beklentimi karşılayacak daha net bir bitiş sunulması da kitaba haksızlık olabilirdi. Edebi zevki, hayal ve gerçeklik arasındaki belirsizlik ile yaşamak isteyen herkes bu kitabı okumalı :)