Esmâ
@fezagir
herkes gibi, herkesin ortasında.
Öğretmen
258 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Bu okur, dedelerinin Polonya'daki köyüne gittiğinde, bir kasap vitrininde asılı bir yazı görmüş. Bu yazı, elindeki işi yarına bırakma isteğini çağrıştırmış ona. Yazının tercüme edilmiş hali şuymuş: "Bugün aldıklarınızın parasını ödeyeceksiniz, ama yarın tüm ürünlerimiz bedava.”
Ertesi gün bedava ürünlerden faydalanmak üzere dükkâna gelen müşterilerine kasap şöyle dermiş: “Bakın ne yazıyor orada? Yarın tüm ürünlerimiz bedava, ama bugün değil, yarın. Bugün satın alacaklarınızın parasını ödeyeceksiniz." Anekdotu aktaran okurumun da belirttiği gibi, savsaklama davranışı da işte tam olarak böyle bir şeydir. Sonra yapayım diye işinizi ertelediğiniz o yarın, daima bir gün ötededir; hiçbir zaman bugün haline gelmez.
Sayfa 47Kitabı okudu
Yarın değil, bugün. Sonra değil, şimdi. Bir ara değil, hemen.
Sayfa 47Kitabı okudu
Evet, dünyanın safası her gün biraz daha gitmekte ve kederi her gün biraz ağırlaşmakta. Dünya her gün biraz daha kararmakta.
Hele O Nûru bilememenin mahrumiyeti insanlığı kasıp kavurmakta ve insanlık günden güne çıldırmakta.
Sayfa 426Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Yaşayabileceğiniz sınırlı miktarda zaman var. O zaman bunu niye ziyan edelim ki? Yapmak istediğimiz veya yapmamız gereken işlerden kaçarak zamanı çarçur etmeye ne gerek var?
Sayfa 33Kitabı okudu
Hedeflediğimiz şeyleri savsaklarken aslında hayatlarımızı erteliyoruz. Önümüze koyduğumuz hedeflere ulaşmak için kullanabileceğimiz zamanı göz göre göre ziyan ediyoruz. Oysa hayatımızdaki en kısıtlı, en bitimli kaynak zamandır.
Sayfa 33Kitabı okudu
Mutluluk, insanın önüne koyduğu hedefler uğruna verdiği çabada yatar.
Sayfa 32Kitabı okudu
Evde bir ölü var, farkında değil misiniz?
Sayfa 36Kitabı okudu
Yani her şey, gençliği bile geçip gitmiş miydi?
Sayfa 28Kitabı okudu
Tek bir insanın diğeri için neler ifade edeceğini hiç bilmemişti, çünkü hiç yalnız kalmamıştı.
Sayfa 13Kitabı okudu
Çorak dünya, Kur'ân âb-ı hayatiyle hakikat zümrütlüğüne, muhabbet havuzuna döndü. Cihan, O Nebiyyi Âhirzamanın güneşlerden parlak nuru ile ışıldadı. Rahmet bulutları, hikmet şimşekleri O'nun gönül ufuklarından döküldü.
Rüzgârlar, başka bir heyecanla esmeye, denizler, yepyeni bir neş'e ile dalgalanmaya, dağlar başka bir edâ ile süzülmeye; bulutlar, bambaşka bir aşk ile ağlamaya; ağaçlar, çiçekler, çimenler taze bir alkış tufaniyle acayip bir cümbüşe başladılar. Hâsılı dünyaya renk, hayata âhenk geldi. Ve artık cihan, başka bir cihan oldu...
Sayfa 400Kitabı okudu
Bütün zaman ve mekân boyunca insanlık başını nereye vursa, İslâmdan başka kurtuluş bulamayacaktır.
Sayfa 400Kitabı okudu
Neye yarar, Adam? Beni dinliyor musun? Adam, konuşsana. Bana yeniden güneşi uyandırmayı öğret. Devam etmeyi, ilerlemeyi, geçip gitmeyi kabul etmeyi öğret. İlerlerken güneşi uyandırmak çok zor, haksız mıyım Adam?
Yalvarırım, son kez soruyorum, bana yanıt ver: Büyükler güneşi nasıl uyandırabilir? Tek bir kez.
Sayfa 275Kitabı okudu
