Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Furkan Akar

İnsan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu belki de.
Reklam
Bence; Gül , hisset , ağla !
HUSUSİ KATİBİ - Adın ne senin? (Benzerinin dehşetlee açılan gözleri... Sükût.) HUSUSİ KATİBİ - Adın ne senin diyorum!.. Cevap versene!.. BENZERİ - Bilmem!.. HUSUSİ KATİBİ - Ay, sen adını bilmiyor musun? Söyle!..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
TAŞRALI MÜŞTERİ : Hiç acıdığı olmaz mı ? OTEL KATİBİ : Acımak mı ? Ne diyorsun sen ? Bir gece otel de genç bir üniversiteli kendini tavana astı. Bütün otel ayağa kalktı. Onun tüyü bile kıpırdarmadı. Geles polislere, odamda yazımı yazıyordum, dedi;on günlük uzaktaymışım gibi hiçbir şeyden haberim olmadı, dedi. Her gece olduğu gibi, üst üste kahvelerini içti, yazısını bitirdi, uykusunu uyudu. Sabahleyin Savcı, ölünün yüzünü açıp binbir rica ile ona gösterdiği zaman şu sözü söyledi: «Benden, merhametin öldürdüklerine merhamet beklemeyiniz!» ... Bu sözü, kulağımdan hiç gitmez.
Üstadın son şiiri..
Zehir Çocukken haftalar bana asırdı; Derken saat oldu,derken saniye... İlk düşünce,beni yokluk ısırdı: Sonum yokluk olsa bu varlık niye? Yokluk,sende yoksun,bir varsın bir yoksun! İnsanoğlu kendi varından yoksun... Gelsin beni yokluk akrebi soksun! Bir zehir ki,hayat özü faniye...
Reklam
Matematik Nedir? Matematik herhangi bir konuda doğru düşünme sanatıdır.
Sağlık !
Ayrıca sağlık ve ona eşlik eden neşe her şeyin yerini alabilir fakat hiçbir şey onların yerini alamaz. Nihayetinde onlar olmadan dışarıdan gelen herhangi bir mutluluğun tadını çıkarmak mümkün değildir, bu yüzden mutluluk hasta insan için mevcut değildir. Sağlık olduğunda her şey bir zevk kaynağıdır. Bu nedenle sağlıklı bir dilenci, hasta bir kraldan daha mutludur. Şu halde insanların birbirlerine başka şeyler yerine her daim sağlık durumlarını sormaları ve esenlik dilemeleri , sebepsiz değildir. Zira mutluluğun onda dokuzu budur. - Sonuç olarak aptallıkların en büyüğü, sağlığını feda etmektir, her ne için olursa olsun: İş için, eğitim için, şöhret için, terfi için, şehvet ve anlık zevkler için. Tersine: Ne var ne yoksa, her zaman sağlığın ardından gelmelidir.
İyi ve kötü , söyleyemedimlerimi , iyi veya kötü eserim söylesin ! (NFK) Ah üstad daha ilk sayfalardan duygularıma tercüman olmak bir yana sanki benimlesin sanki , sanki konuşamadıklarımsın...
Reklam
Üç robot kanunu 1.Bir robot, bir insana zarar veremez, ya da zarar görmesine seyirci kalamaz. 2.Bir robot, birinci yasayla çelişmediği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır.  3.Bir robot, birinci ve ikinci yasayla çelişmediği sürece kendi varlığını korumakla yükümlüdür.
(Ahh Viyana, üzümlü kekim...) -Sadrazam şaşkındı. Tam, "Seni aldım Viyana," dediği anda kalenin avucunun içinden kayıp gittiğini görmüştü. O anda nelere yandı kimbilir? Zamanın ne kadar önemli olduğuna mı? Kalp kazanmanın ne kadar mühim olduğuna mı? Düşmanı asla hafife almamak gerektiğine mi? Olmaz denilen oluyordu. Osmanlıların güçlü bir şekilde Viyana üzerine vardığı ordusu darmadağın olmuştu. Kıyamet denilen sanki bugündü.
Uyvar düştü,20 sene Osmanlı hakimiyetinde huzur bulacak... "Uyvar önünde bir Türk gibi güçlü"
İhtiyar halalarına buyurdular: - Kocakarılar Cennete girmez! Ve kadıncağızın teessüre gömüldüğünü görünce ilâve ettiler: - Çünkü Cennete genç ve taze hâlleriyle girerler...
İdrâkiniz çatlayabilir; mutlak inkılâp, bıyıkları kan pıhtılı sırtlanı süt kuzusu yapmıştır.
İbrahim b. Edhem (rh.a.) der ki: Lübnan dağlarında pek çok Allah dostlarıyla birlikte olup sohbet ettim. Hepsi de bana şu tavsiyede bulunuyorlardı: - Dünya peşinde koşanların arasına döndüğünde onlara şu dört hasleti öğütle: • Çok yemek yiyen, ibadetten lezzet alamaz. • Çok uyuyan, ömründe bir bereket bulamaz. • Insanları memnun etmek isteyen, Allah'ın rızasını gözetemez. • Çok fazla lüzumsuz laf konuşan ve gıybet eden kişi, bu dünyadan İslâm dini üzere göçemez.
Reklam
1. Göklerden daha ağır, 2. Yeryüzünden daha geniş, 3. Kayadan daha sert, 4. Ateşten daha yakıcı,
Bayezid Han'ın isyan etmesinden sonra yenilip irana sığınıp pişman olup babasına af için şiir yollaması üzerine Kanuninin cevap niteliğinde yazdığı şiir beni derinden etkiledi. Ey demâdem mazhar-ı tuğyân u isyanım oğul Takmayan boynuna hergiz tavk-ı fermanım oğul Ben kıyarmıydım sana ey Bâyezid Hân’ım oğul Bî-günahım dime bâri tevbe kıl canım
Vermeziz düşmana mecal bir nefes Ya Kızılbaş imiş ya da Çerkez Kim ki kılıç çeker duruşmada Ol alur hissesin vuruşmada Çün Kızılbaşa çıktı Çerkez arka Biz dahi çekeriz ona pala Kim ki bir kavmi sevse ondandır Düşmana yâr olan da düşmandır.