Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

fikrî sahaf

fikrî sahaf
@fikrisahaf
avukat
lisans
30 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
948 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kanunların  Ruhu Üzerine
Kanunların Ruhu ÜzerineMontesquieu
8.7/10 · 508 okunma
Reklam
Sizler,hepiniz,içinde yaşadığınız dünya ,Konstantiniye ,her şey sadece ve sadece benim düşüncem de varsınız"dedi.Rendekâr yanılıyor: Düşünüyorum ,ama sadece ben var değilim.Düşündüğüm için asıl sizler varsınız; sizler ve içinde yaşadığınız dünya. Hüngür hüngür ağlayan delikanlı ,koluna girdiği babasıyla birlikte Galata'ya doğru ilerlerken Uzun İhsan Efendi hâlâ, -"Her şey ben ve benim düşüncelerimden ibaret olsa da bu dünyada yaşamak zevkli bir şey "diyordu. Sen!Oğlum!Sen benim zihnimde bir düş, bir düşüncesin.Bana şu anda dokunuyorsun.Ama ben sana dokunamıyorum.Çünkü düşlere dokunmak mümkün olabilir mi?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Rollebon, ' onunla tartışmadım,cehennemden söz açıp içine korku saldım'diye karşılık verdi.
Sayfa 35 - Can yayınlarıKitabı okudu
İnsanların büyük çoğunluğu düşen bir yaprak gibidir, kapılıp gider rüzgarın önüne, havada süzülür, dönüp durur, sağa sola yalpalar vurarak iner yere. Pek az kişi de vardır, yıldızlara benzer, belli bir yörüngede ilerler durur, hiçbir rüzgâr varamaz yanlarına, kendi yasalarını ve izleyecekleri yolu kendi içlerinde taşırlar.
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
Herman Hesse, 1946'da Nobel Edebiyat Ödülü'nü ve 1954’te de bilim ve sanat alanında Pour le Mérite Ödülü’nü almıştır.Hesse’nin tüm eserleri güçlü bir otobiyografik bileşimi barındırır. Hesse’nin eserlerindeki başlıca diğer bir yaklaşım ise Siddharta romanında bulunan spiritüalizmdir(tinsecilik,ruhçuluk).Siddhartha, Hermann Hesse'nin, Siddhartha Gautama'nı hayatını konu aldığı, Budizm felsefesinin ezoterik yönlerini işleyen, yazarın ünlü bir eseridir. Siddhartha, tıpkı Buda gibi bir prenstir. Gerçek bilgiye ulaşmak için babasının uzun süreli direnişine aldırmayarak sarayını, gençliğini ve ailesini geride bırakarak ormanlara çekilir. Gezgin bir dilenci olarak yaşamını sürdürdüğü uzun bir dönemin ardından Buda ile karşılaşır ve aralarında uzunca bir sohbet geçer. Buda ona, Budizm'in içrek yapısını ve felsefi derinliğini anlatır. Uzun meditasyon denemelerinden sonra aradığını tam olarak bulamamanın verdiği bıkkınlıkla hedefine götürecek aracı değiştirerek bir kente yerleşir ve ticaretle uğraşmaya başlar. İleri yaşlarında içindeki boşluğun baskısıyla birlikte yaşadığı kadını, varlığını henüz bilmediği çocuğunu ve edinmiş olduğu tüm servetini geride bırakarak yeniden kaçınık yaşama geri döner. Siddhartha daha sonra bir ırmağın kıyısında kayıkçılık yapan yoksul bir kayıkçı olan Vasudeva'nın (ırmak tanrısı demektir)yanına yerleşir. Vasudeva Siddhartha'ya gerçek bilgiye ve aydınlanmaya ulaşabilmesi için kılavuzluk edecektir. Romanın sonunda Siddhartha ırmakta gerçek bilgiyi bulur ve aydınlanır.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Suhrkamp taschenbuch · 198037,8bin okunma
Türkiye'nin en önemli sorunu düşünmemektir.Günümüz Türkiye'sinde 50 civarında etnisitenin varlığından söz edilir. Halbuki burada bir tane etnisite var, oda "düşünmeyenler" etnisitesidir. Çağımızda milletler biyolojik yapılarına göre değil beşeri akıl ile düşünme yapıp yapmamalarına göre farklılaşır. Bugün dünyada filozof ve bilim insanı üreten etnisitelerden Türkiye'de de mevcuttur. Ama Türkiye'dekilerin hiçbirinden ne filozof ne de bilim insanı üremektedir. Türkler Batı'da bilim insanı ve düşünür olabiliyor; ama Türkiye'de olamıyor.Çünkü Türkiye'nin tepesine düşünmeme bulutu çökertildiğinden sosyal atmosferi düşünmeye engeldir. Düşünme yapmaksızın sosyal ve ekonomik tabakalara çıkmak ve resmi yüksek mevkilere gelmek ancak Türkiye'de mümkündür.
388 syf.
·
Puan vermedi
Prof.Dr.Niyazi Kahveci,Marmara Üni.İlahiyat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Manchester Üniversitesi'nde Sosyal Bilim üzerine master ve doktora yapmıştır. Meslek hayatı boyunca verdiği dersler: İnsan ve Toplum Bilimleri, Milletlerarası İlişkiler, Felsefe, Sağlık Sosyolojisi, Ekonomi, Eğitim Felsefesi, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Sosyoloji, Siyâset Bilimi, Siyâsî Düşünceler Târihi, Milletlerarası Politikada Din, Toplumsal Yapılar ve Târihî Dönüşümler, Din Sosyolojisi, Ahlak Sosyolojisi, Gençlik Sosyolojisi, Bilgi Sosyolojisi'dir. Yazar bu kitabında; temel olarak sistematik düşünme tarihini anlatmış ve sistematik düşünme nasıl yapılır sorusuna cevap vermeye çalışmıştır.İnsanlık çizgisi oluşmaya başladığı andan itibaren zaman içerisinde teoloji ve felsefenin diyalektiğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne sermiştir. Bu kitap ,dünyanın düşünsel gelişimini, teolojik ve felsefik olarak Doğu'nun Batı 'dan aslında neden geri kaldığını merak edenlerin mutlaka okuması gereken bir eserdir..
Çağımız ve Türkiye
Çağımız ve TürkiyeNiyazi Kahveci · Sinemis Yayınları · 201641 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
Farabî, Türk-İslam filozofu,gökbilimci ve müzisyendir. İslam'ın altın çağının en önemli isimlerinden biridir.Farabî, Aristotales'in ve Platon'un eserlerini incelemiş, bu iki filozofun felsefelerini İslam'la bağdaştırmaya, bu sayede İslam dinine felsefi bir nitelik kazandırmaya çalışmıştır. Felsefeye mantık ile başlayıp metafizik üzerinde durmuş, felsefenin dil,siyaset,doğa, zihin ile ilgilenen dallarında eserler vermiş; müzik aletleri geliştirmiş, müzik ve psikoloji konularında yazmıştır. Siyaset felsefesi alanındaki en olgun eseri kabul edilen "Mutluluğun Kazanılması" nda öncelikle insanların her iki dünyada mutluluğu kazanmalarına aracı olan insani şeyleri, yani teorik erdem ,fikrî erdem,ahlakî erdem ve pratik sanatları tanımlamıştır. Sonra da bu erdem ve sanatların türlerini, niteliklerini incelemiş ve bu dört erdemin bireysel insandan topluma taşınması ve toplumda hayata geçirilmesini ele almıştır. Farabî , bu eserinde yönetici, eğitim,öğretim,toplumsal sınıflar, filozof,felsefe- din ilişkisi, kanun koyucu kavramları üzerinden kendi siyaset öğretisini kurmuştur.
Mutluluğun Kazanılması
Mutluluğun KazanılmasıFarabi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20183,433 okunma
Bu dünyada uğruna yaşanacak ve ölünecek şeyler olduğu söylenir.Esasında hiçbir şey için yaşamaya da ölmeye de değmez.Asıl kural,dikkat çekmeden geçip gitmektir.
Reklam
360 syf.
·
Puan vermedi
Murat Menteş 2009'da yayımlanan Korkma Ben Varım adlı romanı ile Türkiye Yazarlar Birliği tarafından roman dalında ödüle layık görülmüştür. Yazarın romanları Türk edebiyatında fazlaca karşılaşılmayan sıradışı olaylarla doludur. Ve bu sıradışı olaylar, son derece enerjik bir üslupla anlatılır. "Romanı, saatte 300 km. gidebilen bir spor araba gibi tasarlıyorum. Dileyen okur yavaş yol alabilir, fakat hızlı okunmaya elverişli bir anlatımı benimsiyorum."diyen yazar için hız, romanın temel taşlarından biridir. Dolayısıyla kitaplarında uzun tasvirlere ve betimlemelere yer vermez. Refik Risk, Şifa Şavk, Marco Montes, Varda Rowa, Igor Jaguar, Dr. Akula, Apo Calypso, Jojo Jaguar, Owen Wow romanımızın önde gelen karakterleridir. Antika Titanik, yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi, kitabın kahramanlarının söz alarak yaşananları kendi pencerelerinden anlattıkları bölümler halinde yazılmış. Kitap boyunca karakterler her fırsatta afili sözler söyleyerek okuru avucunun içinde tutmaya çalışıyor.Şiddetin estetiği ise bu kitabın sayfalarında bol bol bulunuyor. Yukarıda adını saydığım karakterlerin yolu bu dev transatlantiğin içinde kesişecektir. Hafızasını tamamen kaybetmiş bir şekilde Titanik’te uyanan Marco , bir yandan geçmişini hatırlamaya çalışır bir yandan da etrafında olan bitenleri çözmeye çabalamaktadır. Kitap, hayalini bile kuramayacağımız bir şekilde son bulur. Deyim yerindeyse,kitabın son sayfasını okuduğunuzda öylece kalakalırsınız.
Antika Titanik
Antika TitanikMurat Menteş · April Yayıncılık · 20185,6bin okunma
134 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.