Allah'a yemin ederim ki, O'nun sevgisi ve O'na kulluk olmasaydı, dünya yaşanacak bir yer olmazdı. Eğer orada O'nu görmek olmasaydı cennet de iyi bir yer olmazdı.
Madem her şey mânen Bismillâh der. Allah nâmına, Allah'ın ni'metlerini getirip bizlere veriyorlar. Biz dahi "Bismillâh" demeliyiz. Allah nâmına vermeliyiz. Allah nâmına almalıyız. Öyle ise, Allah nâmına vermeyen gafil insanlardan almamalıyız...
"Bismillâh" her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim! Su mübarek kelime İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcudâtın lisan-ı hâl ile vird-i zebânıdır.
Sonra küre-i arzın âlemi göründü. O seyahat-ı hayaliyemde dine itaat etmiyen felsefenin karanlıklı kavânin-i ilmiyeleri hayalime dehşetli bir âlem gösterdi.
Zerrât-ı kâinat adedince, "Elhamdülillâh, Eşşükrü Lillâh" dedim. Ve aynelyakîn gördüm ki: "Îmânda mânevî bir Cennet ve dalâlette mânevî bir Cehennem bu dünyada da vardır" yakinen bildim.
Müslüman bir erkeğin Allah'ın adını kefil göstererek nikâhı altına aldığı bir kadını yasal düzenlemelere bile gerek bırakmayacak incelik üzerinden kollaması Müslüman olmanın gerekliliklerindendir.
- Allah'tan,
- Meleklerden,
- İnsanlardan,
- Aynada gördüğümüz şahsiyetmizden hayâ etmedikçe eksik kimlikliyiz demektir. Midemizin aç kalması ile ahlâkımızın aç kalması bizim için benzer riskler anlamına gelmelidir.
Peygamber aleyhisselam Efendimiz hayâyı imanın bölümlerinden biri olarak bize bildiriyor. "Haya imandan bir şubedir" sözü bütün iman edenler için bir işaret levhasıdır.