Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Siyasi cinayetler "flaş haber" olarak telekslere akardı. Cinayetler arttıkça, artık bunlar "flaş haber" olmaktan çıkmış, rutin habere dönüşmüştü.
Sayfa 68 - SaygıKitabı okudu
"Flaş haber, bayanlar. Düşüncelerinizi okumak gibi bir yeteneğimiz yok. Ve açık konuşmak gerekirse, böyle bir şey istediğimi de sanmıyorum. Kadınların aklı korkutucu bir yer."
Reklam
Günümüzde sorun, günde yirmi dört saat haber yayını olduğu halde bütün haberlerin flaş olması ama hiçbir za­man tam olarak anlaşılamaması. Doğası gereği, olan şeyi şöyle bir tarayan, manşetler ve kısa açıklamalarla bezeyen ama bize büyük resmin daha soğukkanlı, üzerinde düşü­nülmüş bir yorumunu sunmayan haberlerin dünyasında yaşıyoruz.
Sayfa 128Kitabı okudu
Flaş haberler. Açıklamalar. Değerlendirmeler. Özetler. Araştırmalar. Son dakika gelişmeleri. Haber kanalı beynimi boşaltmış, her şeyin yankılandığı bir odacık haline getirmişti . Ekrandan dökülen, her programda tekrar tekrar anlatılıp, uzmanların geviş getirdiği ve otoritelerin onayladığı gösterişli hikâyeye teslim olmuş gibiydim. Artık kendi kendime akıl yürütemiyordum, hissetmem gerekeni hissediyordum: Gazeteciler konuyu masaya yatırmış dilimliyorlardı.
ama sen boş ver ağdalı sözlerin ağızda bıraktığı aromayı el ele flaş haber olalım, sür manşetten girsin sevdamız ölürsek tirajımızdan bilsinler!
İnsanın her şeyden ümidini kesesi geliyor.
Sayfa 223 - Yedi Yayınları
Reklam
Kimsede vefa duygusu kalmamış. Sadakat desen o da yok.
Sayfa 223 - Yedi Yayınları
İnsan bazen karamsar oluyor.
Sayfa 219 - Yedi Yayınları
Öyle mutluyum ki, hiç dönmeyeceğini, öldüğünü ya da beni terk ettiğini sanıyordum.
Sayfa 185 - Yedi Yayınları
Bir arkadaş gibi sevmiyorsun beni. Yalnızlık çekerken sen geldiğinde her şey güzel olacak diye düşündüm. Şimdi her şey berbat oldu. Karşında yabancı kızı bulmuşsun, kocası da yok, senin için böyle düşünmek kolay. Kimse umursamaz dersin... Hayır, bana dokunamazsın. Nefret ediyorum senden."
Sayfa 154 - Yedi Yayınları
Reklam
Yirmi üç yıl boyunca gönlünü kimseye vermemişti, ayakları yerden hiç kesilmemişti. Şimdi ilk kez kıyıdan uzaklaşıyor, derin sulara giriyordu; rüzgârın ve dalgaların âlemini terk ediyor, devasa ağaçların süngerimsi çiçekler açtığı; ne tüyü ne kürkü, ne kanadı ne bacağı olan canavarların bir sualtı alacakaranlığında sessizce dolaştığı o aleme giriyordu. Hayat doluydu bu yer.
Sayfa 149 - Yedi Yayınları
Ah, öyle mutluyum ki. Şu gökkuşağına bak. Büyüdükçe büyüyor. Yakında gökyüzüne sığmayacak.
Sayfa 148 - Yedi Yayınları
Gülmeyeli ne kadar zaman olmuştu, şimdiyse gülünce canım acıyor...
Sayfa 136 - Yedi Yayınları
Hep gözlerden uzak kalmaya çalışırım. İnsan kurduğu bazı ahbaplıklardan daha sonra sıkılabiliyor.
Sayfa 88 - Yedi Yayınları
Böyle küçük mutluluklar yetiyor işte bana...
Sayfa 73 - Yedi Yayınları
119 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.