Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum.
Halbuki aldığım terbiye, okuduğum eserler bana parlak hayatlar vadettiler; şimdi nasıl olur da bu miskin, bu süssüz, alçalmış hayatı severek kabul ederim.