Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

gregor samsa

gregor samsa
@flu_hayat
İst.
90 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Düşünsene: Doğurdun her üççocuktan biri katil, öbürü kurban üçüncüsü ise yargıç ve cellat olur. Her gün katilleri öldürürler her gün de yeni katiller doğar; hergün katiller vicdanı öldürür, vicdanda katilleri idam eder. Sonuçta ikisi de varlığını sürdürmektedir: Katiller de vicdan da.
Reklam
Ama değil
Kukla tiyatrosu nasıldır, bilir misin? Kuklalardan biri yırtılırsa bir diğeriyle değiştirilir, ama tiyatro devam eder, müzik kesilmez, izleyiciler sevinçle alkışlar, çok ilginçtir. İzleyici hiç yırtılmamış kuklayı nereye attılar diye endişelenir mi, hiç onu çöp kutusuna dek izler mi? Hayır, oyunu izlemeyi sürdürür ve eğlencesine bakar. İşte her şey bana da böyle eğlenceli gelmişti.
Klasik bir eğitim aşağı yukarı tümüyle eleştireldir: Çocuk yanlışlık yapmaktan kaçınmayı, yanlışlık yapanları da hor görmeyi öğrenir. Bu durum soğuk bir yanlışsızlık eğilimi yaratır. Özgünlüğün yerini otorite saygısı alır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Özgür bir zihinsel yaşam bir inancın içine kapanmak kadar sıcak, rahat ve ortam sağlayıcı olamaz: Dışarıda kış fırtınaları sürerken bir ocakbaşı sıcaklığının duygusunu ancak bir inanç sağlayabilir.
Yalnızca itaat etmeyi öğrenenlerin emir vermeyi bileceği söylenirdi.
Reklam
Evrensel bir yürekliliği düşündüğümüz zaman gerekli olan daha temel bir şey vardır. Gerekli olan, benlik saygısı ile yaşama nesnel bir bakışın bir arada bulunmasıdır. Benlik saygısı ile başlarsak: bazı kişiler içten yaşarlar, bazıları ise komşularının hissettiklerinin ve söylediklerinin bir yansımasıdırlar. Bu ikincil kişiler hiç bir zaman yürekli olamazlar: Bunlar kendilerine hayranlık duyulmasını isterler ve hep bunu yitirmek korkusu içindedirler.
14. YY
Baconun öne sürdüğü bazı görüşler bunun gerçekleşmiş bulunmaktadır. Örneğin " hiçbir hatvan tarafından çekilmeden büyük bir hızla hareket eden taşıtlar yapılabilir. Şoyle ki bir adam aygitin icinde oturur ve bir kolu oynatinca aygitin yapma kanatlari ucan bir kusun yaptigi gibi havada cirpmaya baslar, nehirlerin ya da denizin dibinde hiçbir tehlikeye uğramadan gezinti yapmaya imkan veren aygıtlar yapılabilir."
Din artık herşeydir. Devlettir, ekonomidir, felsefedir, yasam tarzıdır. Hayatın da kendisi olmuştur. Akıl yerini ruha bırakmış, papa denilen birinin her sözü yasa olup çıkmıştır.
Feodal mülkiyet, Marks ve Engels tarafindan mülkiyet tarihinin üçüncü biçimi olarak tarif edilir. Roma fetihlerinin ve buna bağlı olarak tarımın yayılmasının hazırlandığı çok daha geniş bir bölgeye dağılmış olan nüfusun seyrekliği; kentlerin gelişimine uygun bulunmadığı yerlerde yeni bir mülkiyet biçimi olarak feodal mülkiyeti geliştirmiştir.
Reklam
Fakir köylü ve köleler, eşkıyalık yapmaya başlamıştır. Öyle ki, bunların en ünlülerinden biri olan Bulma yetkililere bir mesaj gönderir ve der ki: '' Kölelerinizin eşkıya olmasını istemiyorsanız onları iyi besleyin.''
Organı saran kanser nedeniyle organı yok etmek gibi.
İlk uç zindanın beni çevreleyen dört duvarı vardı ve ben orada tutsaktım; kendi tutsaklığım hakkında bilgi ve bilinç sahibiydim. Yerçekiminin varlığını dolaysıyla uçamayacağımı biliyordum. Bunun bilincinde idim, ..... Fakat dördüncü zindanın duvarları etrafımda bir duvar değildir. Bu öyle bir zindandır ki onu kendinle birlikte taşıyorum. Bundan dolayı bu zindana dair bilinç ve tanıma hepsinden daha zordur. Burada tutsağın kendisiyle zindan birdir. Hastalık ve hasta insan bir ve aynı olmuştur. Bu yüzden bu hastalıktan kurtulmak zordur.
Değerler yargısında hayvanlar neden hep aşağılanır!
İnsanın itaati, başlangıçtan beri bilinçsiz bir kul ve ibadet eden insanın itaatidir, o, tıpkı bir hayvan gibi isyan edemez, başkaldıramaz. Böyle bir insanın itaat ve ibadeti değersizdir.
Seriatiye gore insani beserden ayiran ozellikler
Her birimiz bilinç, yani kendini bilme aşamasına ulaştığı, gerçekten seçim yapabilme aşamasına ulaşabildiği ve tabiatın yaratamadığı ve sahip olmadığı şeyi yarattığı ölçüde insanız.
94 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.