Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

forthewornuna

forthewornuna
@forthewornuna
Dünya, şaşırtıcı bir yerdi. İçinde hayatın kıpırdanışını hissetmek, kaslarının hareketini fark etmek, sonsuz bir mutluluk kaynağıydı. Av peşinde koşmak, büyük bir heyecan ve coşku veriyordu. Öfkeler ve savaşlar, aynı zamanda haz veren şeylerdi. Hatta korku ve dehşet ile bilinmeyenin gizemi bile bu hayata bir şey katıyordu.
Reklam
Kendi zihinlerinin en ücra köşelerine iterek sıkıştırıyor, gözü hiçbir şey görmeyen doğanın muazzam güçlerinin itiş-kakışları arasında küçük kurnazlıkları ve azıcık bilgelikleriyle kıpırdanıp duran ufak ve sınırlı zerrecikler olduklarını anlayana kadar, insan ruhunun kendine boş yere yüklediği ne kadar aşırı değer ne kadar sahte heyecan, ne kadar nafile yücelik varsa, üzümün suyunu çıkarır gibi ezerek çıkarıp alıyordu onlardan.
"Beş dakika sonra hastahaneden çıkıyorum. Son not. Bu odada başkaları inleyecekler. Onları şimdiden gayet iyi tanıyorum. Üstümden çıkarıp yatağa attığım robdöşambr içinde, ebediyen aynı insan bulunacak: Hasta.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hakikati seviniz, o da sizi sever; hakikatı arayınız, o da sizi arar ve üstüne yalan Çin setleri gibi kalın duvarlar örsün, altında kalan hakikat bir ince iniltiyle, bir hafif rüzgar dalgasıyla, herhangi küçük bir işaretle mevcudiyetini bildirir: "Buradayım!" der.
Bruno içini çekerek torbayı açtı; ağzına kadar iç çamaşırlarıyla doluydu ve tek istediği, torbanın içine kıvrılıp yatmak, uyandığında kendini yine evde bulmaktı.