Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Pamuklar içinde! Nobel’li yazarımız Orhan Pamuk Hollanda medyasına demeç vermiş: “İslamcı iktidar son birkaç yıldır liberal yüzünü kaybetti. Giderek otoriter hale geldi. Hükümet karşıtı gazeteler kapatılıyor, gazeteciler işten çıkarılıyor. Kendim için değil ama arkadaşlarım için, bütün bir ulus için, laikler için endişeliyim.” Bravo Orhan Pamuk Bey kardeşim! Yavaş yavaş gerçeklerle buluşuyorsunuz.. Oysa 2009 yılında Amerika PBS televizyonuna: - Laikler demokrasinin din devletine dönüşeceğini söylüyorlar ama ben inanmıyorum, demiştiniz. Ve bakınız 13 Mayıs 2003 tarihinde NPQ dergisine ne demiştiniz: “Tayyip Erdoğan başarılı olsun istiyorum ve ordu siyasetin dışında kalsın istiyorum. Erdoğan şimdi bu doğrultuda bir patika açıyor. Eğer bu patikadan dikkatlice geçilirse, Türkiye ister istemez daha açık, daha liberal bir toplum haline gelir...” Tayyip Erdoğan başarılı oldu. O patikadan geçtik. Nereye mi geldik? Yukarıda itiraf buyurduğunuz gibi: Bir korku tünelinin orta yerine... MELİH AŞIK..
GİDERSEN ISLIK ÇAL.... Ben gidersem... devlet yıkılır” diyorsun. Devletlerden bize ne, ayakta durması gereken insandır. Sen şimdilerde insanları bir bir deviriyorsun; dik duranlara tahammül edemiyorsun. Gazetecileri, sanatçıları, hukukçuları, akademisyenleri avlıyorsun. Ülkenin geleceğine dair son bir umut olabilecek tüm kaleleri vahşice bombalıyorsun. Sen gidersen, devlet falan yıkılmaz. Devlet denilen meret her seferinde küllerinden yeniden doğar. Hem de bir öncekiyle aynı açmazlarla, çıkmazlarla ve potansiyel faşistliklerle... O yüzden devletin yıkılmasını dert etmenin bir anlamı yok. Yeni faşist devletlere, yeni diktatörlere direnebilecek insan önemli. Bugün değilse bile bir gün, mecbur, gideceksin ve yerini bu coğrafyada sık sık olduğu gibi belki de beterine terk edeceksin... Kendinden sonrakilere sindirilmiş ve korkutulmuş, savunmasız bir ülke bırakmaya yeminli iktidarının yarattığı büyük tahribatın altından kalkmak zor olacak. O yüzden mesele senin gidip gitmemen değil; bu süreçte bizim elimizden gidenler, gidecekler... Hukukçular, akademisyenler, sanatçılar, gazeteciler, sivil direnişçiler... Bu ülkede fikirleri yüzünden onlar ardı ardına hapse giderse... Herkes korkudan sinerse... Ve ülke bunu katlanarak, susarak izlerse... Devlet değil ama insan yıkılır, halk yıkılır, hayat toptan yıkılır. O yüzden sen ister git, ister gitme... Bizim derdimiz, sen gidersen değil sen kaldıkça yıkılanlar, yıkılacaklar. Bu arada bir mucize olur da gidersen, ıslık çal. MİNE SÖĞÜT..
Reklam
Çüş Orhan Pamuk, çüş! Önce bir-iki haftadan buyana hemen her yerde, hattâ ATM’lerde bile reklâmı yapılan, bahsi daha açılır açılmaz hayranlık krizlerine girilen ve yüceltile yüceltile göklere çıkartılan bir romandan aynen aldığım şu paragrafı okuyun: “...Bir dönem skandal ve cinayet haberlerini öne çıkaran gazeteleri Oidipus ve Rüstem benzeri
Herkes kendisine ait bir ülkenin hayalini kurar. Kış ortası annelerinin eteklerine tutuna tutuna yürüyerek sınırı geçen o çıplak ayaklı çocuklar... Kendine ait bir ülkede büyümek umuduyla doğarlar. Onların evini yıkan, ülkesini dağıtan, geleceğini karartanlar... Kendilerine ait bir ülke kurmak için savaşırlar. Apartmanın bodrum katında topluca ölen o gençler... Kendilerine ait bir ülkede yaşamak için vuruşur; vurulurlar. Bodrum katını ateşe veren o askerler... Kendilerine ait bir ülkeyi korumak için canlarını tehlikeye atarlar. Yaptıkları haber yüzünden tutuklu o gazeteciler... Kendilerine ait bir ülkede özgürce yazabilmek için hapsi göze alırlar. Onları hapse atan o hâkimler... Kendilerine ait bir ülke yaratabilmek için hukuku kullanırlar. Ve nihayetinde... Rütbesini bin bir zalimlikle yükselten o adam... Kendisine ait bir ülkenin başına geçmek için gözünü vahşice karartır. Herkesin ama herkesin kendine ait bir ülke hayali vardır... Ve herkesin ama herkesin kendine ait bir ülke hayali, bir başkasının kendine ait kâbusu olur. MİNE SÖĞÜT..
3.Hikaye Tamamlama Etkinliği Hara eskiden, güçlü sezgilere sahip olduğu için gurur duyardı. Saplanmış olduğu Minensol yetimler yurdunda çalışmaya başlamadan önce kendi dizayn ettiği fal kartları sayesinde epeyce para kazanmıştı. Baktığı fallar ve kazandığı paralar ününü öyle arttırdı ki gazeteciler onunla röportaj yapıp baş sayfaya koydular. Bu
711 öğeden 691 ile 705 arasındakiler gösteriliyor.