Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Senin gözün açık, kalbin uyuyor; benim gözüm uyuyor, gönlüme kapı açılmış! Gönlün ayrı beş duygusu var, gönül duygusuna iki cihan da pencere. Sen, kendi zayıflığınla bana bakma.. sana gece çağı ama o gece, bana kuşluk vakti. Sana zindan, fakat o zindan bana bahçe gibi. Meşguliyetin ta kendisi bana istirahat hali. Senin ayağın balçıkta, bana balçık gül kesilmiş .. sana yas, bana düğün, dernek davul zurna !
Nefsini terketmeden Rabbini arzûlarsın, hayvânı sen geçmeden, insanı arzûlarsın. (Men arefe nefsehü, fekad arefe rabbeh), kendini sen bilmeden, Sübhânı arzûlarsın! Sen bu evin kapısın, henüz bulup açmadan, ma’şûka kavuşacak, zemânı arzûlarsın. Dışarı üfürmekle, yakılır mı bu ocak? Gönlün Hakka vermeden, ihsânı arzûlarsın! Dağlar gibi
Reklam
Gönlün ince sızısında İnsan bekler can pazarında Sanki bir gece gibi Örtü oldun üşüyen yüreğime
Sayfa 25 - Pêrî yayınlarıKitabı okudu
hayat diyorum bazen, koca bir âh çekmektir
sessiz Rudi'nin kıyısında gizemli bir bitkinin kokusu olsaydım da yolun oraya düştüğünde dudaklarımla dokunsaydım sana baştan ayağa deli gönlün ezgilerini keşke ney gibi okuyabilseydim sana kapının önünden geçseydim
Sayfa 109 - YKYKitabı okudu
Ey, gönlün dışa vurduğu, ama gecenin gizlediği şey! Ey, rüyalarımdan gökyüzüne ağan müthiş güzel ruh; karın kat kat yorganı altında gizlenen sağlıklı tohumlar gibi, içimde derin uykularda olan şeyi uyandırdın sen, benim aç benliğime cennetteki çiçeklerin kokusunu taşıyan şen bir rüzgâr gibi geçtin içimden; ağacın yapraklarına dokunur gibi dokundun duyularıma ve onları canlandırdın, titrettin, hışırdattın soluğunla...
Sayfa 103
Sular gibi akıyor gündüz ile gece Gündüze sarılsam küser bana geceler Seyretsem gökyüzünü parlar mi gözler? Sevgi dolu ilham gelir mi yüreğime?
Reklam
Aminler Yusufçuk kuşları olup, birbirleri için dua makamına duran iki gönlün pervazlarına konar. Kalp çiçeğine dokunmaya cesaret edemeyen kelebekler misali dillerde uçuşan aminlerden sonra Züleyha : "Ne güzel tevafuk", "Aynı gece bende dua etmiştim." Arif, kaylule uykusundan yeni uyanmış gibi dinç ve canlı bakışlarıyla Züleyhasına hayret ve hayranlıkla bakıp: "Evet gerçekten makbul dualardır durumları etkileyen. Belki de bu nikahımız, itikâfta bulunan ağabey ve kardeşlerin bana / bize yaptıkları hâlis niyetli duaları neticesinde kıyıldı, kim bilir?" Züleyha, gözlerinden yanaklarına süzülen mutluluk gözyaşlarını fark etmeden, dalgın dalgın hayanın yüze aksettiği kızarıklık ile Refik'inin gözlerine bakarak: —Belki de, "İtikafta kıyılan nikahtır" nikâhımız... "İtikafta kıyılan nikah" ... Velhamdülillahirabbilâlemin.
Gökyüzü Sofrası!..
~~~~ Gönlün gökyüzünü değil de, yeryüzünü arzu ediyorsa haline ağla, feryat et, sızlan! Çünkü sen, hayvanlar gibi, yeryüzüne mensup değilsin. Eğer mü’min isen, gerçekten inanmış bir kişi isen, nefis savaşı safına gir, çünkü senin meclisin, senin bulunacağın yer gökyüzündedir. Ey Hakk’ın kulu, göklere giden yolu bulmak ümidi ile kalk, mihrabın önünde bir mum gibi ayakta dur. İbâdete başla. Başı kesilmiş mum gibi, bütün gece ağla; arayış, istek uğrunda sıcak gözyaşları dök; yan, yakıl! Fazla yemekten, içmekten ağzını kapa, dudağını yum, gökyüzü sofrasına koş. Zaman zaman mâna göklerinden sana, ruhanî yağmurlar, ilahî aşk ve şevk harareti gelmede, senin gönül rızkın arttıkça, artmadadır. Seni de oraya götürseler, bu işe şaşılmaz. Sen aczine, âcizliğine bakma; isteğine bak.” ~~~~
"Gözüm nûru kardeşim Ahmed Efendi, Binlerce özlemle selâmlar ve hayır duâlardan sonra bildirmek ve anlatmak istediğim şey şudur: Benim cânım, ne hâl ve ne âlemdesin? Yani demek isterim ki insan dünyâda oldukça dert ve elemden kurtulamaz. Sen, o dert ve elemden cezâ ve korkuda mısın; yoksa sabr-l cemilde misin? Yâhûd dert içinde dermânı
89 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.