"Her Peygamberin havarisi yani samimi dostu vardır. Benim havarim de Zübeyr'dir."
Zübeyr bin Avvam (r.a.) Peygamber Efendimiz'in halası Hz. Safiyye'nin (r.anha) oğludur. Cennetle müjdelenen 10 sahabiden birisidir. Küçük yaşta babasını kaybetti. Velâyetini amcası Nevfel üstlendi ve onun yanında büyüdü.
Genç yaşta (15 yaşlarında iken) Hz. Ebubekir (r.a.) vasıtasıyla Müslüman oldu. Kureyş müşriklerinin işkencelerine maruz kaldı. Ama imanından hiç bir zaman taviz vermedi.
Hazreti Zübeyr (r.a.) İslam'da ilk önce "sell-i seyf" yapan yani, "kılıcını çeken" kişi olarak nitelenir. Bir çığır açmak, hayırlı işlerde öncülük yapmak, İslami güzellikleri yaşamada örnek olmak, kapanmayan bir sevap kapısını elde etmektedir.
Hazreti Ali (r.a.) Resulullah'tan (s.a.v.) şu iki kulağımla: "Talha ve Zübeyr benim Cennet'te komşularımdır." buyurduğunu işittim diye nakleder.
O vefalı, cesur, güçlü, şerefli bir yiğitti. Yermük harbinde tek başına bir orduydu. Ordusunun bozulduğunu görünce: "Allahü Ekber" diyerek tek başına kılıcım bir sağa bir sola sallayarak dağ gibi Bizans ordusunu yarıp geçmiş ve safların ortasından geri dönmüştür.
Cemel vak'asında 64 yaşlarında şehit olan Hz. Zübeyr'in (r.a.) şefaatini ve samimi bir dost, eli açık cömert, vefalı, Allah yolunda, İslami tebliğte cesur olabilmeyi niyaz ederim.