Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Renklerden renksizliğe kaçış...
İçimde dışarı çıkmak için uygun fırsatı kollayan anlamsız bir öfke var. Ya da kırgınlık. İnsana, insanlığa, yaşama, yaşantılara... Adını ne koyar sınırlarını nasıl belirlerseniz artık... Belki de alelade bir depresyondan kaynaklanıyordur bu söylemler, bil(e)miyorum. Ancak eşkaza fırsat bulur ve dışarı çıkarsa bu öfke, işte o zaman gerçek manada
ERKEK TİPOLOJİLERİ Kişilik sorunu, otuz yıllık mücadele tarihimizin en temel sorunu olarak süregelmiştir. Kürt toplumsal gerçekliğinin karmaşıklığı, dış güçlerin baskıcı-asimile yöntemleri ile ortaya çıkan kişilik gerçekle- ri, her boyutuyla içinde bulunduğu çıkmazı derinleştirmiştir. Kürtlük bilincinin kişiliklere parçalı yansıması, ağırlıkta da
Reklam
SANA ULAŞABİLECEK ŞİİR
Kalbim susmuyor ki, Bundan şikâyetçiyim. Sana olan aşkımı sustukça, Kalbinin derinliklerinde yaşayan bir divaneyim. Bilmem ki sen kabul olan dualarım olsan, Senin karşında, sana nasıl dayanırım bana anlatsan... Rüyalarımda ki gibi nasıl öperim dudaklarını? Nasıl sevebilirim saçlarını? Yürek kaldırabilir mi senin bal olmanı? İşte senden başka hiç
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Yıkıklar altında kalmış masumlara rahmet neden ulaşmadı sorusunun bir cevabı yok. Bilhassa ilahi rahmeti ve sonsuz merhameti günlük dilde bir annenin çocuğuna şefkati anlamıyla çerçevelediğimiz sürece bu tereddütten bir çıkış bulamayacağız. Bu meyanda metafizikçi düşünürler öteki din anlatıcılarına göre daha gerçek bir dili arar. Onlar için Tanrı'nın Rahman oluşu asıl bakımından yaratmak ve var etmek demektir. Bir insan için var edilmekten daha büyük, daha değerli hiçbir lütuf düşünülemez. Günlük hayatın sıradanlığı ve doğal alışkanlıklar insana bir lütuf olarak yeryüzünde bulunduğunu unutturmakla hayatı ve var oluşu sıradanlaştırır, hayatın değer derinliğini kaybettirir, lütuf olanı unutturur, hakikati belirsizleştirir. İlahi rahmetin anlamını yitirdiğimiz temel nokta burası, yani var olmayı unuttuğumuz noktadır. İnsan sıkıntı hallerinde 'yok olsaydım keşke' der; bu söz bile var olmaya duyduğumuz büyük aşkı, var olmak ile aramızdaki en güçlü bağı anlatır. Hayatın sıradanlığı, günlük dilin işleyişi dahilinde kaybettiğimiz merhametin anlamı işte budur. Dindarlık çelişkilerde, Tanrı'yı tanımada, sabırla yürüyebilmek demektir. Rahman olan Tanrı dünyada veya ahirette kullarını cezalandırabilir, yarattığını yakar, yıkar, bozar, tekrar yapar. Bütün bunlar olurken rahmetin gerçek ve asıl anlamı bâkidir. Ekrem Demirli-
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.