Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gün batımı üzerine konuşabiliriz ya da yıldızlar üzerine ya da geride bıraktıklarımız... Söylenmesi gereken şeyi 5 dk. bile ertelendiğinde, bu kendinden vazgeçmektir.
Son bizim başlangıçlara taktığımız kötümser bir isim Sonu bitmek sanıyoruz kötümserliğimiz bundan Asıl olan geride bıraktıklarımız değil yaşadıklarımız Eksik bıraktıklarımız değil tamamladıklarımız Bu hayatta ürettimiz en masum en namuslu şey gözyaşlarımız Aslında bu bir cenaze marşı ama kıkırdayıp duruyor çocuklar ...
Reklam
Jack London bipolar bozukluğun pençesindeydi ve bunun da etkisiyle intihar girişiminde bulundu. Kesin olmamakla beraber hem önceki intihar girişimi hem de eserlerindeki intihar teması sebebiyle, şüpheli olan ölümünün intihar olduğu düşünüldü. Stefan Zweig Şubat 1942'de karısı Lotte ile birlikte intihar etti. İntihar sebebi, içinde bulunduğu
Düşünüyorum saat 00:19 Kasım 26
Nedir bu başkalarını konuşma arzumuz arsızca kendimizden geçercesine savunmak. Var mıdır bunun bir açıklaması? Ben bu dünyaya yaşamaya gelmişken. Geldik gidiyoruz geride bıraktıklarımız ve yapacaklarımız olmasına rağmen hâlâ kelimeler onların ismini zikrederken, Ben bu dünyaya yaşamaya gelmişken. En değerli zamanımı kim için, ne pahasına feda ediyorum. Bu kadar özgür olduğumu düşünürken, oysa onlar benimle varlar ben konuştukça var olacaklar. Bunu bilmeme rağmen. Ben bu dünyaya yaşamaya gelmişken.
  Jack London bipolar bozukluğun pençesindeydi ve bunun da etkisiyle intihar girişiminde bulundu. Kesin olmamakla beraber hem önceki intihar girişimi hem de eserlerindeki intihar teması sebebiyle, şüpheli olan ölümünün intihar olduğu düşünüldü. Stefan Zweig Şubat 1942'de karısı Lotte ile birlikte intihar etti. İntihar sebebi, içinde
"Yarım kalanlar"
Ah bu yarım kalanlar,yarım bıraktıklarımız,yarım bırakılanlar... En çok acıtan şey değilmi yarım kalanlar? Cevaplanmamış ve ya sorulmamış soruların kendini yiyip bitirmesi kadar acı? Kırarak,dökerek gidenler,arkasına bile bakmadan gidenler,neden yarım bırakarak gidersinizki,neden? Gittikden sonra geride bıraktıklarınız kırdığınız parçalarla yaşar,kırılan parçaları toparlayarak tutunmaya çalışır. Ne anlarsınızki,anlasaydınız yapmazdınız. Amma telafisi olmayacak bir kırgınlık bırakıp gittiniz,telafisi olmayacak...
Reklam
Jack London bipolar bozukluğun pençesindeydi ve bunun da etkisiyle intihar girişiminde bulundu. Kesin olmamakla beraber hem Önceki intihar girişimi hem de eserlerindeki intihar teması sebebiyle, şüpheli olan ölümünün intihar olduğu düşünüldü. Stefan Zweig Şubat 1942'de karısı Lotte ile birlikte intihar etti. İntihar sebebi, içinde bulunduğu
“Son bizim başlangıçlara taktığımız kötümser bir isim; belki de sonu bitmek sandığımızdan, kötümserliğimiz de bundan… aslolan geride bıraktıklarımız değil, yaşadıklarımızdır; eksik bıraktıklarımız değil, tamamladıklarımızdır… Bu hayatta ürettiğimiz en namuslu şey gözyaşlarımız; mutluluk ise bir süreçten daha çok bir anda saklı; dondurulup saklanamayan… Anladım, bu acıklı bir şarkı ama çok neşeli bir ritmi var; aslında bu bir cenaze marşı ama kıkırdayıp duruyor çocuklar…”
Grenli Kopya Kağıdı
Kendimizde sürekli bir tamamlanma uğraşı, bir bütünlenme arzusu. İnsan için yapma, inşaa etme sanatının en zirvesi bu. İnsan nedir? sorusuna verilecek yanıtlar onun dünyası, kültürü, yaşamı hem ürettiği hem de içinde yer aldığı tasavvurlarda varlık buluyor. Koşuyoruz konumlanmaya, koşup, konup, konuşlanıyor ve yerleşiyoruz; konuşarak. Kaybettiklerimizi yine dille yenileyerek veya yineleyerek yerleştirmeye çalışıyoruz. Aslolan ulaşmaya çalıştıklarımız hep geride bıraktıklarımız. Geride bıraktıklarımıza ulaşmak, kurgulanmış bir toplumsal varlığa dönüşme gerçeği ve binlerce yıllık kimlik tamamlama isteğimiz minik parçalarla büyük öyküler oluşturmak mı? yoksa mitler ve masallarda varlık bulmak mı?
Fatih Rüştü Topaloğlu
Fatih Rüştü Topaloğlu
Hayatımız boyunca hep bir merdiven basamaklarını çizmekle uğraştık. Ve bazen duraksayıp kesitler aldık hayattan kendi hayatımıza kattık. Biriktikçe birikti... Kimi zaman çok ağır geldi biriken bu yük. Geride bıraktıklarımız oldu veya bırakmak zorunda olduklarımız... Bazen kaybolduk kesit alırken başka merdivenlerin basamaklarını çizerken bulduk kendimizi. Bazen ise bulamadık ve yeni bir merdivene başladık. Bir döngüye döndü bazen. Aynı kesitlerden farklı anlamlar çıkarmaya başladık. Farklı yollar, farklı basamaklar... farklı binlerce hayat. Bazen çok sevdik çizmeyi. Hiç kırmızı ışık bilmezmiş gibi. Hep yeşile inandık. Çizdikçe çizdik ve sonra yine yorulduk. Usulca bir geriye uzanıp gözden geçirdik attığımız temelleri. Ne kadarı doğru yoldaydı, ne kadarı hala ayakta. Ve ne kadarını yitirdik... Ne çok keşisen merdiven var di mi? Kaybolan, ayakta durmaya çalışan ve basamak sayısını istikrarlı bir şekilde arttırmak isteyen. Ve pes eden. Veya attığı o adımın son basamağa ait olduğunu bilmeyenler... Son basamak. Binlerce merdivenin tek hedefi oraya ulaşmak. Hedef belli ve herkese ait. Ama çizdiğin merdivenler senin kararın. Kaçıncı merdiven basamağında bulunduğumu bilemem ama geriye dönüp bakıp ilerideki yolu tasarlamak bizlerin elinde... Merdivenlerinizin kesişmesi ve güzel kesitler almanız dileğiyle.. #OneRose
Reklam
Geride bıraktıklarımız ve ileride olacaklar içimizde yatanlarla karşılaştırıldığında önemsiz kalır.
Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı
Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı
Aşkın Kıyameti
"Son bizim başlangıçlara taktığımız kötümser bir isim...Sonu bitmek sanıyoruz,bütün kötümserliğimiz bundan.Asıl geride bıraktıklarımız değil yaşadıklarımız,eksik bıraktıklarımız değil tamamladıklarımız.Bu hayatta en masum en namuslu şey gözyaşlarımız".
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.