"Toplumda yalnızca bir azınlığın yürüttüğü felsefece düşünme zaman zaman politik temelli fakat dinsel görünümlü saldırılardan kurtulamayacaktır. O günden bugüne kalan ve antikçağ Ege uygarlıklarından söz etmemizi sağlayan felsefede, bilimde, sanatta o küçük azınlığın ortaya koydukları olacaktır."
Aklın terbiye edilmemesinin ve dizginlenmesinin yolu aklı kendi dışında bir şeyle, doğa ile, durmadan karşı karşıya getirmekten geçmektedir. Yani hiç bitmeyen bir Apollon-Dionysos diyaloğu kurmaktan.
"...bilimin yükselişi aklın menfaatten uzaklaşması anlamına geldi. Akıl, böylece acil eylem bekleyen sorunlarla ilgilenmeye meraklı zihinlere yabancı olan bir düşünce denizinde gezinmekte kendini özgür hissetti..."