Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
Sadece an ve mekân değildir girdiğimiz ve çıktığımız ‘yer’ler. Birine bir söz söylemek de, en azından sesiyle bir kulağa girmek, sözün anlamıyla da bir dimağa dâhil olmaktır. Yazı yazmak, hitap etmek, seslenmek, bir gönle girme teşebbüsüdür. Satırlara gözünüzü değirdiğiniz anda, bir yabancı içeri buyur ediyorsunuz. Tasavvurunuzda yer verir vermez kelimelerimi, benim niyetimi aklınızın başköşesine oturtuyorsunuz. Bakın, buraya kadar kurduğum cümlelerle aklınıza girdim bile, cümlenin son noktasıyla da aklınızdan çıkacağım. Doğrulukla mı girdim aklınıza? Yanlışlıkla girdiysem siz beni doğrultarak mı gönderirisiniz? İşte bunlar hep sınama… Hep geliş gidişler. Sadece gövdemle değil, fikrimle de bir yer işgal ediyorum. Gönlünüzdeki bir hacmi doldurmaya aday oluyorum. Duygularınızın odalarında sessizce süzülüyorum. “Hoş geldin!” mi diyorsunuz? Sanki duyuyorum. Hoş geldiysem-nahoş geldiysem de- ve hoş gitmem için dua edin e mi? Gelişi güzel olsun kelimelerin. Elbet, bu da Allah’ın yardımıyladır. İsra Suresi’nin bize öğrettiği bu. Gelenleri hoş göndermek için, gidenleri de hoş karşılayanlar olsun diye O’nun katından bir yardım ve kuvvet istiyoruz. Doğruyu söylemek, doğrulukla girmek, doğru olmak, doğru kalmak, doğrultmak, doğruya gitmek O’nun doğruyu bildirmesiyledir, O’nun doğruyu ve güzeli bize birlikte sevdirmesi sayesindedir.
Reklam
İllede Vatan illede İslam…
Ey benim taşı toprağı altın memleketim Ne oldu sana ne hale geldin Hainler mi sardı dört bir yanını Kâfirler sana kötü gözle mi bakıyor Varsa yoksa Vatan illede Vatan illede İslam Ne olduğu belli olmayan mülteciler mi sardı dört bir yanını Kendi yurdundan kendi vatanından gitmek Zorunda mı kaldı insanlar Ne çabuk terk ediyor seni insanlar Varsa
“Barbie her şeydir”
Barbara Millicent Roberts (Barbie) yaşadığı dünyanın koşullarına uymayan bir kadındır. Erkek arkadaşı Kenneth Sean Carson (Ken)
Mert
Mert
ile çok mutlu ponçik bir ilişkileri vardır. Barbie Ken ile tanışmadan önce çok mutsuzdu. Çok az yemek yerdi. Zamanla anoreksiya oldu. Başak burcu olduğu için de her şeyin mükemmel
Mutlu mu Yıllar
30 is loadingi hissederken mutlu olan var mı acaba, neyse ki kabre koşar adım gidiyoruz artık bundan sonrası. Artık düzeltemediğim şeyler için daha erken vakit var hallolur gibi cümleler kuramayacağım lügatten birden çıktı. 26 yılda yirmi altı şey öğrenmiş miyimdir acaba, sanmam. Sadece tek bir şey farkettim sanırım 6 yaşımdaki benle 26 olan ben
PLATONICON
"Merhaba, sevgili. İlk önce şunu bilmeni istiyorum. Bu başlangıcı çok basit buluyorum. Franz Kafka'nın korkaklığı benim korkaklığımın yanında bir hiç. Ben bir korkağım. Sigaraların ardı arkası kesilmiyor. Sende dumanlar gibi atmosfere karışıyorsun. Elimden kayıp gidiyorsun. Sana güzel şiirler yazabilirdim. Tabi, seni anlatacak bir şiir
Reklam
Az evvel metrobüsten indim metrobüse giderken arada gördüğüm Büyükçekmece Belediyesinin çorba dağıtma aracını gördüm. Bende sıraya gitmek için gittiğimde benim yaşlarda bir gardaş bana sırasını verdi ben şaşırırken "kız arkadaşımın metrobüsten inişine denk getiriyorum. Geldiği zaman vereceğim" dedi. Bende "ulan bizi de böyle seven olmadı. Yenge nereli?" dedim Sivaslı olduğunu söyledi. Bende "Karslı olsa gelmez" dedim gülüştük. Çorbamı aldım benden sonra sıra verecek kimse çıkmadığı için giderken duydum kız arkadaşını arayıp "geldin mi bende çorba aldım" dedi. Yeter ki aşıklar kavuşsun benim de sabah sabah midem yumuşamış oldu 😊
İki delikanlı, bir adamın koluna girip Hazreti Ömer'e getirirler! "Yâ Ömer! Bu adam bizim babamızı öldürdü kısas isteriz" derler... Mahkeme kurulur adama son isteği sorulur. Adam: "Eşim ve çocuklarımı 3 günlük yolda bıraktım benden haber bekliyorlar. Müsaade edin onlar ile helalleşeyim" Hazreti Ömer: "İdam
İki delikanlı bir adamın koluna girip Hazreti Ömer'e getirirler "Ya Ömer! Bu adam bizim babamızı öldürdü kısas isteriz" derler. Mahkeme kurulur adama son isteği sorulur. Adam: "Eşim ve çocuklarımı 3 günlük yolda bıraktım benden haber bekliyorlar. Müsaade edin onlar ile helalleşeyim" Hazreti Ömer: "İdam kararın
"Yol arkadaşım ... Yolda yalnız Bırakanım
Halil Kantarcı'nın kıymetli refikası Ayşe Hanım bugün şu yazıyı kaleme almış.. "Yol arkadaşım ... Yolda yalnız bırakanım ... gidişinden tam 4 yıl sonra ... tam da gittiğin yaşta , gittiğin yerden yazıyorum ... 37. yaş gününe , üç ay kala ... Hani “yaşlanıyorum be Ayşem , bak aklar düşüyor saçlarıma ... yaş 35 , yolun yarısına
239 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.