Senden haber alamamak öldürücü. Çaresiz, anılar mezarlığında dolaşıyorum. Seni ilk görüşümü hatırlıyorum. Gördüğüm anda sana geç kalışımı. Yazmak diyorum, yazmak belki geri getirir göçen kuşları. Yazıyorum.
Başımı kucağına yatırdım. Gözyaşları enseme dökülmeye başladı.
-Bu kadar mı, hepsi bu kadar mı? diye sordum.
-Bu kadar, diye yanıtladı.
-Daha yerimiz olduğunu sanıyordum.
Öyle bir kitap ki bu kitap, hakkında ne söylense içerik hakkında hem bilgi verecek hem de vermeyecek. Bir okuyucu için farklı bir deneyim olduğunu düşünüyorum ben. Okuyalı epey zaman olmasına rağmen, tekrar okursam tamamen farklı bir şekilde etkileyeceğinden de eminim. Eğlenceli ve bolca düşündüren bir okuma yapmak isteyenlere öneririm.
Bir de
Uzağındayım içinde yaşadığım her şeyin. Bunca şeyi yaşarken, bir şeyi unuttum hep. Büyümeyi. Ve hiç alışamadım arası virgüllerle bitmez, sözcüklerle anlatılsa yetmez şeylere.
Apatheia, mutlu bir yaşam sürdürmek için, kendine doğayı örnek alan insanın takınması gereken duygusuzluk tavrıdır. Doğayı örnek alan kimse, tıpkı bir kaya gibi duygusuz olmalıdır.
Yaşamayı tersinden kolluyorum sanki
Yetişip öne geçiyorum sık sık. Sözgelimi
Bir iki saatte bitiveriyor bir mevsim
İyi
Bugün pazartesi mi? Kapının pencerenin durumu
Salıyı gösteriyor"