Gökçe Nur tekrar paylaştı.
"İkimiz de aynı şehirdeyiz ve birbirimize varmamız için yarım saatten daha az bir zaman yeter. Buna rağmen o orada ben buradayım. Neden? Sebep yok... Ben burada ne yapıyorum? Kendimi ve etrafımdakileri sıkmaktan başka ne işim var? Onun da orada pek lüzumlu şeylerle uğraşmadığı muhakkak. Böyle bir günde oturup piyano çalışacak değil ya... Dünyada şimdi onunla yan yana bulunmamamız kadar mantıksız lüzumsuz ne vardır acaba? Hayat bir tesadüfler silsilesi imiş, âlâ! Fakat tesadüfün de kendine göre bi mantığı olmalı öyle değil mi? "
Sayfa 76
"Neden kör olduk, Bilmiyorum, belki bir gün nedenini öğreniriz, Ne düşündüğümü söyleyeyim mi sana, Söyle, Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük, Gören körler mi Gördüğü halde görmeyen körler."
Sayfa 330
Okur Takip Önerileri
"... Tanrım, gözlerimizin görmemesi ne büyük bir eksiklik, görmek, görmek, belli belirsiz birer gölge halinde bile olsa görebilmek, bir aynanın önünde durmak ve koyu, zor görülen bir lekeye bakıp, Bu benim yüzüm diyebilmek, öteki ışıklı şeyler bana ait değil. "
Sayfa 77
Gökçe Nur tekrar paylaştı.
Milyonlarca halk bedenen, ruhen, fikren ve ahlâken çöküyor da hiç kimse bu kokuşmuşluğu görmüyor.
Gökçe Nur tekrar paylaştı.
Yöneticiler iyi veya kötü olsunlar, kahraman veya zalim olsunlar, onlar kendi milletlerinin birer yansımasıdırlar. Onlar, milli ruhun birer kopyasıdır.Onlar, halk kitlesinin içinden doğmuştur. Bir millet nasılsa, devlet adamları da onlar gibidir. İşte bu nedendir ki eskiden beri "Her millet layık olduğu idareye ve devlet adamlarına sahip olur" denilmiştir.
Sayfa 18 - Yakamoz
"
...
"Aydın olmak demek; modaya uygun elbise, şapka, kolalı gömlek giyinmek demek değildir. Aydın kesim, halkın beyni sayılır. Halkımız sizleri iyi bir eğitim aldıktan sonra yüksek gelir elde etmeniz, geceleri eğlenmeniz için o konumlara getirmemiştir. Böyle davrananlar gerçek aydın olamazlar. Onlar yozlaşmışlardır. "
"
Sayfa 22
"Sen kötü birini yok edersen o kötülük senin de içinde yer eder. Bir cana kıymak akıllıca bir iş değildir. İnsan öldürmek, kendi ruhuna kan bulaştırmaktır. Onu öldürdüğünde bir kötülüğü yok ettiğini sanırsın, ancak bir bakmışsın ki o kötülük, içine nifak tohumları ekmiş. Belaya boyun eğersen o da senin önünde boyun eğer. "
Sayfa 77
"Dünyada barış, insanın içinde ise iyilik!"
Sayfa 82
"Pahom'a üç arşınlık toprak yetmişti."
Sayfa 70